İtaatsizlikse görevden al

Güncelleme Tarihi:

İtaatsizlikse görevden al
Oluşturulma Tarihi: Kasım 03, 2010 00:00

TBMM’de Cumhurbaşkanlığı bütçe görüşmelerine, 29 Ekim resepsiyonu ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik’in davete katılmayan komutanlar için kullandığı “emre itaatsizlik” sözleri damgasını vurdu. CHP’li Mustafa Özyürek, “Cumhurbaşkanı bekar olsaydı da gitmezdik” değerlendirmesi yaptı.

TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda dün Cumhurbaşkanlığı bütçesi görüşmelerinde söz alan CHP Milletvekili Mustafa Özyürek, şöyle dedi:

“Resepsiyon, cumhurbaşkanının davetidir. İsteyen katılır, istemeyen katılmaz. Davete katılmamak nasıl emre itaatsizlik olur? TSK’nın temel görevinin ülkeyi korumak ve terörle mücadele olduğunu sanıyorduk. Resepsiyona katılmanın anayasal bir görev olduğunu bilmiyorduk. Başkomutanın emirine karşı çıkma noktasına getirenler görevden almayı da tartışıyor mu? TSK, Başbakanlığa bağlı. Başkomutan’ın emrine karşı çıkan komutanların görevden alınması lazım. Sayın Başbakan bunu yapacak mı yapmayacak mı? Göreceğiz.

CHP’nin tavrı bu noktada bellidir. Gül’ün cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından değerlendirmemizi yaptık. Cumhurbaşkanının uygulama ve atamalarını izledik. Gül’ün AKP’nin cumhurbaşkanı gibi davranmasından dolayı tavır geliştirdik. Bizim tavrımızın Hayrünisa Gül’ün kılık kıyafetiyle hiçbir ilgisi yoktur. Cumhurbaşkanı bekar olsaydı da fark etmezdi.

O niye katılmıyor

Bülent Arınç, 29 Ekim resepsiyonlarına niye katılmamaktadır? Ama katılmayanlara yönelik ağır eleştirilerde bulunuyor. Başbakan eşiyle gelmemiştir. Niye diye sormak gerekir? Gül, yüzde 42’yi yok saymaya devam ederse ülkenin bölünmesine yok açar.”

Askerle ilişkileri o mu yönetiyor

CHP Milletvekili Mevlüt Aslanoğlu, Ömer Çelik’in sözlerine değinerek, “Başbakan adına asker ile olan ilişkileri Çelik mi yürütüyor? Başbakan devrettiyse, o zaman savaşta ve barışta askerin görevini öğrenin. Emre itaat etmemeyi söylemek kimsenin cüreti ve haddi değildir” dedi.

Cumhuriyet askeri rejimin adı mı?

AK Parti Milletvekili Tuğrul Yemişci, “Cumhuriyet, askeri rejimin adı mı, onu da tartışmak lazım. 30 Ağustos Zafer Bayramı törenleri, askeri resmi geçitlerle, tanklarımızla, toplarımızla, tüfeklerimizle, gücümüzü dosta düşmana göstererek, gurur kaynağı olarak sergileniyor. Cumhuriyet Bayramı törenlerinde de aynı şekilde askeri gösterilerin öne çıkması, demokratik rejimle, Cumhuriyetle bağdaşmıyor” dedi.

Başkomutanın LCV’li davetiyesi olmaz

BDP Milletvekili Hasip Kaplan da, “Bütün renk, inanç ve farklılıkları cumhurbaşkanı temsil etmesi gerekir. Bu olmazsa birlik ve bütünlükte sıkıntı var demektir. Silahlı güçler sivil otoritenin denetimi altında olmalı. Başkomutanın LCV’li davetiyesi olmaz. Hiyerarşi varsa başkomutanın direkt davetiyesi vardır. Tartışılan yer ülkenin temsil yeridir” dedi.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!