İşyerinde taciz eden hapse girecek
Güncelleme Tarihi:
<b>Mine KILIÇ</b>
Oluşturulma Tarihi: Eylül 24, 2004 23:32
Bugün TBMM’de görüşülecek olan TCK tasarısında cinsel taciz konusunda çok önemli bir düzenleme yer alıyor. Tasarının 108’inci maddesi cinsel tacizi ve bunun işyerinde gerçekleşmesi durumunda neler olacağını tanımlıyor. Tacizin işyerinde gerçekleşmesi cezayı katlayarak artırıyor.
Halterdeki cinsel taciz iddiaları geçtiğimiz haftalarda gündemde olan konulardan biriydi.
Üç kadın milli halterci, antrenörleri Mehmet Üstündağ hakkında cinsel taciz iddiasında bulunmuştu.
Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü Müfettişleri’nin yaptığı soruşturma tamamlandı ve kadın halterciler haklı bulundu.
*
Bu olay, kadın halterciler kadar, kadın-erkek tüm çalışanları çok yakından ilgilendiriyor. İstanbul Barosu Kadın Hakları Komisyonu Başkan Yardımcısı Av. Şükran Eroğlu, Üstündağ’ın ‘çalıştıran’ konumunda olması nedeniyle olayın işyerinde cinsel taciz olduğunu söylüyor.
Peki, işyerinde cinsel taciz konusunda yasalar ne diyor?
*
Cinsel taciz, mevcut TCK’da tanımlanmamış kavramlardan biri.
Yasa yalnızca ‘ırza geçme, ırza tasaddi (bir işe girişme, başlama) ve sarkıntılık’ tanımlarını yapıyor.
Cinsel taciz davaları, bugüne kadar bu tanımlardan hareketle açılıyordu.
Bununla ilgili son örnek geçen ay gazetelere de yansıdı.
Yargıtay 5. Ceza Dairesi ‘yanında çalışan bir kadın avukata sarkıntılık eden erkek avukata’ sekiz ay hapis cezası verdi.
Kararda, olayın işyerinde gerçekleşmesi de göz önüne alındı. Ceza Dairesi, ‘suçun yanında çalıştırdığı kişiye yönelik işlenmesi’ ifadesini kullanarak, işyerinde tacizi, cezayı artıran bir neden olarak saydı.
Cezanın dayanağı, mevcut TCK’nın 421’inci maddesi. Bu maddeye göre, kadınlara ve genç erkeklere söz atanlar üç aydan bir seneye, sarkıntılık edenler altı aydan iki seneye kadar ceza alabiliyor.
*
Bugün TBMM’de yeniden görüşülecek olan TCK tasarısında cinsel taciz konusunda çok önemli bir düzenleme yer alıyor. Tasarının 108’inci maddesi cinsel tacizi ve bunun işyerinde gerçekleşmesi durumunda neler olacağını tanımlıyor.
Tacizin işyerinde gerçekleşmesi cezayı katlayarak artırıyor.
Yalnızca cinsel taciz durumunda üç aydan iki yıla kadar hapis söz konusu iken, işyerinde cinsel tacizde ceza yarı oranında artılıyor.
Mağdur, taciz nedeniyle işyerini terk etmek durumunda kalmışsa ceza bir yıldan az olamıyor.
Bunun nedeni taciz edenle tacize uğrayanın aynı çatı altında çalışması, yani mağdurun, tacizcinin yanı başında olması, maaşını tacizciden alması, çoğu kez onun altında çalışıyor olması.
Yasa maddesinde bu durum şöyle tanımlanıyor: Hiyerarşi, hizmet ilişkisinden kaynaklanan nüfuzun kötüye kullanılması, aynı işyerinde çalışmanın sağladığı kolaylıktan yararlanılması.
*
İşyerinde cinsel tacize uğrayan bir çalışan hukuk mahkemesine giderek tazminat davası açma hakkına da sahip. Yani tacizciyi hapse attırmanın yanında maddi ve manevi zararını parasal olarak da tazmin edebilir.
*
Av. Şükran Eroğlu, işyerinde cinsel taciz tanımının kadın milletvekilleri ve kadın sivil toplum kuruluşlarının baskısıyla TCK’ya eklendiğini söylüyor.
Ne diyelim?
Ellerine sağlık!
Halterdeki cinsel taciz iddiaları geçtiğimiz haftalarda gündemde olan konulardan biriydi.
Üç kadın milli halterci, antrenörleri Mehmet Üstündağ hakkında cinsel taciz iddiasında bulunmuştu.
Gençlik ve Spor Genel Müdürlüğü Müfettişleri’nin yaptığı soruşturma tamamlandı ve kadın halterciler haklı bulundu.
*
Bu olay, kadın halterciler kadar, kadın-erkek tüm çalışanları çok yakından ilgilendiriyor. İstanbul Barosu Kadın Hakları Komisyonu Başkan Yardımcısı Av. Şükran Eroğlu, Üstündağ’ın ‘çalıştıran’ konumunda olması nedeniyle olayın işyerinde cinsel taciz olduğunu söylüyor.
Peki, işyerinde cinsel taciz konusunda yasalar ne diyor?
*
Cinsel taciz, mevcut TCK’da tanımlanmamış kavramlardan biri.
Yasa yalnızca ‘ırza geçme, ırza tasaddi (bir işe girişme, başlama) ve sarkıntılık’ tanımlarını yapıyor.
Cinsel taciz davaları, bugüne kadar bu tanımlardan hareketle açılıyordu.
Bununla ilgili son örnek geçen ay gazetelere de yansıdı.
Yargıtay 5. Ceza Dairesi ‘yanında çalışan bir kadın avukata sarkıntılık eden erkek avukata’ sekiz ay hapis cezası verdi.
Kararda, olayın işyerinde gerçekleşmesi de göz önüne alındı. Ceza Dairesi, ‘suçun yanında çalıştırdığı kişiye yönelik işlenmesi’ ifadesini kullanarak, işyerinde tacizi, cezayı artıran bir neden olarak saydı.
Cezanın dayanağı, mevcut TCK’nın 421’inci maddesi. Bu maddeye göre, kadınlara ve genç erkeklere söz atanlar üç aydan bir seneye, sarkıntılık edenler altı aydan iki seneye kadar ceza alabiliyor.
*
Bugün TBMM’de yeniden görüşülecek olan TCK tasarısında cinsel taciz konusunda çok önemli bir düzenleme yer alıyor. Tasarının 108’inci maddesi cinsel tacizi ve bunun işyerinde gerçekleşmesi durumunda neler olacağını tanımlıyor.
Tacizin işyerinde gerçekleşmesi cezayı katlayarak artırıyor.
Yalnızca cinsel taciz durumunda üç aydan iki yıla kadar hapis söz konusu iken, işyerinde cinsel tacizde ceza yarı oranında artılıyor.
Mağdur, taciz nedeniyle işyerini terk etmek durumunda kalmışsa ceza bir yıldan az olamıyor.
Bunun nedeni taciz edenle tacize uğrayanın aynı çatı altında çalışması, yani mağdurun, tacizcinin yanı başında olması, maaşını tacizciden alması, çoğu kez onun altında çalışıyor olması.
Yasa maddesinde bu durum şöyle tanımlanıyor: Hiyerarşi, hizmet ilişkisinden kaynaklanan nüfuzun kötüye kullanılması, aynı işyerinde çalışmanın sağladığı kolaylıktan yararlanılması.
*
İşyerinde cinsel tacize uğrayan bir çalışan hukuk mahkemesine giderek tazminat davası açma hakkına da sahip. Yani tacizciyi hapse attırmanın yanında maddi ve manevi zararını parasal olarak da tazmin edebilir.
*
Av. Şükran Eroğlu, işyerinde cinsel taciz tanımının kadın milletvekilleri ve kadın sivil toplum kuruluşlarının baskısıyla TCK’ya eklendiğini söylüyor.
Ne diyelim?
Ellerine sağlık!