Güncelleme Tarihi:
Özel uçak Fildişi Sahili’nde isyancıların merkezi Bouaké’nin havalimanına yanaşıyor. Ama peronda büyük bir kalabalık var. Güvenliği hiçe sayarak uçağın etrafını sarmışlar. Uçağın kapısında iri yarı bir adam gözüktüğünde büyük bir tezahürat kopuyor. O kalabalık çıldırıyor. Çünkü uçaktan inen herhangi biri değil, ülkenin bir numaralı futbol yıldızı Didier Drogba. Elinde birkaç gün önce aldığı Afrika’da Yılın Futbolcusu Ödülü var.
Drogba’nın amacı ülkede beş yıldır süren iç savaşa bir son vermek. Bu amaçla Devlet Başkanı Laurent Gbagbo’yu ikna ediyor, özel uçağını alarak Bouaké’ye kadar gidiyor ve isyancıların lideri Guillaume Soro’yla buluşuyor. Tek amacı daha önce milli takımın soyunma odasından canlı yayın sırasında yaptığı barış çağrısını tekrarlıyor.
Bu hikâye eski Fransız futbolcu Eric Cantona’nın çektiği ‘Futbolun Asileri’ (Les Rebelles du Football) belgesinden alınma. Cantona futbolun saha dışı yönlerini, siyasi ve toplumsal yanlarını göstermek istedi ve bu amaçla farklı ülkelerden beş futbolcunun çarpıcı hikayesini anlattı. Bunlardan biri da halen Galatasaray forması giyen Fildişi Sahilli oyuncu Drogba. Onun ülkesinde ne kadar önemli ve sevilen bir şahsiyet olduğunu biliyorduk. Ama bunu doğup büyüdüğü semtte görme ve çevresinin gözünden dinleme imkânı buluyoruz. Örneğin babası Laurent Drogba amcalarıyla birlikte Didier’nin doğup büyüdüğü Youpougon mahallesinden anlatıyor.
Drogba 5 yaşında ailesiyle Fransa’ya gittiği için ülkedeki etnik ayrımcılıktan uzak büyüdüğünü anlatıyor. “Bu sayede hem bu kavganın içine çekilmedim. Hem Bete etnik kimliğimi hem Fildişi Sahilli kimliğimi muhafaza ettim. Ülkeme dışarıdan bir gözle bakma imkânı da buldum. Bu, olaylara dışarıdan bakmamı sağladı. İngiltere’de oynadığımı yıllarda ülkemin da önde gelen bir şahsiyeti olarak iç savaşa bir şekilde müdahale etmem gerektiğini düşündüm.”
Gerçekten de Drogba’nın çabasıyla Bouaké’deki buluşma bir başlangıç oluyor ve bu şehirdeki ilk milli maçın oynanmasıyla birlikte barışın kapıları açılıyor. Tabii zaten yüksek popülaritesi zirve yapıyor.
Diğer dört isyankâr
Cantona’nın belgeselinde dört futbolcu daha var. Kimler mi? Örneğin 1970’lerde Allende rejimine yakın durduğu için annesi bile göz altında işkence gören Şilili Carlos Caszely. Elbette Brezilya’da forma giydiği Corinthians’ta takım arkadaşlarını örgütleyip Socrates var. Keza Fransa Milli Takımı’nı bırakıp dört yıl boyunca Cezayir Kurtuluş Cephesi takımında oynayan Rachid Mekhloufi ve de savaş yıllarında Saraybosna’yı terk etmeyip futbol okulu açan Pasic de diğer iki isim.