Güncelleme Tarihi:
İnsana dair sorunları işleyen on öykü var bu kitapta. Anadolu’nun yaraları kimi zaman masalsı, kimi zaman destansı bir dille ele alınıyor. Adalet, eşitlik, savaş, devlet, PKK, töre, çevre ve tüketim üzerine eleştirilerini gerçeküstü ögelerle aktaran yazarın kelimelerle aşkı görülmeye değer. Öykülerde sizi bekleyenler arasında türküler, şimşekler, Karadeniz, Mezopotamya, Şeytan, emekli bir polis, bir hayalet, bir eren, Köroğlu ve Anadolu’nun muhtarlığına soyunmuş bir de teke var. İlk dokuz öyküde toplumun adaletten yana noksan dokusuna karşı duran yazar, onuncu öyküde okurun içini ferahlatmayı ihmal etmiyor.
Yakıcı…
Sorgulayıcı…
İsyankar…
Kitaptan
Baskının ve haksızlıkların hüküm sürdüğü bir ülkede yaşıyorum. Aynı ülkede, töre isimli bir katilin binlerce kurbanına ağlıyor, evlatlarının cesedini bile bulamayan annelerin her Cumartesi eylem yapışını izliyorum. “Rızası vardı” lafını duyduğumda irkiliyorum; gazetelerde şehit, terörist, av ve avcı kelimelerini gördükçe ürperiyorum. “Sivas” dendiğinde yanıyorum, “Uğur” ya da “Hrant” isimleriyle ölüyorum. 15 yaşındaki bir kız çocuğuyla evlenip onu okuldan alan bir siyasetçinin, televizyonda “kızlarınızı okutun” diye halka seslendiği bir ülkede dürüstlüğe hasretim.
Yazar hakkında
1983, Ankara doğumludur. Fantastik kurgu yazarı ve Fabisad üyesidir. İlk romanı, altı kitaplık bir dizi halinde yayımlanan Kan Muskaları Destanı'nın başlangıcı olan Anstorra kitabıdır. İkinci Adam Yayınları etiketiyle çıkan 663 sayfalık eseri çeşitli çevrimiçi kitap satış sayfalarında çok satanlar arasına girmiştir. Kan Muskaları serisinin ikinci kitabı Alametler ve üçüncü kitabı İhanetler de 2011 yılında okuyucuya sunulmuştur.
Eserlerinde batılı figürleri ve çerçeveyi sıklıkla kullanan yazar, kendi deyimiyle, doğulu oyuncuları batı sahasında koşturmaktadır. Eserlerinde sıklıkla nargile, sipsi, uçan halı, kavuklu cadılar, mihraceler, hünkarlar, gulyabaniler, tespih, öcü, acuze ve yatağan gibi Anadolu ve şark toplumlarının unsurları yer almaktadır. Benzer şekilde vampir, kurtadam, elf, ork, şatolar, krallar ve şövalyeler gibi batı figürlerine de satırlarında yer vermekte, iki coğrafyayı harmanlamayı amaçlamaktadır. Üslubu detaylı tasvirlerin ağırlıkta olduğu cümleler içerir. Cinsellik, şiddet ve insani duygular çeşitli açılardan yazarın eserlerinde sıkça aktarılmaktadır.