İsyan ettiren hesap

Güncelleme Tarihi:

İsyan ettiren hesap
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 27, 2017 01:30

Bıçakla kovaladığı eşi Hatice Çelik’in balkondan ‘düşerek’ ölümüne neden olan Mehmet Çelik’e mahkeme önce ‘ağırlaştırılmış müebbet’ verdi. Ardından ‘haksız tahrik ve iyi hal’ indirimleriyle cezayı 15 yıla düşürdü. İnfaz Yasası’yla bu ceza 10 yıla iniyor ve sanık ‘denetimli serbestlik’ten de faydalananıyor. Sonuçta sanığın cezaevinde kalacağı süre 8 yıla iniyor. Hatice Çelik’in ailesi, meslektaşları karara isyan etti.

Haberin Devamı

OKMEYDANI Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde hemşirelik yapan bir çocuk annesi 35 yaşındaki Hatice Çelik, şiddetli geçimsizlik yaşadığı eşi Mehmet Çelik’e (37) boşanma davası açtı. Boşanma dilekçesinin verilmesinin ertesi günü, 12 Nisan 2016 gecesi Mehmet Çelik, eşyalarını toplama bahanesiyle eşinin yaşadığı eve geldi. Bıçakla tehdit etti, evin içinde kovaladı. Can havliyle balkona çıkan Hatice Çelik, 6 metre yüksekten şüpheli şekilde ‘düştü.’ Hatice Çelik, Bezm-i Alem Vakıf Gureba Hastanesi’nde 16 gün sonra hayatını kaybetti. Polis ekipleri incelemeye başladı. İntihar mı, cinayet miydi?

İsyan ettiren hesap



Eşi Mehmet Çelik gözaltına alındı. İlk ifadesinde şunları söyledi: “Eşim elindeki cep telefonuyla oynuyordu. Kendisine ayıp ettiğini söyledim. Bana ‘Sana ne, benim p... misin’ dedi. Bu sözler beni tahrik etti. Bıçak aldım ve ‘seni öldürürüm’ dedim. Sigarasıyla balkona çıktı. Sonra da komşulardan birinin ‘kadın aşağıya atladı’ diye bağırdığını duydum. Balkondan baktığımda yerde yattığını gördüm. Ardından yanına indim, 112’yi aradım...”

Haberin Devamı

İsyan ettiren hesap



ELİNDE BIÇAKLA KOVALADI
Mehmet Çelik, hakkında iddianame hazırlandı. Savcılık, ‘kasten öldürmek’ten müebbet hapis cezası talep etti. Dava 1. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görüldü. 21 Haziran’da karar çıktı. Kararda, özetle şöyle denildi: “Sanığın 12 Nisan saat 22.00 sıralarında eşiyle tartıştığı ve maktulü ölümle tehdit ettiği, ölenin kendisine ‘sen p.... misin’ diyerek küfrettiği, sanığın bıçakla kovalaması sonucu maktulün öldürüleceği korkusuyla evin balkonundan 6 metre yükseklikten bahçeye atladığı ve yere düşerek yaralandığı, maktulün korku ve panikle kurtulmak için balkondan bahçeye atlayabileceğini sanığın öngörmesi gerekmektedir.

Sanığın ‘eşe karşı kasten öldürme’ suçunu doğrudan değil olası kasıt ile gerçekleştirdiği, maktulün zor durumda balkondan atlaması sırasında sanığın kastının ‘ölürse ölsün’ şeklinde tezahür eden bir kaygısızlık hali olduğu, sanığın suçu işlerken maktulün ‘sen benim p..... misin’ şeklindeki hakaretamiz sözleri nedeniyle ve ilk haksız hareketin hangisi tarafından yapıldığı açıkça belli olmadığından, sanığın bu yöndeki savunmasına itibar edilerek lehine hafif haksız tahrik nedeni ile cezasında indirime gidildiği...” Mahkeme önce ağırlaştırılmış müebbet cezası verdiği Çelik’in cezasını daha sonra suçun olası kastla işlenmesi, ‘haksız tahrik’ ve ‘iyi hal’ indirimleriyle 15 yıla kadar düşürdü. İnfaz Yasası’na göre Çelik, bu cezanın 10 yılını cezaevinde geçirecek. Ancak bu 10 yılın son 2 yılında da ‘denetimli serbestlik’ten faydalanacak. Yani sadece 8 yıl hapis yatacak.

TEHDİTTEN CEZASI VARMIŞ
Gerekçeli kararda ayrıca ‘sanığın Hatice Çelik’e yönelik olarak hakaret ve ölümle tehdit suçlarını işlediği iddiasıyla yargılandığı ve 54. Asliye Ceza Mahkemesi’nde hakaret ve ölümle tehdit suçlarından hakkında mahkûmiyet kararı çıktığı’ da vurgulandı.

'ANNEMİ NEDEN ÖLDÜRDÜN'
HATİCE ve Mehmet Çelik çiftinin 10 yaşındaki çocukları T. olayın ardından dedesiyle yaşamaya başladı. Silivri Cezaevi’nde kalan babası Mehmet Çelik, oğlu T.’ye bir mektup yazdı. Baba Çelik mektubunda “Oğlum anneni ben öldürmedim. Benim suçum yok. Seni çok özledim, çok seviyorum seni” dedi. T.’nin babasına yanıtı şöyleydi: “Baba, annemi neden öldürdün. Onun suçu yoktu. Seninle görüşmek istemiyorum. Ben annemi çok seviyordum. Bana bir daha mektup yazma.”

'BU KARAR BENİ YARALADI'
Hatice Çelik’in babası İhsan Sönmez, karara tepkisini şöyle dile getirdi: “Kızımı zor şartlarda okutmuştum. Hemşire oldu, başarılı ve hayatı seven bir insandı. Eşiyle geçinemiyordu. Ayrılmak istiyordu. Sonra bu olay meydana geldi. Kızımın katiline verilen cezayı 15 yıla düşürdüler. Bu karar beni çok yaraladı. İndirime gerekçe gösterilen küfrü belki kızım etmedi. Bunun tanığı yok. Sadece ‘Bana küfür etti’ diyor. Mahkemede bunu doğru kabul ediyor. Ben bu mahkemeden bir şey anlamadım.”

İsyan ettiren hesap


'PEŞİNİ BIRAKMAYACAĞIZ'

HATİCE Çelik, hastanede yaşam mücadelesi verirken, doktorlar, hemşireler, sağlık çalışanları ‘Yanındayız’ pankartlarıyla eylem yapmış ve erkek şiddetine tepki göstermişti. Çelik’in üyesi olduğu Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) İşyeri Temsilcisi Fadime Kavak, “Hatice sadece boşanmak istediği için öldürüldü. Mahkeme indirim üzerine indirim uyguladı. Bu indirimler nedeniyle yeni kadın cinayetleri oluyor. Bu cinayetin peşini bırakmayacağız” dedi.

DAVALARIN %50'SİNDE İNDİRİM
- Kadın Cinayetlerini Durduracağız Platformu 2017 yılı Ocak -Nisan ayları arasında toplam 88 dava, 105 duruşma takip etti. Bunlardan 23’ü sonuçlandı. 12 davada indirim uygulanmazken, 11 davada indirim ya da serbest bırakma kararları çıktı.

- Gebze’de boşanma davası açtığı eşi Mehtap Civelek’i öldürdüğü gerekçesiyle müebbet hapis cezasına çarptırılan Volkan Civelek, Yargıtay 1. Ceza Dairesi’nce kararın bozulmasının ardından, Gebze 2. Ağır Ceza Mahkemesi’nde yeniden yargılandı. Mahkeme heyeti, suçun haksız tahrik altında işlendiğini belirterek cezasını 20 yıla indirdi.

- Küçükcekmece’de kız arkadaşı Yağmur Önüt’ü (20) pompalı av tüfeğiyle boynundan vuran üniversite öğrencisi Egemen Vardar, ‘Bilinçli taksirle ölüme neden olmak’tan 5 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırıldı. Vardar hakkında ‘kasten öldürme’ suçundan müebbet isteniyordu.

- Eskişehir’de telefonu açmadığı gerekçesiyle eşi tarafından öldürülen Selime Ateş davasında müebbet hapis cezasıyla yargılanan sanık İsmet Ateş’e ‘haksız tahrik’ ve ‘iyi hal’ indirimi yapıldı. Ceza, önce 23, ardından 19 yıl 2 aya indirildi.

- Aydın’ın Kuşadası ilçesinde, 18 yıl evli kaldığı kocası tarafından bıçaklanarak öldürülen 3 çocuk annesi Bedriye Köklütaş davasında sanık Alpaslan Köklütaş’a tahrik indirimiyle 17 yıl 9 ay ceza verildi.

- Diyarbakır’da 19 yaşındaki kızı Rabiye Çelikten’i erkeklerle telefonla konuştuğu iddiasıyla Kalaşnikof tüfekle vurup ağır yaralayan 46 yaşındaki Mehmet Hanifi Çelikten hakkında, 28 yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı. İddianamede, Çelikten’in kızını ‘haksız tahrik altında öldürmeye teşebbüs ettiği’ ifade edilerek, ceza indirimi uygulanması istendi.


UTANÇ HARİTASI

www.kadincinayetleri.org... Bu adrese girdiğinizde insanın içini acıtan bir haritayla karşılaşıyorsunuz. İstanbul 248, Ankara 105, Adana 101, İzmir 135.... İllerin üzerindeki bu sayılara tıkladığınızda sol tarafta isimler çıkıyor.

Haberin Devamı

Sinem Çelik - Yaş: 18 - Fail: Erkek kardeşi - Bahane: Töre namus
Figen Çakar - Yaş: 19 - Fail: Kocası - Bahane: Kadının boşanma isteği
Huriye Balasar - Yaş: 40 - Fail: Kocası - Bahane: Kadının boşanma isteği

Böyle yüzlerce isim, fail, ‘bahane’ var. Haritayı gazeteci Ceyda Ulukaya hazırladı ve ilk olarak 2015’te, 25 Kasım Kadına Şiddete Karşı Uluslararası Mücadele Günü’nde açıkladı. Aradan iki yıl geçti. Haritaya eklenen sayılar giderek arttı. İki yıl önce haritada İstanbul’da 169 kadın cinayeti işaretli iken sayı bu yıl 248’e çıktı. Ankara’da 68’ken 105’e, İzmir’de 79’dan 135’e...

Haritaya son olarak 2017’nin ilk 7 ayında gerçekleşen cinayetleri de ekleyen Ulukaya şunları söylüyor: “Türkiye’de hemen her gün bir kadın öldürülüyor ve gündemde hızla kayboluyor. Kaç kadının öldürüldüğü kadar bu kadınların kim tarafından, ne zaman, hangi bahaneyle öldürüldüğü, cinayet öncesinde şiddet görüp görmediği, korunma başvurusunda bulunup bulunmadığı gibi ayrıntılar, cinayetlerin önlenmesi için oluşturulacak politikalar bakımından önem kazanıyor. Bu harita da bu anlamda katkı sunabilmek amacıyla hazırlandı. Çalışma, araştırmacı gazetecilik faaliyetlerine destek sağlayan Objective tarafından destekleniyor. Kadın cinayetlerine dair resmi verilere ulaşamadığımız için araştırma medyaya yansıyan kadın cinayetleriyle sınırlandırıldı, bianet’in Erkek Şiddeti Çetelesi’ndeki veriler temel alındı.”

İsyan ettiren hesap


2010'DAN BU YANA: En az 377 kadın boşanma veya ayrılık sürecinde öldürüldü.  En az 339 kadın öldürülmeden önce şiddet görüyor ya da tehdit ediliyordu. En az 223 kadın güvenlik amacıyla resmi makamlara başvurduğu halde öldürüldü. 957 kadın, kocası veya erkek arkadaşı tarafından öldürüldü.
Öldürülen kadınların 20’si Suriyeliydi.

YASAYI ÇIKART KADINI YAŞAT
Yıl 2006... Derince’de yıllarca şiddete maruz kalan Özlem Yapıcıoğlu, kocası tarafından öldürüldü. Kocanın savunması şöyleydi: “Sarılmak istedim, beni yataktan attı...”

Özlem artık yaşamıyordu ve o gece yaşananların tanığı yoktu.

Mahkeme, katil kocanın söylediklerini doğru kabul ederek müebbet hapis verdi, sonra da suçu tahrik altında işlediği gerekçesiyle cezayı 24 yıla indirdi.

Özlem’in hikâyesini ve bu kararı anlattığım haber ‘Özlem Yapıcıoğlu’na bak, kadın haklarını gör’ başlığıyla Radikal’de manşet olmuştu. Aradan 11 yıl geçti.
Özlem, Hatice, Mehtap, Yağmur...

Kadın cinayeti davalarında yargının hesabı hep aynı oldu.

Katillerin, ‘Erkekliğime laf etti’, ‘Beni aldattığını söyledi’ gibi karşı taraf öldürüldüğü için doğrulanamayacak savunmaları, ‘kadının çok gülmesi’, ‘telefonda çok konuşması’, ‘izinsiz alışverişe gitmesi’ gibi bahaneler ‘cinayete tahrik’ nedeni sayıldı. Üstüne bir de ‘iyi hal, saygın tutum’ gibi indirimler eklendi.

Ve sanıklar, cezanın belli oranını çektikten sonra ‘denetimli serbestlikle’ hapisten çıktı.

Kadın hakları savunucuları ve hukukçular işte bu matematiğin kadına yönelik suçların önünü açtığını söylüyor.

Kadınlar yıllardır Meclis’te bekleyen teklifin, yasalaşmasını ve ‘haksız tahrik, iyi hal ve pişmanlık’ indirimlerinin kaldırılmasını istiyor ve yürüyüşlerde ‘Yasayı çıkart, kadını yaşat’ diye slogan atıyor. / Demet BİLGE

BAKMADAN GEÇME!