Güncelleme Tarihi:
Türkiye'nin İsveç Büyükelçiliği Tanıtma Müşaviri Aybala Dağaşan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, İsveç'ten Türkiye'ye gelen turist sayısının dikkat çekici şekilde arttığını söyledi. “İsveçlilerin Türkiye'ye ilgisinin artmasında Orhan Pamuk'un Nobel Edebiyat Ödülü alması tartışmasız bir faktör” diyen Aybala Dağaşan, İsveçlilerin çok fazla kitap okuduklarını vurguladı.
Orhan Pamuk'un, “İstanbul, Hatıralar ve Şehir” kitabının İsveç dilinde basıldığını ve piyasaya sürülmesinden sonra çok sayıda İsveçlinin bu kitabı okuduğunu anlatan Aybala Dağaşan, “Bu faktör, 2007 yılında turizme çok güzel yansıdı” dedi.
Aybala Dağaşan, Göteborg'ta 13-16 Mart tarihleri arasında düzenlenen TUR 2008 Turizm Fuarı'nda da Orhan Pamuk'un, Türkiye'nin tanıtımında kullanıldığını bildirdi.
Fuarın ikinci günü Stockholm'den Göteborg'a giden hızlı trende, vagonların içinin Türkiye afişleri ve Orhan Pamuk fotoğraflarıyla donatıldığını kaydeden Dağaşan, tren yolcularına, Türkiye broşürleriyle birlikte birer kupon dağıtıldığını bildirdi.
Dağaşan, kupon alan tren yolcularından Göteborg'ta fuara gelerek, Türkiye standını ziyaret edenlere birer Orhan Pamuk kitabı hediye edildiğini bildirdi.
İSVEÇLİLER YILDA 5 KEZ TATİLE ÇIKIYOR
Aybala Dağaşan, İsveç'teki sosyal güvenlik sistemi gereği çalışanların yılda 5 kez izne çıktıklarını, bu izinlerin 3'ünün yurt dışı tatilinde geçtiğini belirtti.
İsveçlilerin çok sık seyahat ettiklerini vurgulayan Dağaşan, şöyle konuştu: “İsveçliler, bu seyahatlerin en az birini deniz-güneş-kum tatili şeklinde yapıyorlarsa, birini de kültür gezisi üzerine yapıyorlar. İsveçliler, bugüne kadar kültür turlarında Yunanistan'a ağırlık verdiler. Ancak biz 2007'de çok iyi tanıtım yaptık. İsveçliler İstanbul'daki tarihi yarımadayı az çok biliyorlar. Biz, İstanbul'un bilinmeyen yönünü tanıtıyoruz. Modern İstanbul'u, turistlerin alışveriş yapabileceği, gece hayatının hareketli olduğu bölgeleri tanıtıyoruz. İsveçliler, İstanbul'un yeme-içme zenginliği ve fiyat açısından İsveç'ten daha makul olduğunu, İstanbul'da aynı anda her şeyi bulabilecekleri bir şehir olduğunu fark ettiler. İsveçliler, kendilerinden birinin referans vermesi üzerine, gidecekleri şehri tercih edebiliyor. Örneğin 5 İsveçliyi İstanbul'a gönderdiğimizde, arkasından 50 kişilik bir grubu rahatlıkla İstanbul tatiline ikna edebilirsiniz.”
İsveç pazarında Türk turizmi açısından gerçek bir hareketlenme yaşandığını da anlatan Dağaşan, arzın talebi, talebin de arzı harekete geçirdiğini ifade etti.
APART YERİNE HER ŞEY DAHİL
Aybala Dağaşan, İskandinav ülkelerindeki turistlerin daha önce genellikle Alanya yöresindeki apart otelleri tercih ettiklerini, bakkal, market ve manavdan kendileri alışveriş yapıp, yiyeceklerini kendilerinin hazırladığını hatırlatarak, artık İsveçli turistlerin de “her şey dahil” sistemindeki lüks tesisleri keşfettiklerini söyledi.
Türk tur operatörlerinin “her şey dahil” ve “lüks konaklama” ürünlerini de İsveç pazarına soktuklarını belirten Dağaşan, şöyle konuştu: “İsveç'e özel tanıtım filmimizde lüks konsepti ön plana çıkardık. Türkiye'deki tesisler İsveçlilerin beklentilerinin çok üzerinde. Tanıtım turlarında İsveçli acentecileri, gazetecileri çok özel, lüks otellere gönderdik. Türkiye'deki lüks tesisleri, konforlu tatili fark ettiler ve (life style) dergilerinde yazdılar. Bu dergileri okuyan zengin kitle Türkiye'ye yönelmeye başladı. Bu kesim önceleri İspanya'ya gidiyordu ama İspanya'da tesisler artık yoruldu. Türkiye'de tesisler çok yeni, kalite iyi. 2008'de lüks tatil İsveç pazarına girdi. Ve bu ürün düşünebileceklerinin çok altında fiyatlarla sunuldu. Ama bunlar Türkiye için düşük fiyatlar değil. Türkiye'nin imajı burada ucuz ülke değil.”
Aybala Dağaşan, İsveç'te Antalya ve İstanbul'un yanı sıra Kapadokya bölgesinin de ön plana çıkmaya başladığını ifade ederek, Kapadokya ile ilgili bir tanıtım filminin İsveç televizyonlarında yayınlanmasından sonra Tanıtma Müşavirliğinin telefonlarını susmak bilmediğini anlattı.
Dağaşan, “Ancak Kapadokya, İstanbul'daki gibi bir patlama göstermedi” diye konuştu.