Güncelleme Tarihi:
ADALET Bakanı Abdulhamit Gül, dün gazetelerin Ankara temsilcileri ve yazarları ile yaptığı sohbet toplantısında, Cumhuriyet gazetesi davasıyla gündeme gelen istinaf mahkemeleri kararları ve diğer konularda özetle şöyle konuştu:
İSTİNAF YASASI GELİYOR: Geçen hafta istinaf mahkemesi başkanlarıyla çalıştık. İstinaf üç yıllık bir uygulama. Aile, iş, terör yargılamalarında yığılma var. Dosyaların 3-5 yılda istinafta beklemesi istediğimiz bir şey değil. Adalet duygusunu tatmin edecek şekilde hızlı karar verilmesi gerekiyor. Aynı davada beş yılın altındaki cezaların temyize gitmemesi başta, uygulamaya dönük aksaklıkları çözme noktasında bir çalışma yapıyoruz. Kendi sistemi içinde çözülmesi ya da Yargıtay’a gitmesi yönünde kanun boyutuyla düzenlemeye ihtiyaç var mı, değerlendiriyoruz. Bu konudaki çalışmayı da nisan veya mayısta Meclis’in takdirine sunacağız.
İNFAZ YASASI VE BELGE SEÇİM SONRASI: Uzun bir süredir çalışmalarını sürdürdüğümüz Yargı Reformu Strateji Belgesi’yle ilgili görüş istemiştik. Bu görüşler de geldikten sonra olgunlaştırıp seçim sonrası kamuoyuyla paylaşacağız. Belgeyle hâkimlere atama, yer değiştirme kararnamesi dahil birtakım güvenceler getireceğiz. Hâkimlerin bağımsız ve tarafsızlığını güçlendirici ilkeleri belirleyeceğiz. İnfaz yasası düzenlemesini bana her gittiğim yerde soruyorlar. O konu Meclis’in takdiri. Şimdi de Meclis kapalı.
TÜRK YARGISINDA YERLERİ YOK: Hile ve kumpaslarla hukuku çiğneyenlerin, vicdanını terör örgütüne esir edenlerin Türk yargısı içinde yeri yoktur. Aklı ve muhakemeyi değersizleştirenlerin, FETÖ’nün kurşun askerlerinin adaleti ve kendilerini ne hale düşürdüklerini gördük. Hukuka bağlılık yerine örgüt bağlılığını ikâme edenlerin, cübbesini örgüt rütbesini gizlemek için araç haline getirenlerin büyük hüsranı, 15 Temmuz’da büyük bir ibret hikâyesine dönüştü. Hata yapan, bedelini ödemelidir.
ANAYASAYI DİNLEMEDİLER, ETİK Mİ DİNLERLER: Bu etik ilkeler bugünden itibaren 19 bin 320 hâkim ve savcımız için de geçerli.
Ancak, FETÖ’cü hâkim ve savcılarda yaşadık bunu. Adam FETÖ’cü, anayasayı dinlemiyor, FETÖ’ye ‘mehdi’ diyor; etik mi dinler. 12 bin hâkim savcının 4 bini ihraç edildi. Ama yeni hâkim savcı alımları ile yeterli sayıya ulaştık.
ANADOLU İNSANI HÂKİM-SAVCILAR: Anadolu insanı, sınavı hakkıyla kazanmış hâkim ve savcıların artık bu etik ilkelere uygun şekilde hareket edeceklerine inanıyoruz. Türk yargısı, bağımsızlık ve tarafsızlık vasfını koruyarak, yargı yetkisini anayasamızın emrettiği gibi Türk milleti adına kullanmaya devam edecektir. Yargı mensuplarımız zorluklarda yılmadan, hukukun ve vicdanın sesi dışında harici hiçbir etkiye aldırmadan fedakârca görevini yerine getirecektir.
SOSYAL MEDYA YASAĞI YOK: Hâkim ve savcılarımız için bir sosyal medya yasağı yok. Bu etik ilkeler ışığında paylaşımlarını yaparlar. Hâkim ve savcılar bu noktada kendi otokontrollerini kendileri yapacaklar. Tarafsız olmak kadar tarafsız görünmek de önemli.”
19 BİN 320 HÂKİM SAVCIYA İLK ETİK BELGE
ADALET Bakanı Gül, Türk Yargı Etiği Bildirgesi’ni dün açıkladı. Hâkim ve savcıların aktif katkısıyla üç yıllık çalışma sonrası hazırlanan sekiz ana başlık altındaki bildirge, 19 bin 320 hâkim-savcısı açısından ilk etik belge olma niteliği taşıyor. Gül, belgenin bugünden itibaren geçerli olacağını söyledi. Gül, bildirgenin hâkim ve savcıların Türk milletine ve onun her ferdine verilmiş bir söz olduğunu belirterek şöyle dedi:
YÜKSEK STANDART
“Türk Yargı Etiği Bildirgesi, en başta bağımsızlık ve tarafsızlığın önemine, hukukun, hak ve hürriyetlerin üstünlüğüne, insan onurunun, doğruluk ve dürüstlük gibi değerlerin önceliğine, saygı ve nezaketin, mesleğe yakışan olgun davranışların değerine vurgu yapıyor. Bugün ilan ettiğimiz bildirgeyle yargı mensuplarımız, bağımsızlık, tarafsızlık, doğruluk ve dürüstlük ilkelerine sadakatle, ehliyet ve liyakatlerine yaraşır şekilde Türk milletine hizmete devam edeceklerine dair daha yüksek standartlar vaat etmektir.”
ADLİYELERDE
HSK Başkanvekili Mehmet Yılmaz da bildirgenin dün tüm adalet komisyonu başkanlıkları ile yüksek mahkemelere gönderildiğini söyledi. Yılmaz, disiplin ve etik konusunun ayrı olduğunu, etik kararlarının tayin ve terfilerde dikkate alınacağını kaydetti.