Güncelleme Tarihi:
Diyanet İşleri Başkanı Yılmaz'dan saç ve silikon yorumu
Saraybosna'da gazetecilerle Bosna kahvesi içen Yılmaz, anlayışların değiştiğini belirterek, yeni yorumlara ihtiyaç olduğunu söyledi. Teknolojiden yararlanılması gerektiğini de vurgulayan Yılmaz, ‘‘Saçı dökülen bir erkek saç ektirebilir. İsteyen kadın da silikon taktırabilir’’ dedi.
DİYANET İşleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz, saçı dökülen bir erkeğin ‘canı istediği’ için saç ektirebileceğini, aynı yaklaşımın silikon takviyesi yaptırmak isteyen bir kadın için de geçerli olduğunu söyledi. Saraybosna'da salı günü başlayan 4'üncü Avrasya İslam Şurası'nda İslam Dini'nin esaslarının değişmediğini, ancak esasların yorumlanmasına ilişkin örf ve adetlerin zaman içinde değiştiğini belirterek, din kitaplarından hurafenin ayıklanıp, islam hakikatının yeni bir tat ve solukla anlatılması gerektiğini söyleyen Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz, gazetecilerle Bosna kahvesi içerken yaptığı sohbette bu konulara günlük hayattan çarpıcı örnekler vererek açıklık getirdi.
ANLAYIŞLAR DEĞİŞİYOR
Günümüz koşullarına uymayan içtihat ve fıkıh bilgilerinin gözden geçirilmesi gerektiğini söyleyen Mehmet Nuri Yılmaz, bu konuya biraz açıklık getirmesi istendiğinde, ‘‘Herşey zamana göre değişiyor. Anlayışlar değişiyor. Artık manası kalmayan şeylerin yeniden tarifi gerekiyor. O gün öyleymiş ama bugün başka’’ dedi. Mehmet Nuri Yılmaz, eskiden sakız çiğnemek, başı açıkta gezmek, ayakta yemek ve müzikle uğraşmanın ‘hafifmeşreplik’ kabul edildiğini, bu kişilerin şahitliklerinin geçerli sayılmadığını belirterek, ‘‘Zaten fıkıh da böyle. Din adamları da eskiden bunlara bakarak fetva veriyordu’’ dedi. Mehmet Nuri Yılmaz, ‘‘Şimdi nasıl oluyor?’’ sorusuna ‘‘İşte bunların yeniden yorumlanması gerekiyor’’ cevabını verdi. Yılmaz, yorumlama sürecinde bazı din adamlarının kelimelere takıldığını, kelimelerin mesajını değerlendirmediklerini söyledi. Mehmet Nuri Yılmaz, buna örnek olarak Kuran'da, ‘‘Süvarilerinizi kuvvetlendirin’’ dendiği zaman günümüzde de, ‘Orduların at yetiştiriciliğine önem vermesi’ gerektiği anlamının çıkmayacağını, bunun ‘Ordunuzun savumasını yeni teknoloji ne ise ona göre kuvvetli tutun’ anlamına geleceğini söyledi.
Mehmet Nuri Yılmaz, ‘‘Yeni teknolojik uygulamalardan faydalanmak isteyenler sizden görüş istiyor mu?’’ sorusuna ‘‘Çok sayıda talep geliyor vatandaşlardan. Mesela bir vatandaşımızın saçı dökülmüş. Tıpta saç ekme teknikleri gelişmiş. Bize soruyor ‘Saç ektirme islama uygun mu?' diye. İşte bu kişiye ‘Sağlık nedenleriyle olursa' gibi gerekçelerle cevap verilmeye çalışılıyor. Halbuki ne gerek var bu tür gerekçelere? Tıpta yeni bir gelişme olmuş, canı istiyorsa tabii ektirebilir’’ dedi. Mehmet Nuri Yılmaz, ‘‘Peki ya silikon takviyesi’’ sorusuna ‘‘O da aynı’’ cevabını verdi. Yılmaz, ‘‘Ama bunlar dini doğrudan ilgilendiren meseleler değildir’’ dedi.
İzzetbegoviç'ten Yılmaz'a teşekkür
Avrasya İslam Şurası delegelerinden oluşan 30 kişilik bir heyet Diyanet İşleri Başkanı Mehmet Nuri Yılmaz'ın başkanlığında Bosna Hersek Cumhurbaşkanı Aliya İzzetbegoviç'i Başkanlık Sarayı'nda ziyaret ettiler. İzzetbegoviç, Yılmaz'a her fırsatta dinler arası diyalogu teşvik ettiği ve şurayı Saraybosna'da düzenlediği için teşekkür etti.
Papazlı hahamlı İslam Şûrası
BOSNA Hersek'teki semavi dinlerin liderleri Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından Saraybosna'da düzenlenen 4'üncü Avrasya İslam Şurası'nda dün biraraya gelerek, dünyada barışa giden yolun dinler arasında diyalog ve hoşgörü ortamınının sağlanmasından geçtiği mesajını verdiler. Avrasya İslam Şurası'nın dinlerarası hoşgörü ve diyalog konulu oturumuna Saraybosna'daki Müslüman, Ortadoks, Katolik ve Yahudi cemaatlerinin liderleri de katıldı. Saraybosna Reisu'l Uleması Dr. Mustafa Efendi Cerit, Katolik cematinin Ruhani Lideri Kardinal Vinko Puliç, Ortadoks Kilisesi Metropolit Sekreteri Hemanja Draziç ve Yahudi Birliği Başkanı Yakop Finci, Saraybosna'daki savaşın din savaşı olmadığı konusunda görüş birliği içinde olduklarını söylediler.
Mevlana yolcuları
Her yıl 10-17 Aralık tarihleri arasında törenler düzenlenen ünlü Türk Düşünürü Mevlana Celaleddin-i Rumi'nin mezarının bulunduğu Mevlana Müzesi bugünlerde ziyaretçilerle dolup taşıyor. İstanbul Ayasofya Müzesi'nden sonra en çok ziyaretçi toplayan müze olan Mevlana Müzesi bu açıdan 2000 yılında ziyaretçi rekoruna doğru gidiyor. Tüm dünya insanlığına yüzyıllar öncesinden bugünleri görürcesine, ‘‘Gel, ne olursan ol, gel. Bizim dergahımız ümitsizlik dergahı değildir. Kafir, putperest, mecusi olsan da yine gel’’ diye barışa, kardeşliğe, sevgiye çağıran Mevlana'nın mezarı, onun da seslendiği gibi her renk, dil, din, ırktan insanları çekiyor. İşte müze önünden bir görünüm. Ziyaretçiler arasında kara çarşaflısı da var, mini eteklisi de... Ama önemli olan Mevlana'nın dediği gibi önce ‘‘Hümanist’’ (İnsancıl) olmak.
Fevzi KIZILKOYUN / KONYA, dha
Hurafelerle savaşım rahatsız etti
SÜLEYMANİYE Camii'nde 20 yıldır verdiği cuma vaazlarına ara verilen İstanbul Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Abdülaziz Bayındır, hurafelerle yaptığı savaşın, bazı kesimlerde rahatsızlık yarattığını söyledi. Hurafelere karşı açtığı savaşta sık sık tepkiler aldığını belirten Bayındır, ‘‘Ancak tepki gösterenler, daima küçük bir grup olarak kaldılar. Süleymaniye esnafı kendi arasında bir anket yapmış ve benim vaazlarıma 100 kişide sadece 1 kişi karşı çıkmış’’ dedi. Bayındır, ‘Kuran Işığında Tarikatlara Bakış’ adını taşıyan kitabından ‘büyük ölçüde’ rahatsız olanlar bulunduğunu söyledi. Bayındır, 23 Haziran'daki son vaazında, Hazreti Muhammet'in cuma namazı kıldıktan sonra evine gidip 2 rekat da sünnet kıldığını anlattığını söyledi. Bu sırada cemaatin içinde bir kişinin ‘Sünnet düşmanı’ diye bağırdığını ve küçük bir grubun ona destek verdiğini belirten Bayındır, cemaatin çoğunluğunun kendisini savunduğunu anlattı.