İstenirse toplumun tamamı dinlenir
Güncelleme Tarihi:
Turan YILMAZ
Oluşturulma Tarihi: Eylül 09, 2010 00:00
Yargıtay ve Danıştay santrallarının usulsüz dinlenip dinlenmediğini soruşturan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’nın raporuyla yeniden gündeme gelen “Telekulak” iddiaları için Cumhurbaşkanlığı da yaklaşık 7 ay önce uyarıda bulunmuştu.
Cumhurbaşkanlığına bağlı Devlet Denetleme Kurulu’nun (DDK), Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı (TİB) ile Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu Başkanlığı’ndaki (BTK) denetimlerinin ardından 17 Şubat’ta yayınladığı raporlarda, istendiğinde toplumun tamamının dinlenebileceği belirtilip buna sınırlama getirilmesi istenmişti. Cumhurbaşkanı Gül’ün harekete geçirdiği DDK’nin, Başbakanlık Teftiş Kurulu’na gönderilen TİB raporundaki uyarılar şöyleydi:
Keyfilik önlenmeli
“Toplumun tamamının mahkeme kararıyla dinlenmesine engel yok, buna sınırlama getirilmeli. Önleme amaçlı dinlemedeki ‘kuvvetli şüphe’ ifadesinin içeriği izahtan vareste olacak şekilde doldurulmalı. Dinleme sürelerinin uzatılmasındaki keyfiliği önleyici güvenceler getirilmeli. Önleme ve adli amaçlı dinlemelerde mahkemelerce yeterince inceleme yapılmadan karar alınıyor. Savcılarca istenen dinleme taleplerinde hakim onayı alınmalı. Mevzuata aykırı biçimde, çeşitli savcılıklardan dinleme ya da kayda alınma işlemi yapılan tüm numaraların tespit edilip gönderilmesine ilişkin taleplerde bulunuluyor. Ülke çapındaki kayıtların kolluk merkezlerindeki sistemden görülmesi, soruşturmanın gizliliğine aykırı. Dinleme ve kayda alma bilgilerinin savcıların birinci muhatap olacağı kolluk haricinde, merkezi birimler tarafından görülmesinin önüne geçilmeli. İki kolluk biriminin dinleme yapması ve mahkemece reddedilen konuların tekrar tekrar talep edilmesi önlenmeli.”
Milli güvenlik uyarısı
DDK’nin BTK raporunda da, “Telekomünikasyon hizmeti veren işletmecilerin denetimi sırasında, milli güvenliği olumsuz etkileyebilecek bazı tespitler yapılmıştır. TİB’in yaptığı denetimlerin sonuçları, BTK’ye iletilmesine rağmen Kurul tarafından gerekli işlemler yapılmamıştır” saptaması da dikkat çekmişti.
Keyfilik önlenmeli
“Toplumun tamamının mahkeme kararıyla dinlenmesine engel yok, buna sınırlama getirilmeli. Önleme amaçlı dinlemedeki ‘kuvvetli şüphe’ ifadesinin içeriği izahtan vareste olacak şekilde doldurulmalı. Dinleme sürelerinin uzatılmasındaki keyfiliği önleyici güvenceler getirilmeli. Önleme ve adli amaçlı dinlemelerde mahkemelerce yeterince inceleme yapılmadan karar alınıyor. Savcılarca istenen dinleme taleplerinde hakim onayı alınmalı. Mevzuata aykırı biçimde, çeşitli savcılıklardan dinleme ya da kayda alınma işlemi yapılan tüm numaraların tespit edilip gönderilmesine ilişkin taleplerde bulunuluyor. Ülke çapındaki kayıtların kolluk merkezlerindeki sistemden görülmesi, soruşturmanın gizliliğine aykırı. Dinleme ve kayda alma bilgilerinin savcıların birinci muhatap olacağı kolluk haricinde, merkezi birimler tarafından görülmesinin önüne geçilmeli. İki kolluk biriminin dinleme yapması ve mahkemece reddedilen konuların tekrar tekrar talep edilmesi önlenmeli.”
Milli güvenlik uyarısı
DDK’nin BTK raporunda da, “Telekomünikasyon hizmeti veren işletmecilerin denetimi sırasında, milli güvenliği olumsuz etkileyebilecek bazı tespitler yapılmıştır. TİB’in yaptığı denetimlerin sonuçları, BTK’ye iletilmesine rağmen Kurul tarafından gerekli işlemler yapılmamıştır” saptaması da dikkat çekmişti.