Güncelleme Tarihi:
Taşlı sopalı saldırının detayları hakkında Hürriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Sedat Ergin’den bilgi alan heyet, medyaya ve parti binalarına yapılan saldırıları endişeyle izlediklerini ifade ederek, Türkiye’deki gelişmelerin ‘son derece korkutucu’ olduğunu söyledi. Rebecca Harms, şu mesajları verdi: “Türkiye’de eleştirel medyaya ve çoğulculuğa karşı yanlış gelişmeler olduğuna inanıyorum. Demokrasinin gelişmesi için medya özgürlüğü bir önkoşuldur ve Türk hükümetinin uzun süreden beridir medyadaki tüm görüşlere saygı duymaya geri dönmesi gerekiyor. Özellikle son dönemdeki tırmanışları gördükten sonra Cumhurbaşkanı Erdoğan’a ve AK Parti’ye demokrasinin temellerine saygı duymaları, medya özgürlüğüne saygı duymaları çağrılarımızı yineliyoruz.”
Cem Özdemir de Türkiye’de olup bitenleri endişeyle izlediklerini belirterek, özetle şunları söyledi:
ASLA KABUL EDİLEMEZ
“Sadece Hürriyet’i ve Doğan Grubu’nu değil, Türkiye’deki tüm demokratik gazetelerde ve basında baskı altında olan insanların yanında olduğumuzu ifade etmek istiyoruz. Avrupa’daki diğer partiler de bizimle hemfikir. Böyle bir saldırı asla kabul edilemez. Demokrasilerde baştakilerin farklı görüşlere tahammülleri olmak zorundadır. Aksi takdirde demokrasi olmaz. Dolayısıyla hangi görüş olursa olsun Anayasa çerçevesinde bütün bu görüşlerin yeri olmalı, eğer eleştirilecek bir şey varsa başka bir gazete alırsınız ama trollerinizi göndermezsiniz. Böyle bir şey asla kabul edilebilir değil.
Bütün parti görüşlerinin demokrasi çerçevesinde, Anayasa çerçevesinde özgür bir şekilde ifade edilmesi gerekiyor. Bunun Türkiye’de şu anda böyle olmadığını görüyoruz. Bunun canlı örneklerinden biri, arkamızdaki (Hürriyet binasına saldırılar sonucu kırılan) kapı, Hürriyet’e yapılan saldırılar, aynı zamanda HDP ofislerine yapılan saldırılar, Cizre’deki olaylardır. Bunların hiçbiri demokraside asla kabul edilir durumlar değil, Türkiye’nin demokrasisini geriye itiyor. İster Hürriyet’e, ister başka gazetelere, ister siyasi partilerin ofislerine olsun, bu saldırıları kınıyoruz.”