Güncelleme Tarihi:
Dünyada, Türkiye açısından büyük önem taşıyan pek çok merkez, “Büyükelçisiz” idare ediliyordu.
Ancak bu konu, ciddi sıkıntı yaratmaya başlayınca, Dışişleri Bakanı Ali Babacan sonunda harekete geçti. Ve bir “ara kararname” ile, Türkiye açısından büyük önem taşıyan iki merkeze atama kararı alındı.
Bu iki merkez, Pekin ve Lefkoşa...
Çin Türkiye açısından, hem siyasi, hem de ekonomik olarak büyük önem taşıyor. Oysa Pekin’deki son Türk Büyükelçisi Oktay Özüye, Kasım başında resmen Ankara’ya çekilmişti.
Yaklaşık iki aylık boşluktan sonra, Pekin’e atama kararı çıktı. Üstelik Bakan Babacan, bu boşluğu doldurmak için, en yakın çalışma arkadaşını, Danışmanı Murat Esenli’yi Pekin’e atama kararı aldı.
8 BAKAN’IN “YAKIN ÇALIŞMA ARKADAŞI”
Zeynep Gürcanlı YAZIYOR |
LEFKOŞA’YA KUVEYT BÜYÜKELÇİSİ
Türkiye için hayati önem taşıyan Lefkoşa’ya ise, bir diğer yurtdışı temsilcilikten kaydırma yapıldı. Lefkoşa’ya, Kuveyt’te halen Türkiye Büyükelçisi olarak görev yapan Şakir Fakıllı atandı.
Lefkoşa Büyükelçili ataması, Dışişleri Bakanlığı’nda büyük sıkıntı yaratmıştı. Hükümetin, bu göreve Dışişleri Bakanlığı dışından bir bürokratı atamak istemesi üzerine, özellikle diplomatlar buna tepki göstermişlerdi.
Hükümet, Lefkoşa’ya İstanbul Valisi Muammer Güler’i atamak istemiş, ancak Güler’in özellikle yabancı dil bilgisinin sınırlı olması nedeniyle, Dışişleri büroktarları bu isteğe karşı çıkmışlardı. KKTC ile Kıbrıs rum Yönetimi arasında halen sürmekte olan ve İngilizce yapılan görüşmeler, Türkiye açısından da hayati önem taşıyor. Bu nedenle, bu göreve hem Kıbrıs dosyasına vakıf, hem de yabancı dili en iyi olan Büyükelçilerden birinin atanması kararlaştırıldı.
Bu atama ile, AKP hükümetinin “dışardan büyükelçi atama hevesi” de şimdilik durdurulmuş oldu.
VE DİĞER ATAMALAR
Babacan’ın ara kararnamede, yine Türkiye için “boş tutulmaması gereken” diğer başkentelere de atama yapıldı. Bunlar şöyle;
Altay Cengizer İrlanda-Dublin, Alev Kılıç Meksiko City-Meksika, Mehmet Dönmez Yemen-Sana, Mehmet Taşer Yeni Zelanda- Wellington’a büyükelçi olarak atandı. Bu atamaların altında ise, söz konusu Büyükelçiliklerdeki meslek memuru sayısının çok az olması, dolayısıyla Büyükelçi’nin boşluğunun, “büyük sıkıntı yaratması”.
NEW YORK’A HALA ATAMA YOK: NEDEN MÜSTEŞAR KRİZİ Mİ?
Türkiye için yine büyük önem taşıyan bir başka merkez ise, New York’taki BM temsilciliği.
Bu görevdeki son Büyükelçi Baki İlkin, yaş haddinden emekli oldu. Ancak yerine resmi atama yapılmadı. İlkin, halen “Cumhurbaşkanı danışmanı” sıfatıyla New York’ta görev yapıyor. Ancak Büyükelçi’nin görev ve sorumluluklarını resmen yerine getiremiyor.
Oysa Türkiye 2009 başından itibaren, iki yıl süreyle, BM Güvenlik Konseyi geçici üyeliğini devraldı. Dolayısıyla, dünyadaki tüm kritik konularda, söz sahibi olma durumuna geldi.
Buna karşılık, böylesine kritik bir zamanda, böylesine kritik bir göreve atama yapılamadı.
Dışişleri koridorlarında konuşulanlar, bu göreve için Dışişleri Müsteşarı Ertuğrul Apakan’ın düşünüldüğü, ancak Apakan’ın yerine “Müsteşar’ın kim olacağına” bir türlü hükümet içinde karar verilemediği için, bu atamanın önünün tıkandığı yolunda.