Güncelleme Tarihi:
KAMPANYANIN GÜCÜ / Fatih Çekirge yazıyor
Â
Washington Post okurlarına eşine ender rastlanacak değerde bir bakış sağlayan 8 Mart tarihli haberimiz, Türk Elçiliği'nden yoğun eleştiri ve bir kısmı bir Türk gazetesi (Hurriyet.com.tr) tarafından yönlendirilen Türk ve Amerikalı Türklerden öfke dolu e-mail'ler aldı.
Türk Büyükelçilik Müsteşarı Burak Akçapar haberde alçak, ölümcül terörist örgütün sempatik gösterildiğini ve yüceltildiğini; yürüttüğü vahşi terörist eylemlere karşın PKK'ya insancıl savaşçılar portresi çizildiğini söyledi. PKK'nın bölgede hizmet vermeye çalışan öğretmen, mimar, doktor ayırt etmeksizin önüne gelen herkesi öldürdüğüne dikkat çeken Akçapar, söz konusu örgütün ağırlıklı olarak uyuşturucu ve silah ticareti, gasp, para aklama gibi konularda sabıkalı bir örgüt olduğunu belirtti. Akçapar ve diğerleri, bir teröristin sahipsiz bir yavru ayıyı bebek sütü şişesiyle beslediği fotoğrafı ''neden bir terörist yanında bebek sütü şişesi taşır anlamıyoruz'' şeklinde eleştirdiler.
Türkiye ve Kürtler üzerine çalışan bazı uzmanlar haberde anlatılan hikayeyi enteresan ve faydalı bulurken, kimisi de haberde PKK'nın romantize edildiğini düşünmekte.
Kürtler ve PKK hakkında ''Kan ve inanç'' isimli bir kitabı bulunan Aliza Marcus habere övgüler yağdırırken, ABD'nin 1997 ile 2000 yılları arası Türkiye büyükelçisi Mark Parris ''gerçeği söylemek gerekirse haberde anlatılan hikayenin kendisini şaşırttığını, haberin devrim dönemi Küba dağlarındaki Fidel Castro hakkında yazılanları andırırcasına berbat bir üslupla yazıldığını söylerken haberi içeriksiz bulduğunu ifade etti.
Aynı zamanda Lehigh Universitesi Uluslararası İlişkiler Böüm Başkanı olan Türkçe uzmanı Henri Barker haberi ilk gördüğünde '' Ooo aferin size çocuklar!'' dediğini, muhabirin gördüklerini aktardığını düşündüğünü, kendisinin bu konuyu böyle algıladığını söyledi. Bir dönem Türkiye'de yaşamış olan ve halen daha her sene bu ülkeyi ziyaret eden Barker hikayenin PKK'nın orijinlerini veya Kürtler arasındaki yerini açıklamadığını da söyledi. Barkey de içerik bakımından haberi eksik bulduğunu belirtirken, buna karşın ''Benim gibi deneyimli insanlar bile PKK'nın nasıl faaliyet gösterdiği, ölülerini nasıl gömdüğü, neden yenilmesi bu kadar zor bir örgüt oldukları hakkında fazla bilgiye ulaşamıyoruz. Sadece vermiş olduğu bilgi bakımından dahi çok faydalı bir eser, çok çok uzun yıllardır böylesini görmemiştim'' diyerek sözlerini tamamladı.
National War College'da milli güvenlik dersi veren Ömer Taşpınar eserin taraflı olduğunu düşünmediğini söylerken haberin gerillalara açıkça sempatiyle yaklaştığını, ancak yeterince geri plan bilgisi de verilerek dengenin sağlandığını söyledi. Taşpınar doktora tezini Türkiye ve Kürtker üzerine, Johns Hopkins Üniversitesi'nde yazdı ve Brookings'te misafir hocalık yapıyor.
Johns Hopkins Üniversitesi'nde Uluslarası Çalışmalar Yüksekokulu Orta Asya-Kafkasya Enstitüsü'nde araştırma görevlisi olan Svante Cornell, PKK'nın öğretmenleri, turistleri ve örgütten ayrılmaya çalışanları öldürdüğü pis geçmişinin atlandığını, bu bakımından hikayenin tekzip edilmesi gerektiğini belirtti.
Türkiye'de eğitim gören Cornell'in PKK'nın finansal yapısıyla ilgili de bir çalışması bulnuyor. Cornell, '' Şüphesiz PKK'nın uyuşturucu ticaretiyle bağlantısı var ve özellikle Avrupa'ya eroin ihracatında başrol oynuyorlar.
Bağdat bürosu muhabiri Joshua Partlow ve fotoğrafçı Andrea Bruce bu PKK haberini yapmak üzere rehber ve tercümanlarlarla dağlarda gerillarla beş gün geçirerek; cesaret isteyen, çetin ve tehlikeli bir görev üstlenmiş oldular. Partlow'un son dönem haberleri çoğunlukla Türk kaynaklarına dayanmaktaydı, özellikle de PKK'yı vurmak için Irak'ta yürüttüğü 8 günlük saldırısına. Türkiye Kürtler'e muamelesinden ve Türk asker ve sivillerini hedef alan PKK saldırıları sonuncunda gelen son Türk operasyonunda vermiş olduğu zarardan ötürü eleştirildi.
Partlow'un hikayesi ve Bruce'un fotoğrafları PKK savaşçılarının nasıl göründüğü, konuştuğu, yaşadığına dair okuyuculara kısa bir bakış fırsatı verdi. Haberde ayrıca PKK'nın terörist örgüt olarak addedildiğini, taktiklerinin insafsız olabildiğini, PKK gerillalarının Türk askerlerine tahribat verebilmek için sınırı geçtiğini, ve bu muharebenin çoğunluğu Kürt 35.000 insanın hayatına mal olduğunu da söyledik. Ayı yavrusu fotosuna gelince, Bruce ve Partlow sadece o sahneye tanık olduklarını ve bebek şişesinin nereden geldiğini sormadıklarını söylediler.
Ama hikayenin halen daha tarihsel bilgi ve içeriğe ihtiyacı var. Birçok okuyucu hala daha Kürtlerin kim olduğunu PKK'nın nasıl başladığını veya birçok ülkeye yayılmış 25 milyon Kürt'ün meramı haline geldiğini bilmiyor. Bu insanlar PKK'nın sivilleri öldürdüğünü ve uyuşturucu ticaretinden para kazandığının farkında olmayabilirler.
Dış Editör Scott Wilson aynı görüşte deÄŸil:Â"Bana göre hikaye tasarlandığı gibi uygun yeterli derecede tarihsel perspektife sahip. Ve hikaye, ender rastlancak nitelikteki ziyaretimiz ve tarafımızca bu gruba birinci elden yapılan bakış sonucu saÄŸlanan yeni bir içerik de barındırmaktadır. Ayrıca unutmamak gerekir ki bu çalışma daha önceki haftalarda geniÅŸ olarak ele aldığımız ve önümüzdeki aylarda da alacağımız sürmekte olan PKK, Türkiye ve Iraklı Kürtler hakkındaki hikayenin sadece bir kısmıdır.
Hikaye oldukça kısaltıldı, zira baş editorler haberi tek sayfada tutmak istediler. Fazladan birkaç geri plan paragrafı Türk hükümeti için birşey değiştirmeyecekti, ama Washingtom Post okuyucularına daha eksiksiz bir PKK resmi görme imkanı tanıyacaktı."
Deborah Howell
Washington Post Okur Temsilcisi