İşte Ramazan Akyürek'in görevden alınma gerekçesi

Güncelleme Tarihi:

İşte Ramazan Akyürekin görevden alınma gerekçesi
Oluşturulma Tarihi: Ocak 30, 2014 11:01

“Büyük rüşvet” operasyonun ardından görevden alınan emniyetin en tartışmalı ismi, eski Emniyet Genel Müdürlüğü Teftiş Kurulu Başkanı Ramazan Akyürek, 16. İdare Mahkemesi’den “Yürütmeyi durdurma” kararı aldı.

Haberin Devamı

İçişleri Bakanlığı, görevden alma gerekçesini, mahkemeye gönderdiği savunmayla ortaya koydu. Bakanlık, “Davacı hakkında Trabzon İl Emniyet Müdürlüğü, ve İstihbarat Daire Başkanlığı yaptığı dönemde Hrant Dink cinayeti ile ilgili olarak kamuoyu ve basında birçok iddia yer aldı. Bu da Emniyet Genel Müdürlüğü’nün imajını ve güvenirliğini zedelendi. Yetkili ve etkin bir birim olan Teftiş Kurulu Başkanlığı görevini yürütmesi kamu vicdanında ve toplum nazarında olumsuz bir yargı oluşturdu” savunması yaptı. Mahkeme ise gerekçeli kararında, “Davacının Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı kadrosunda Daire Başkanı ve sonrasında Teftiş Kurulu Başkanlığı görevlerine atanmasına engel olarak görülmeyen iddiaların, Teftiş Kurulu Başkanlığı görevinden alınmasına dayanak olarak gösterilmeyeceğine” karar verdi.

YÜRÜTMEYİ DURDURMA KARARI ALDIRDI

Emniyet Genel Genel Müdürlüğü Teftiş Kurulu Başkanı Ramazan Akyürek, “Büyük rüşvet” operasyonun hemen ardında görevden alındı. Akyürek, Ankara 16. İdare Mahkemesi’ne “kararın iptali ve yürütmenin durdurulması” için dava açtı. Mahkeme, görevden alınmayı Yasa ve Yönetmelik hükümleri ile belirlenen genel atama dönemi dışında, zamandışı atamasının yapıldığını gerekçe göstererek “yürütmeyi durdurma” kararı verdi. Akyürek dava gerekçesi olarak ise “Emniyet Genel Müdürlüğü Teftiş Kurulu Başkanıyken 17 Aralık İstanbul’da yürütülen yolsuzluk ve rüşvet operasyonunda sonra görevimden alındım. Söz konusu soruşturma ile doğrudan veya dolaylı bir bağlantım olmadığı gibi görevimi başarı ile yerine getirdiğim, hizmetten kayraklanan bir eksikliğim söz konusu olmadığı, disiplin cezası almadığım, atamanın mutad atama dönemi dışında yapılmasını gerektirecek bir zorunluluk bulunmadığı, şekil yönünden de sakat olduğu, hukuka ve mevzuata aykırı hareket edildiği için kararın iptali ve yürütmenin durdurulmasını talep ediyorum” dedi.

İÇİŞLERİ BAKANLIĞI’NDAN “DİNK” SAVUNMASI

İçişleri Bakanlığı ise mahkemeye gönderdiği savunmada “Hrant Dink” cinayetine vurgu yaptı. Bakanlık savunmasında “Yer değişikliklerinde yönetmenlik hükümleri yanında taktir yetkisinin de kullanıldı. 1. Sınıf Emniyet rütbesi gibi üst düzey bir rütbede görev yapan personeli her zaman başka bir birimde değerlendirebileceği açıktır. Şekil yönünden de usulüne uygun olarak işlem tesis edildi. Ayrıca davacı hakkında Trabzon İl Emniyet Müdürlüğü ve İstihbarat Daire Başkanlığı yaptığı dönemde Hrant Dink cinayeti ile ilgili olarak kamuoyu ve basında birçok iddia yer aldı. Bu da Emniyet Genel Müdürlüğü’nün imajının ve güvenirliğinin zedelendiği, yetkili ve etkin bir birim olan Teftiş Kurulu Başkanlığı görevini yürütmesinin kamu vicdanında ve toplum nazarında olumsuz bir yargı oluşturdu. Kamu menfaatlerine ve hizmetin gereklerine aykırılık bulunmadığı gibi dava konusu işlem hukuka ve mevzuata uygundur. Bu nedenle davanın reddi gerekmektedir denildi.

O ZAMAN NİYE ATADINIZ

Mahkeme ise gerekçeli kararında “Hrant Dink” iddialarına vurguya yaparak “Teftiş Kurulu Başkanlığı’na atadığınızda bu iddialar engel değilse görevden alınmasına dayanak olamaz” denildi. Mahkeme, “Her ne kadar davalı idare tarafından davacı hakkında Trabzon İl Emniyet Müdürlüğü ve İstihbarat Daire Başkanlığı yaptığı dönemde Hrant Dink cinayetiyle ilgili olarak kamuoyu ve basında birçok iddianın yer aldığı, Emniyet Genel Müdürlüğü’nün imajının ve güvenirliğinin zedelendiği, yetkili ve etkin bir birim olan Teftiş kurulu Başkanlığı görevini yürütmesinin kamu vicdanında ve toplum nazarında olumsuz bir yargı oluşturduğu ileri sürülmekte ise de, Hrant Dink cinayetiyle ilgili olay kapsamında iddialarla ilgili olarak Mülkiye Başmüfetişleri tarafından yapılan inceleme ve araştırma neticesinde davacıya isnad edilebilecek herhangi bir olumsuzluğun ortaya konulmadı. Yine suçların önlenmesinde memuriyet görevini gereği gibi yerine getirmediği iddiası ile ilgili olarak Trabzon Valiliği soruşturma izni vermediği, bu karara karşı Trabzon Bölge İdari Mahkemesi’ne açılan dava da reddedildi. İnceleme ve nihai kararın verilmesinin ardından davacının Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı kadrosunda Daire Başkanı ve sonrasında Teftiş Kurulu Başkanlığı görevine atandı. Bu görevlere atanmasına engel olarak görülmeyen iddiaların Teftiş Kurulu Başkanlığı görevinden alınmasına dayanak olarak gösterilmez ve görevden alınmasına gerekçe de oluşturmaz. İdarenin taktir yetkisinden bahisle teftiş kurulu başkanlığı gibi aktif bir görevden alınarak Merkez Emniyet Müdürlüğü gibi pasif bir göreve atanmasına ilişkin işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararlar doğabileceği de açıktır. 2577 sayılı Kanunun 27. maddesi uyarınca taminat alınmaksızın yütürülmesinin durdurulmasına oy birliğiyle karar verilmiştir” gerekçesi gösterdi.

EMNİYETİN EN TARTIŞMALI İSMİYDİ

17 Aralık soruşturmasın ardından Emniyet Genel Müdürlüğü’nde görevden alınan 14 Daire Başkanı arasında bulunan Teftiş Kurulu Başkanı Ramazan Akyürek, emniyetin en tartışmalı ismiydi. Dönemin İstanbul Valisi Erol Çakır’ın sicil notunun kenarına “Fethullahçı” notunu düştüğü Akyürek, Trabzon Emniyeti ve Emniyet Genel Müdürlüğü İstihbarat Daire Başkanı olduğu dönemde Hrant Dink cinayeti ve Trabzon’da TAYAD’lılara linç girişimiyle gündeme gelmişti. Yasin Hayal’in McDonalds’ı bombalamasından TAYAD’lı 5 gence linç girişimine, Hrant Dink suikastından Rahip Santaro’ya saldırısına kadar Türkiye’yi sarsan en kritik olaylarda adı geçen Akyürek, Dink suikastinde ihmali olduğu gerekçesiyle İstihbarat Daire Başkanıyken görevden alınmıştı. Akyürek o dönem mahkemeye başvurarak yürütmeyi durdurma kararı aldırmış ve geri dönüş davası kazanmıştı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!