Güncelleme Tarihi:
Paris Cumhuriyet Savcısı François Molins, Sakine Cansız, Fidan Doğan ve Leyla Söylemez'in tek silahla öldürüldüğünü, zanlı Ömer Güney'in güvenlik kameralarına yakalandığını açıkladı.
Molins, Cansız'ı hayatta gören son kişi olan Güney'in 16 Nisan 1982 tarihinde Sivas'ın Şarkışla ilçesinde doğduğunu belirtti. Molins, Güney'in son iki yıldır PKK'lı olduğunun tespit edildiğini de ifade etti.
Gözaltında Güney'in cinayetleri itiraf etmediğini ancak çelişkili ifadeler verdiği için şüpheleri üzerine çektiğini belirten Molins, Güney'in cinayetten bir gün önce Cansız adına 1000 euro çektiğinin belirlendiğini, gözaltına alındığında yapılan aramada üzerinde 930 euro bulunduğunu da sözlerine ekledi.
İŞTE O DETAYLAR
Molins şunları söyledi:
"Bir kişi, olay günü saat 11.29'da yanında Sakine Cansız ile binaya giriyor ve 11.49'da çıkıyor. Aynı kişi saat 12.11'de bu kez bir kafasında bir kapüşon ve elinde çantayla tekrar binaya giriyor ve aynı kapüşon ve çantayla saat 12.56'da tekrar çıkıyor. Bunlar görüntülerde net. Cinayetin de 12.43-13.21 aralığında işlendiğini tespit ettik.
Yapılan aramada, kendisinin kullandığı aracın torpido gözünde bulunan o çantada barut izleri tespit edildi. Ancak ifadesinde bize, binaya ikinci girişini söylemedi. Savcının verdiği bilgiye göre maktullerin hepsi başından vuruldu. Sakine Cansız ve Leyla Söylemez üçer, Fidan Doğan’ın ise dört kurşunla öldürüldü."
"GEÇİCİ TUTUKLU"
Molins, Ömer Güney'in cinayet işlemek suçundan 'geçici tutuklu' olarak cezaevinde tutulacağını da sözlerine ekledi.
Güney'in Türkiye'de sabıka kaydı bulunmuyor.
hurriyet.com.tr Ömer Güney'le ilgili bilgileri üç saat önce böyle duyurmuştu. |
ÜLKER AÇIKLAMIŞTI
Gün içinde Hürriyet'e konuşan Fransa Kürt Dernekleri Federasyonu Başkanı Mehmet Ülker tutuklanan kişinin 1982 doğumlu Sivaslı Ömer Güney olduğunu söylemişti.
"TERÖR ÖRGÜTÜYLE BAĞLANTILI CİNAYET"
Tutuklamanın ardından Fransız Savcılığı’ndan yapılan açıklamada Güney’in “bir terör örgütü ile bağlantılı olarak cinayet işlemekten” sorgulamasının devamına ve hakkında “terör örgütü ile bağlantılı olarak cinayet” iddiasıyla da soruşturma açılmasına karar verildiği ifade edilmişti.
Güney tutuklanırken, yine olayla ilgili geçtiğimiz hafta gözaltına alınan diğer kişi serbest bırakıldı. Bu kişinin de Muş’un Varto ilçesinden Yüksel A. olduğu öğrenilmişti.
ÖRGÜT İÇİ KISKANÇLIK ŞÜPHESİ
Le Point dergisinin internet sitesi, cinayetin örgüt içi "kıskançlık"tan kaynaklandığını öne sürdü. Habere göre öldürülen PKK'lıları son gören kişi olduğu iddiasını ifade verirken yalanlayan Ömer Güney, kendisine gösterilen güvenlik kamera görüntüleri bu durumun aksini kanıtladığı için çelişkili konuşmaya başladı. Görüntülerde, Ömer Güney'in binaya bir çantayla girip çıktığı görülüyor. Haberde, "cinayetin işlendiği silahla aynı tür bir silahtan geldiği anlaşılan barut izlerinin de bu çantada bulunduğu" ifade ediliyor.
Le Point'a göre polis, Güney'in, örgüt içinde kendisine ikincil roller verildiği için bu üç kadına "kin" beslediği ve bu nedenle bu cinayetleri işlemiş olabileceğini düşünüyor.
FRANSIZ BASININDA İLGİNÇ DETAYLAR
Fransa’nın önde gelen gazetelerinden Journal du Dimanche, dün “İki şüpheli Kürt ve bir DNA” başlıklı bir haber yayımladı. Habere göre cinayetlerin işlendiği dairede bulunan bir boş kovanda, öldürülen üç kadına ait olmayan bir DNA izine rastlandı.
Haberde, bulunan DNA’nın, Fransa ve diğer ülkelerin polis teşkilatlarının DNA arşivindeki örneklerle kıyaslanacağı belirtildi. Ancak “eksik” diye tanımlanan numunenin durumunun, kapsamlı bir analize izin vermediği ifade edildi.
20minutes gazetesi de bu DNA’nın kime ait olduğunun gözaltılar sona ermeden açıklanmayacağını bildirdi. Gazeteye konuşan soruşturmaya yakın bir kaynak, zanlılardan birinin paltosunun kolunda barut izi bulunduğunu da aktardı.