Güncelleme Tarihi:
Sakık'ın suikastı PKK'nın gerçekleştirdiğini açıklamasıyla Palme dosyası yeniden günışığına çıktı. Hürriyet, suikastçı PKK militanını 1987'de fotoğrafıyla duyurmuştu.
PKK'lı Şemdin Sakık'ın, ‘Olof Palme’yi biz öldürdük' itirafında ifşa ettiği gerçekleri Hürriyet tam 11 yıl önce manşetten duyurmuş ve Sakık'ın ifadesinde adını gizlediği ‘tetikçi’nin kimliğini de ortaya çıkarmıştı. 2 Eylül 1987 tarihli Hürriyet'te yer alan haberde, İsveç polisinin, suikasta kurban giden Başbakan Olof Palme'nin katil zanlısı olarak Hasan Hayri Güler adlı PKK militanını arandığı bildiriliyordu. Sakık'ın ifadesine göre, PKK Lideri Abdullan Öcalan'ın emriyle harekete geçen ‘‘Harun’’ kod adlı PKK Avrupa Sorumlusu'nun Palme'yi öldürmek üzere görevlendirdiği kişi Hasan Hayri Güler'di. Hürriyet'in 11 yıl önce İsveç polis kaynaklarından edindiği bilgiye göre Hasan Hayri Güler'e suikastın gerçekleştirilmesinde yardımcı olan 5 kişi PKK militanları Numan Uçar, Hayri Darban, Dr. Cihan kod adlı kız militan, Miriçyan adlı İranlı bir Ermeni, Beşir kod adlı Suriyeli bir diplomat ve kimliği belirlenemeyen bir İsveçli'ydi. İsveç Gizli Polisi SAPO, suikasttaki PKK parmağıyla ilgili tüm bilgileri toplamakla birlikte, suikastçıları yakalamayı başaramadı.
PLAN ŞAM'DA YAPILDI
İsveç polisinin, büyük paralar karşılığı konuşturduğu PKK itirafçılarının verdiği bilgiye göre, Palme'ye suikast planı, Suriye'nin başkenti Şam'da yapılan bir toplantı sırasında kararlaştırılmıştı. Apo'nun da bulunduğu bu toplantıda, PKK yetkililerinin yanı sıra 2 İranlı ve 2 Suriyeli istihbarat görevlisi de vardı. Şam'daki toplantıda bulunan Beşir kod adlı Suriyeli diplomat, suikastta kullanılan İspanyol yapısı 357 Magnum Special tabancayı temin etti ve İsveç'e soktu.
Hasan Hayri Güler, Numar Uçar ve Hayri Darban'dan oluşan 3 kişilik ekip de Beşir'in ardından Danimarka'dan İsveç'e geçtiler. Uzun süre İsveç'te yaşamış olan Dr. Cihan kod adlı militan kızla Miriçyan adlı İranlı Ermeni, 3 kişilik suikast ekibini karşıladı. Ekip, Stockholm'de Miriçyan'ın evine yerleşti. Bir gün sonra gelen Beşir, tabancayı tetikçiye teslim etti. Olof Palme'nin nerede ve nasıl öldürüleceğine ilişkin gözlemler üç hafta sürdü. Olof Palme'nin karısıyla birlikte korumasız olarak sinemaya gittiğini bildiren kişi ise suikastın yerini ve zamanını tayin etmiş oldu. Polisin kimliğini tespit edemediği bu İsveçli, ‘‘Olof Palme'den nefret eden bir kişi’’ olarak tanımlanıyor.
28 Şubat 1986 gecesi sinema çıkışında pusu kuran Hasan Hayri Güler, enseden sıktığı tek bir kurşunla, dünyanın ‘‘Barış Güvercini’’ diye tanıdığı Olof Palme'yi öldürdü ve daha sonra ekibinin beklediği arabaya binerek kayıplara karıştı. Ekibin üyeleri yeniden Miriçyan'ın evine döndü ve temin edilen sahte pasaportlarla 20 gün sonra İsveç'i terkettiler.
Neden öldürüldü?
Palme suikastının ardında ise Apo'ya İsveç'e giriş izni verilmemesi yatıyordu. PKK'nın İsveç tarafından resmen terör örgütü ilan edilmesi ve 18 PKK'lı hakkında sınırdışı etme kararı alınması da suikast fikrini güçlendirmişti. Sosyalist Enternasyonal içinde önemli bir yeri olan Palme'nin, uluslararası platformda PKK'yı zor duruma düşürdüğü için ortadan kaldırılması gerekiyordu.
Sakık’ın ifadesi
Örgütten kopan üst düzey kadrolarını (Kesire Öcalan, Süleyman Karaer, Semir kod adlı militan gibi) barındıran İsveç, bunun yanında PKK'yı da terör örgütü olarak görüyordu. İsveç'e sığınan Semir kod adlı militanı öldüren PKK militanının İsveç polisi tarafından yakalanıp, cezaevine konması ve ceza verilmesi, bu olayın da Avrupa'da ilk olmasından dolayı bu ülkeye ve bunu düşünenlere gözdağı vermek için İsveç Başbakanı Olof Palme hedef olarak seçilmişti. Bu eylem için Öcalan o zaman Avrapa'da siyasi sorumlu konumunda bulunan Harun'a (kod adı, Bingöl ili Merkez Köyü'nden) bu eylem için emir veriyor.