Güncelleme Tarihi:
Yarımağan, geçen hafta gerçekleştirilen YÖK Genel Kurulu toplantısında, “2010 yılı ve sonrası için büyük ölçüde kendi önerilerinin yer aldığı sistemi anlattığını” kaydetti.
Önerdiği modelin, Yükseköğretim Strateji Raporu'ndaki önerilerin “biraz daha üzerinde çalışılmış hali” olduğunu belirten Yarımağan, üniversiteye giriş sınavında 2010 yılından itibaren iki aşamaya geçilmesini öngördüğünü bildirdi.
Temel nitelikteki ilk aşamanın başarılması halinde ikinci aşamaya geçileceğini ve ikinci aşamanın cumartesi-pazar günleri olmak üzere iki haftada toplam dört oturumda tamamlanacağını anlatan Yarımağan, adayların bu oturumlarda Matematik, Edebiyat, Fen ve Sosyal test alanlarından soruları yanıtlayacaklarını ifade etti. Yarımağan, “Bu oturumlarda yapılacak sınavlar, bizim bugün yaptığımız ÖSS'nin ikinci kısmındaki testlerin, örneğin Matematik-2 testinin daha geniş bir biçimi olacak. Yani 30 soru sorduğumuz Matematik-2 testi, bir oturumda yapılacak ve tabii ki hem verilecek süre artacak hem de soru sayısı. Örneğin, 100 veya 120 ya da 150 soru yöneltelim diye düşünüyoruz” dedi.
SINAVDA “YAZILI” CEVAP DÖNEMİ
Yarımağan'ın önerisinin YÖK tarafından kabul edilmesi halinde, 2010 yılında başlayacak iki aşamalı yeni sınavda, bir süre sonra, adayların “yazılı” cevaplamaları gereken “açık uçlu” sorular da yöneltilmeye başlanacak.
Yarımağan, konuya ilişkin “Daha ileriki aşamada, soruların bir kısmı açık uçlu olacak. Açık uçlu sorular bölümünde, adaylara küçük küçük sorular yöneltiyorsunuz ve aday, cevabını yazıyor. Makineyle değil, insan eliyle değerlendiriyorsunuz” diye konuştu.
Hangi test alanlarından açık uçlu sorular yöneltileceği sorusuna Yarımağan, “Tüm derslerden olacak. Yani bütün sınav test biçiminde olmayacak, bazı sorular açık uçlu olacak” karşılığını verdi. Yarımağan, şöyle devam etti:
“Çünkü, test sınavları eğitimi olumsuz etkiliyor, öğrencilerin belli yetenekleri gelişmiyor. Bütün sınavları test yaparsanız, öğrenci belirli düşünce kalıpları arasında kalıyor, sentez yetenekleri gelişmiyor. Bütün dünya bunu yapıyor. Bizim de yavaş yavaş o yöne gitmemiz lazım. Tabii bu 'yazılı cevap' kısmı işin daha sonraki aşaması.”
Açık uçlu sorulara verilecek yanıtların nasıl değerlendirileceğinin sorulması üzerine Yarımağan, şunları kaydetti:
“Öyle çok uzun cevap gerektiren sorular sorulmuyor. Küçük küçük sorulardan oluşuyor. Test sorusu gibi fakat altında şıklar yok. Sonucu aday bulacak. Bu durumda öğrencinin kağıdını, adını gizleyerek, bilgisayar ortamına aktarıyorsunuz. Birkaç yüz hocayla da anlaşma yapıyorsunuz. Her adayın sorusunu iki hocaya veriyorsunuz, değerlendirme talimatı doğrultusunda, onlar değerlendiriyorlar.”
Yarımağan, iki aşamalı sınav sisteminde, yabancı dil sınavının ayrı bir oturumda yapılacağını söyledi.
2009'DAKİ DEĞİŞİKLİKLER
Öte yandan, ÖSS'de 2009 yılında yapılması düşünülen değişiklerin, ağırlıklı ortaöğretim başarı puanının hesaplanmasında okulun başarısının etkisinin azaltılması, adayların mezun oldukları bölümlerle ilgili ya da ilgili olmayan alanlar arasındaki katsayı farkının daraltılması yönünde olduğu öğrenildi.
Mevcut uygulamada, adayların üniversiteye yerleştirme puanları hesaplanırken, okulun ÖSS'deki başarısı da göz önünde bulunduruluyor ve bu durum 'ağırlıklı ortaöğretim başarı puanı' olarak isimlendiriliyor. Şu andaki sistemde, yerleştirme puanları hesaplanırken, okulun başarısı yüzde 21, sınavdaki başarı da yüzde 79 oranında etkili oluyor.
YÖK Genel Kurulu, 2009-ÖSS ve daha sonraki yıllarda geçerli olacak modeli, 29 Ocak 2009'da yeniden görüşecek.