İşte ön rapor

Güncelleme Tarihi:

İşte ön rapor
Oluşturulma Tarihi: Mart 07, 2007 00:00

Abdullah Öcalan'ın muayenesini yapan doktorların kimliği son ana kadar gizli tutuluyor. Öcalan’ın muayenesinde bulunan bir doktor, Apo’nun sağlık durumu, İmralı’ya nasıl gittiklerini, seçiliş biçimlerini “hurriyet.com.tr”ye belgelerle anlattı. Öcalan, Suriye'de bulunduğu dönemde iki kez sinizüt ameliyatı geçirmiş. Türkiye'ye geldiği dönemde de oturma güçlüğü çektiği, hemoroidinin ilaç tedavisiyle giderildiği belirlendi.

Haberin Devamı

AVUKATLARA İNCELEME BAŞLATILDI

Abdullah Öcalan’ın Türkiye’ye getirildiği günlerde, İmralı Adasına giden Cumhuriyet Savcılarından birisi de Nuh Mete Yüksel’di.  Öcalan’ın ifadesi alınırken, hemen diğer odada bulunan doktor, sık sık odaya geliyor, Öcalan’ın tansiyonunu, nabzını ölçüyordu. Yılların savcısı Nuh Mete Yüksel, “sağlık bakımından en rahat dönemimdi. Abdullah Öcalan için hazır bulundurulan doktor sayesinde  tansiyonumu sürekli kontrol altında tutuluyordu” diyor.

“ZEHİR” İDDİASI,  KIŞKIRTMAYA YÖNELİK

Apo’nun İmralı’da kalacağı belli olduktan sonra, onun sağlığıyla ilgilenme görevi de Bursa İl Sağlık Müdürlüğü’ne verildi. Dönemin askeri yetkilisi Hurşit Tolon, Bursa Valisi Orhan Taşanlar defalarca İmralı’ya gidip, hiçbir konuda aksaklık-eksiklik olmaması için çaba gösterdiler.

İşte ön rapor
İşte ön rapor

 

Haberin Devamı

Üzerine bu kadar titrenen Abdullah Öcalan’ın şimdi “zehirlendiği” avukatları tarafından öne sürüldü. 15 Şubat 1999 tarihinden bu yana güvenliği için ada tahsis edilen, sağlığı için bir devlet hastanesinde ne bulunuyorsa her türlü araç-gereç tahsis edilen Abdullah Öcalan’ı bu şekilde gündeme getirmek büyük haksızlıktır.

İnsanlarımızın doktor bulmakta, muayene ve tevdi olmakta ne kadar zorlandığını biliriz. Abdullah Öcalan için günlük muayenelerin yanı sıra 15 günde bilemediniz 3 haftada bir genel sağlık kontrolünden geçirildiğini bu iddiaları gündeme getiren avukatları da biliyor. Ancak, Öcalan’ı gündemde tutmak için bu bir yöntemdir.

Çünkü önümüzde 8 Mart Dünya Kadınlar Günü,  21 Mart Nevruz Bayramı var. Bu günleri PKK’nın gösterisine çevirme planları yapılıyor. Kitleleri ajite etmek için “Apo’yu zehirliyorlar” iddiası önemlidir.  Sonra, Apo’yu 8 yıldır besleyen Devlet şimdi niçin bu kişiyi yavaş yavaş zehirlesin?

Haberin Devamı

GİDECEK EKİP, SON ANDA BELİRLENİYOR

Abdullah Öcalan'ın İmralı'da her gün tansiyonu, nabzı ölçülüyor, bir rahatsızlığının olup olmadığı İmralı'da görevli askeri doktor tarafından soruluyor. İmralı Adasında bazen 15 günde, bazen ise 3 haftada ayrıca doktor grubu gönderiliyor. Bunlar arasında dahiliye mütehassısı, genel cerrah, ortopedist, nöroloji, Kulak-Burun-Boğazı da bulunuyor. Bazen de, değişik branşlarda doktorlar da gönderiliyor.

KOMANDO TAYINI

Abdullah Öcalan'a, İmralı'da görevli asker ve Adalet Bakanlığı personeli için çıkarılan "komondo tayını" veriliyor, Apo için ayrıca yemek pişirilmiyor. Apo'nun sorgusunun yapıldığı dönemde de Cumhuriyet savcıları ile birlikte Apo aynı yerde yemek yiyordu. Öcalan, özellikle çorbanın yüzündeki yağı kaşıkla ayıklıyor, etin yağlı yerlerini de yemiyor. Yani sağlığına hayli dikkat ediyor.

Haberin Devamı

LİSTELER VERİLİYOR

Abdullah Öcalan'ın genel sağlık kontrolüne gidecek doktorların kimliği, son ana kadar gizli tutuluyor. İl sağlık Müdürlüğü, değişik branştaki doktorların isim listesini ve görev yerlerini Cumhuriyet Başsavcılığı'na bildiriyor. Başsavcılık, gönderilecek doktorlar hakkında araştırma yapıyor ve görevlendirilecek doktoru son ana kadar gizli tutuyor.

BİR DOKTORUN İMRALI  İZLENİMLERİ

Abdullah Öcalan'ın İmralı Adası'na getirildiği 15 Şubat 1999 tarihinden bu yana İmralı Adasına Apo'nun muayenesi için giden ekipde yer alan ve kısa süre önce Apo'nun muayenesinde yine bulunan doktor, izlenimlerini GÖZCÜ’ye şöyle anlattı:

SİNİZÜT AMELİYATI

Haberin Devamı

Abdullah Öcalan'ın sağlık kontrolü görevi getirildiği zaman Bursa İl Sağlık Müdürlüğü'ne verilmişti. Bunun için İmralı'da hem Apo'nun hem de adada bulunan personelin muayene ve tedavileri için her türlü araç-gereç alımı yapılmıştı. Bugün önemli bir hastanede hangi araç-gereçler varsa, İmralı'da da aynısı bulunuyor.

Abdullah Öcalan, Suriye'de bulunduğu dönemde iki kez sinizüt ameliyatı olmuş. O yüzden boğazındaki akıntıdan rahatsız olduğunu belirtiyordu. Kulak-Burun-Boğaz doktoru defalarca görevlendirildi, ancak rahatsızlığı o kadar önemli değildi.

HEMOROİT

Öcalan'ın ikinci bir rahatsızlığı ise hemoroitiydi.  Rahat oturamadığını söylüyordu. Muayenesi yapıldıktan sonra ilaçla tedavisi yapıldı. Bugün böyle bir şikayeti bulunmuyor.  Daha çok oturmaktan dolayı bu rahatsızlığı oluşmuştu.

Haberin Devamı

2 SAAT, APO’NUN BÜYÜK ABDESTİ BEKLENDİ

Öcalan'ın kan, idrar ve gayda örnekleri alınırken bir tutanak düzenleniyor. Bu kişi, kendi onayı ile kan, idrar, gayda örneklerini verdiğine ilişkin belgeyi imzalıyor. Bir keresinde, Öcalan'ın kan, idrar örnekleri alındı ancak, gayda için numune bir türlü alınamadı. Büyük abdestini yapması için yaklaşık 2 saat beklemek durumunda kalındı. Bu duruma kendisi de gülmüş bize de espri yapmıştı.

“SAĞLIK BAKANI YAPACAĞIM”

Bir meslektaşımız Öcalan'ı muayene etti. Muayene biraz uzun sürdü. Öcalan, muayenesi bittikten sonra "Beni çok iyi muayene ettiniz. Beğendim. Sizi Sağlık Bakanı yapacağım" diye espri yaptı. Bu kişiyle aramızda hekim-hasta ilişkisi vardı.

SİNİRLERİ ALINMIŞ

Adada görevli personelin özel seçilmiş olduğu hemen dikkat çekiyor.  Görevlerini çok ciddi bir biçimde yapıyorlar. Sanki hepsinin sinirleri alınmış. Hepsi aklı başında insanlar. Bizlere karşı da son derece nazik davranıyorlardı. Çalışmalarımızı kolaylaştırmak için ne gerekiyorsa yapıyorlardı.

ŞARTLARI İYİ

Öcalan'ın kaldığı yeri de gördük. Havalandırma bölümü gökyüzünü görüyor. Öcalan da günlük olarak orada sporunu yapıyor, volta atıyor.  Yiyeceğine-içeceğine çok dikkat ediyor. Psikolojik yönden de bir sıkıntısı yok. Zaman zaman psikiyatr İmralı'ya gönderiliyor.  Kendisine gazete ve kitapları veriliyor. Lambası 24 saat yanık tutuluyor. Öcalan, saat 07.00'de kalkıyor, saat 22.00 de yatıyor.

SAÇ KILI GERÇEKTEN ÇIKARILDI MI?

Abdullah Öcalan’ın kendisini ziyarete gelen avukatları, kardeşleri ile tokalaşması, sarılması, öpüşmesi yasak. Masanın başındaki sandalyede Abdullah Öcalan oturuyor, 1,5 metre uzaklıkta ise ziyaretçileri oluyor.

Adalet Bakanlığı yetkililerine göre, Öcalan’ın saç kılının dışarıya çıkarılması mümkün değil. Ancak, Apo eğer saçını önceden kesip, görüşme sırasında masanın üzerinde üfleyerek avukatlarına ulaştırdıysa buna da açıkçası ihtimal verilmiyor. Yemekleri,  oradakilerle aynı karavanadan çıkıyor.  Tabaklar bir kez kullanılıp atılıyor. Getirilen elbiselerine zehir emzirilmiş olabilir diye kimyasal testlerden geçiriliyor, yıkanıyor. Apo ile en yakın temas da muayene eden doktorları oluyor. Onların ise bu tür oyunlar içinde olacağına kimse ihtimal vermez…

Sağlığına bu kadar özen gösterilirken, Öcalan’ın zehirlendiğini iddia etmenin altında 21 Mart Nevruz bayramının gizli planları olduğu da açık açık ortada. İddiaları boş çıkarsa söyleyecekleri de bellidir, “yabancı doktorlar muayene etsin” denilecektir. Böylece Apo’yu gündemde tutmaya devam edecekler…

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!