İşte o zabıtlar

Güncelleme Tarihi:

İşte o zabıtlar
OluÅŸturulma Tarihi: Ekim 21, 2004 00:00

1996 yılının ocak ayında, krizin en sıcak günleri yaÅŸanırken ABD BaÅŸkanı Clinton Beyaz Saray’dan CumhurbaÅŸkanı Süleyman Demirel’i kırmızı telefonla aradı. Clinton, Türk-Yunan savaşından endiÅŸe duyduÄŸunu söyledi. Demirel de Yunanistan Kardak'tan askerini çeker ve bayrağını kaldırırsa sorunun çözüleceÄŸini belirtti.Türkiye ile Yunanistan’ı savaşın eÅŸiÄŸine getiren Kardak krizi’nin zabıtları, Hürriyet’in Atina Temsilcisi Nur Batur’un kitabında yer aldı. O gece ABD BaÅŸkanı Clinton, sık sık CumhurbaÅŸkanı Demirel’i arıyor ve muhtemel bir savaşı engellemeye çalışıyordu.KRÄ°ZÄ°N zirveye tırmandığı 30 Ocak 1996 tarihinde, Genelkurmay BaÅŸkanlığı kadar hareketli olan bir diÄŸer merkez Çankaya Köşkü’ydü. CumhurbaÅŸkanı Süleyman Demirel, BaÅŸbakan Tansu Çiller ve Genelkurmay BaÅŸkanı DoÄŸan Güreş’le birlikte ilgili bakanlar ve bürokratlar hararetle ne yapılması gerektiÄŸini tartışıyorlardı. BaÅŸbakan Çiller, askerlerin Kardak’a çıkıp Yunan bayrağını indirmesinden yanaydı. CumhurbaÅŸkanı Demirel ise Yunanlıların bunu savaÅŸ sebebi sayacağını belirterek, burada çıkacak bir savaşı dünyaya izah etmekte zorluk çekeceklerini söylüyordu. CumhurbaÅŸkanı Demirel, bir yandan da Bill Clinton’la telefonla görüşüyordu. ABD BaÅŸkanı, iki ülkenin de soÄŸukkanlı davranmasını ve savaÅŸtan kaçınmasını istiyor ve ‘Bir avuç kaya parçası için savaÅŸmayın’ diyordu. Ara formülü üreten Genelkurmay Karargáhı oldu. Demirel’i arayan GüreÅŸ, ‘Orada ikinci bir kayalık var. Ä°kizi. Ä°kincisine de biz asker çıkaralım’ dedi. Clinton, Yunan tarafıyla baÄŸlantı kurarken, Türk SAT komandoları, Kardak’ı kuÅŸatmış olan Yunan domanmasının arasından geçerek hemen yandaki adaya çıkıp Türk bayrağını dikmiÅŸtir bile. Demirel, durumu şöyle özetleyecektir: ‘Sadece Clinton’un lafına kanmadık.’ EndiÅŸeliyim Sayın BaÅŸkanCLÄ°NTON Kısa süre içinde telefon görüşme talebime cevap verdiÄŸiniz için teÅŸekkür ediyorum. Sizi, Kardak kayalığı anlaÅŸmazlığı yüzünden Türkiye’yle Yunanistan arasında askeri bir çatışma ihtimalinden endiÅŸe duyduÄŸum için arıyorum. Bu kayalığın kime ait olduÄŸu konusunda görüş ayrılığı olduÄŸunu biliyorum ve sizden, sorunun askeri deÄŸil diplomatik yollardan çözümlenmesi için elinizden geleni yapmanızı istiyorum. Durumun kontrolden çıkabileceÄŸi izlenimini taşıyorum. Bunun iki taraf için de bir felaket olacağı kanısındayım. Yunan BaÅŸbakanını hemen arayıp, tehelikeli tırmanışı durdurmak için askerlerini derhal bölgeden çekmelerini isteyeceÄŸim. Ama önce sizinle konuÅŸup bir askeri çatışmadan kaçınacağınıza iliÅŸkin güvence almak istedim. EÄŸer Türkiye ve Yunanistan arasında ciddi bir çatışma olursa, bu dünyanın o bölgesindeki birçok baÅŸka sorunun daha da karmaşık hale sokabilir.DEMÄ°REL TeÅŸekkür ederim Sayın BaÅŸkan. Ben de sizin endiÅŸelerimize katılıyorum ve ben de son derece mutsuzum. Bu sorun son birkaç gün içinde geliÅŸti. Biz çatışma istemiyoruz. Bunun kimseye ve hiçbir ÅŸeye faydası olmayacak. Ama sorun ÅŸu: Aramızdaki diyalog hemen hemen koptu. EÄŸer Yunanistan askerlerini çekerse ve kayalıktaki bayrağını kaldırırsa, sorunu barışçı yollarla müzakere edebiliriz. Gerginlik için hiçbir neden yok. Ne yazık ki onlar gelip kayalığa asker çıkardılar. Bayraklarını diktiler. Bu kayalık daha önce Yunanlılara ait deÄŸildi. Birbirimize zarar vermenin bir anlamı yok. Ben de çok endiÅŸeliyim. Buradaki hassasiyet çok yüksek. EÄŸer bir ÅŸey yapabilirseniz ve onlar askerlerini ve bayraklarını derhal geri çekerse bir sorun kalmayacak. Ben elimden geleni yapacağım. Tekrar ediyorum. Ben de çok mutsuzum.CLINTON Yardım edebilmek için, Yunanlılarla da görüşüp elimden geleni yapacağım. Dünyanın bu bölgesinde bu kadar çok sorunla karşı karşıyayken çatışmadan kaçınmanın büyük önem taşıdığına inanıyorum. DEMÄ°REL Meseleyi tartışabilmek için baÅŸladığımız noktaya dönmemiz gerekiyor. BaÅŸlangıçta adada ne bayrak, ne de asker vardı. EÄŸer bir ÅŸey yapabilirseniz müteÅŸekkür oluruz.CLINTON TeÅŸekkür ederimDEMÄ°REL Her zaman iÅŸbirliÄŸi yapacağız.CLINTON TeÅŸekkür ediyorum. Elimden geleni yapacağım. Temas halinde olacağız.DEMÄ°REL TeÅŸekkürler Sayın BaÅŸkan. Bombalayalım... Hayır, çatışamayız TÃœRK tarafında bunlar yaÅŸanırken, Yunan tarafındaki durum da hiç farklı deÄŸildi. Yunanistan BaÅŸbakanı Kostas Simitis’le Genelkurmay BaÅŸkanı Amiral Liberis arasındaki konuÅŸma bunun somut bir göstergesiydi:Liberis Sayın BaÅŸbakan, Türk komandoları ikiz kayalığa Türk bayrağı diktiler. Derhal havadan ve karadan Türk komandolarının çıktığı kayalığı bombalayalım.Simitis Ne diyorsunuz? Bombalarsak Türkiye’yle topyekun savaÅŸa gireriz.Liberis O zaman, Yunan komandolarını gönderelim, diktikleri bayrağı indirsinler.Simitis Operasyonlar kaç saat sürer? BaÅŸarı ÅŸansımız nedir?Liberis Kesin bir ÅŸey söyleyemem. Ama Türkler fark ederse çatışmayı göze almamız lazım.Simitis Hayır, çatışmayı göze alamayız.Kitabında ‘Koyunları kurtardım’ iye yazmıştıABD eski BaÅŸkanı Bill Clinton, 12 milyon dolara yazdığı, geçen haziran ayında piyasaya çıkan kitabı My Life’ta (Hayatım) Kardak Krizi sırasında Demirel ve Çiller’le yaptığı telefon görüşmesinden bahsetmiÅŸti. Clinton, Türkiye ile Yunanistan arasındaki Kardak krizini anlatırken, ‘Demirel ve Çiller ile konuÅŸtum, askeri çatışmanın eÅŸiÄŸinde olduklarını ve benden müdahale etmemi ve durdurmamı istediler’ diye yazdı. Bill Clinton, bu kayalıkta insan yaÅŸamadığını, Yunanistan’ın tezlerini Ankara’nın kabul etmediÄŸini ve krizin de Türk gazetecilerin Kardak’ta bayrak deÄŸiÅŸtirmesi sonucu patlak verdiÄŸini belirtti.GÃœLMEKTEN KENDÄ°MÄ° ALAMIYORDUM‘Kıbrıs gibi bir sorunu bulunan iki büyük ülkenin koyunların (keçilerin) yaÅŸadığı on dönümlük bir arazi için savaÅŸması düşünülür gibi deÄŸildi. Ama, Çiller’in savaşın gerçekten olabileceÄŸinden korktuÄŸunu hissettim’ dedi. Bill Clinton, Washington, Ankara ve Atina arasındaki yoÄŸun bir telefon trafiÄŸi sonucunda, sorunun diplomasiyle çözülmesi için karara varıldığını kaydetti. Clinton kitabında, ‘Gülmekten kendimi alamıyordum. OrtadoÄŸu’da, Bosna’da ve Kuzey Ä°rlanda’da barış için baÅŸarılı olup olmamak bir yana, en azından Ege’deki bazı koyunların (keçilerin) hayatını kurtarmıştım’ ifadelerini kullandı. Kardak hatırasıHer ÅŸey Bodrum Turgutreis açıklarında kötü hava koÅŸulları nedeniyle bir Türk ÅŸilebinin, Yunanistan’la ihtilaflı bir adacığa çarpmasıyla baÅŸladı. Türk ve Yunan kurtarma ekipleri arasında anlaÅŸmazlık çıkınca Kardak krizi patladı. Hürriyet Haber Ajansı Ä°zmir Bürosu’ndan Aykut Fırat ve Cesur Sert, 27 Ocak 1996 Cumartesi günü öğleden sonra Santay Air’e ait bir helikopterle Kardak’ı görüntülemek için havalandı. Hürriyet Haber Ajansı ekibi, yanlarına Kanal D kameramanı Osman Korkmaz’ı da aldı. Pilot Kemal Süler, sert bir havada Ege Denizi’nde bir süre tur attıktan sonra Kardak Adası’nı buldu. Adayı havadan fotoÄŸraflayan Hürriyet Haber Ajansı ekibi, bikaç keçinin bulunduÄŸu adada bir Yunan Bayrağı’nın dikili olduÄŸunu farketti. Hemen karar alındı ve helikopter pilotu sert havaya raÄŸmen, Yunan bayrağının bulunduÄŸu noktaya iniÅŸ yaptı. Türk gazeteciler Yunan Bayrağı’nı söküp yerine, göreve çıkarken çantalarına koydukları Ay-Yıldızlı bayrağı dikti. FotoÄŸraflar çekildi, görüntü alındı. Kemaraman Osman Korkmaz’a fotoÄŸraf makinesini veren Aykut Fırat, Cesur Sert ve helikopter pilotu Kemal Süler’le birlikte bu pozu verdi. Hürriyet Haber Ajansı ekibi hava kararmadan adadan ayrıldı. Görev tamamlanmıştı.Â
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!