Metehan DEMİR / ANKARA
Oluşturulma Tarihi: Nisan 10, 2002 01:53
Hürriyet, ABD'deki etkili Musevi lobilerinin "soykırım" sözü nedeniyle Başbakan Ecevit'e gönderdiği zehir zemberek mektuplara ulaştı.
ABD'deki Musevi lobilerinin gönderdiği iki mektup, ‘hayal kırıklığı’ içeriyor. Mektuplarda İsrail'in terörle mücadele ettiği, yapılanların Türkiye'nin PKK'yla mücadelesinin benzeri olduğu öne sürülüyor.
Başbakan Bülent Ecevit'in, İsrail'in Filistinlilere karşı bir ‘soykırım’ uyguladığı yönündeki sözlerine tepki göstererek mektup gönderen ABD'deki Musevi lobileri, Türkiye'nin de PKK terörü karşısında ‘müsamahasız’ davrandığı hatırlatmasında bulundu.
Hürriyet, biri Amerikan Jewish Committee, diğeri de ABD'de yönetim ile ekonomi üzerinde en etkili Musevi lobileri olarak bilinen dokuz kuruluş imzalı ve Washington çıkışlı iki mektubun metnine ulaştı.
Soykırım sözlerinin ardından Ecevit'in iki kez düzeltme amaçlı açıklama yapması Musevi lobilerinin Ankara'ya özel mektup göndermesini engelleyemedi.
Her iki mektupta da Ecevit'in sözlerinden derin hayal kırıklığı duyulduğu ifade edildi. Ancak, her iki mektupta da İsrail'in sivillerini öldüren terörizme karşı mücadele verdiği ve bunun Türkiye'nin yıllarca PKK'ya karşı verdiği mücadele arasında benzerlikler bulunduğuna yönelik hatırlatmalar dikkat çekti.
Siz de PKK'ya müsamahakár davranmadınız
Ekselansları Bülent Ecevit
Başbakan
Türkiye Cumhuriyeti
Eski Başbakanlık Binası
Ankara
Sevgili Başbakan
115 bin üyesi ve destekçileri adına ve Türkiye'nin uzun zamandan beri dostu olan American Jewish Committee adına Parti Grubu'nuzda, basında yer aldığı gibi ‘‘Sadece Arafat değil, tüm Filistin devleti adım adım yıkılıyor. Dünyanın gözü önünde bir soykırım işlenmektedir’’ şeklindeki açıklamanız ile ilgili derin bir hayal kırıklığı duyduğumuzu ifade etmek için size bu mektubu yazıyoruz. Yaptığınız bu yoruma açıklık getirmek amacı ile daha sonra ‘‘vahim gelişmelerle’’ ilgili açıklamanızda da terör suçunu işleyen ile bunun hedefinde kimlerin olduğu arasında bir farklılığa işaret edilmediği de görülüyor.
Eğer Yaser Arafat'ın 2000 Temmuz'unda Camp David'de kendisine teklif edildiği gibi İsrail ile anlaşmaya varma konusunda duygu ve cesaretliliği olsaydı, bugün bir Filistin devleti olacaktı veya en azından ciddi bir müzakere sürecinde olacaktı. Bunun yerine, terörizme yüzünü döndü.
Arafat, mümkün olduğu kadar çok masum İsrailli sivilleri öldürmek gibi tek bir amaçla, politik bir süreçle yapması gerekenleri cinayetlerle gerçekleştirme niyetiyle acımasız bir terör dalgasını başlatıp, hoşgörüp ve de desteklemektedir.
Hiçbir medeni ülke buna müsaade edemezdi. Bu yüzden, sizin ülkeniz de PKK tarafından yıllar boyunca gerçekleştirilen şiddetle karşılaştığında da (müsamahakár) anlamda böyle yapmadı.
Sayın Başbakan, özgür ülkeler global anlamda terörizmle mücadele ederken, biz Türkiye'nin ABD'ye verdiği sadık desteğe değer veriyoruz ve Türkiye'nin yine İsrail ile karşılıklı, ikili ilişkilerini de sevgi ile karşılıyoruz. Ülkenizin 500 yıldan fazla bir süredir Musevilere bir yuva olmasını kapsayan saygıdeğer tarihi de hayranlığımızı kazanmıştır.
Yine bu zeminde, sizin, bizim son açıklamalarına yönelik tepkilerimizi anlayacağınıza inanıyoruz. Lütfen, derin saygılarımızın ifadesini kabul ediniz.
Saygılarımızla
Harold Tanner,
Başkan
David A. Harris, İcra Direktörü
Yaptığınız yorum, derin hayal kırıklığı
Ekselansları Bülent Ecevit
Başbakan
Türkiye Cumhuriyeti
Eski Başbakanlık Binası
Ankara
Sevgili Başbakan
İsrail Silahlı Kuvvetleri'nin, Filistin yönetiminin idaresi altında bulunan bölgelerde gizlenen teröristlere karşı yürüttüğü haklı operasyonunu soykırım olarak tanımlamanız olgu olarak tamamen yanlıştır ve saldırgan bir yorumdur. ‘‘Vahim gelişmelerle’’ ilgili açıklık getirme amacını taşıyan açıklamanızda da, terörü yapan ile bunun kurbanlarının kim olduğu konusundaki ayrımı da yapamadınız.
Aylar süren provokasyon ve tek amacı özellikle gençler olmak üzere mümkün olduğu kadar çok masum insanı öldürmek olan dehşet intihar saldırıları ile doruğa çıkan olayları takiben İsrail hükümetinin kendi insanlarını korumak için attığı adımlar daha fazla istenmeyen sivil kaybından sakınmak garantili ve bu yönde tasarlanmış adımlardır.
‘‘Koruyucu Kalkan’’ Operasyonu'na duyulan ihtiyaç ve amaç, sizin hükümetinizin sivil nüfusu korumak amacı ile silahlı kuvvetlerini kullanarak Kuzey Irak'taki saldırgan harekátları ile karşılaştırılabilir durumdadır.
Yüzyıllar boyunca Yahudilere barınak sağlayan bir Türkiye tarihi ve İsrail ile yakın ilişkileriniz açıklamanızın daha da sürpriz etkisi yaratmasına yol açmıştır. Ilımlı Amerikan Musevi cemaatleri temsilcisi kuruluşlarımız adına ve Türkiye'nin uzunca bir süredir dostu olarak, yaptığınız yorumunuz ile ilgili olarak duyduğumuz derin hayal kırıklığını kayda geçirmek istiyoruz.
Saygılarımızla,
American Jewish Committee, American Jewish Congress, Anti-Defamation League, B'nai B'rith International, Conference of Presidents of Major American Jewish Organization, Jewish Council for Public Affairs, Jewish Institute for National Security Affairs, Hadassah, Orthodox Union