Güncelleme Tarihi:
Kiev'de Bağımsızlık Meydanı'na güneyden ulaşan Khreşatik Caddesi üzerinde bir giyim mağazası... İki katlı, olaylardan bu yana camlarının bazıları kırılmış. Mağazanın tabelasının ve reklam posterlerinin yerinde yeller esiyor. Kapının üzerinde sarı-lacivert bir afiş var, üzerinde de "Ukrayna Kendini Savunma" yazıyor. Burası Ukrayna'da göstericilerin en örgütlü teşkilatlarından Kendini Savunma Hareketi'nin karargahı.
Kapının önünde bizi adının Pedro olduğunu söyleyen 20'li yaşlarında bir genç karşılıyor ve bize ikinci kata kadar götürüyor. İçerisi yoğun... Bir yanda masa, sandalye gibi eşyalar taşınıyor, diğer yanda gönüllüler, bu oluşuma katılmak isteyenlerin kayıt formlarını dolduruyor. Ellerde telsizler, sürekli bir yerlerle iletişim kuruluyor. Binanın ikinci katında Kendini Savunma Hareketi'nin Koordinatörü Vasyl Rozhko ile tanışıyoruz. Bizi hemen protesto örgütlenmelerinin kalbi diye nitelendirdiği odaya alıyor.
ÇATIŞMALARIN HARİTASI
Duvarda, Kiev'de Bağımsızlık Meydanı, Başbakanlık, Devlet Başkanlığı ve Parlamento binalarının bulunduğu alanı, yani gösterilerin en sıcak anlarının yaşandığı bölgeyi gösteren bir harita var. Haritanın üzerinde de kırmızı, beyaz, sarı renklerde küçük bayraklar olan iğneler bulunuyor. Bu iğnelerin neyi gösterdiğini soruyorum. Rozhko, "Bunlar bizim nerede birliğimiz var, polis nerede bekliyor onu gösteriyor. Tabii artık olaylar yatıştığına göre, bu harita da eski. Ancak tüm eylemler boyunca böyle çalıştık. Sahadaki birimler, telsiz aracılığıyla bize nerede ve kaç kişi olduklarını, polisin nerede durduğunu iletti. Tüm bunları buraya işleyip, sahadaki ekipleri bilgilendirdik. Böylece hem ihtiyaç olan yerlere yeni birimlerin kaydırılmasını sağladık hem de sahadaki son durumu an be an takip edebildik. O dönem yoktu ama şimdi internet de çektirdik. Bundan sonra dijital ortamda yapacağız, tüm bunları" diye yanıt verdi.
10 BİN ÜYESİ VAR, ÇOĞU KİEV DIŞINDAN
Kendini Savunma Hareketi, 30 Kasım'da sabaha karşı polis özel hareket birimi Berkut'un meydandaki göstericileri, coplarla döverek dağıtmaya çalışması üzerine kuruldu. Esasen, Ukrayna'da 30 Kasım tarihi protestolarda da bir milat kabul ediliyor. Bu tarihten sonra hem de örgütlenmeler hem de polis şiddetine tepki olarak Kiev dışından katılımlar hızla artıyor. Kendini Savunma Hareketi de bu noktadan hareketle 1990'ların başındaki bağımsızlık hareketinin önemli isimlerinden milletvekili Andriy Parubiy önderliğinde oluşturuldu. Bugün yaklaşık 10 bin üyesi var. Çoğu Kiev dışından gelmiş. Amaçları, polis ile eylemciler arasında bir savunma hattı oluşturmak. Böylece polisin 30 Kasım'daki gibi eylemcilere yönelik aşırı şiddet uygulamasını engellemek. Sahada birkaç yüz kişiden oluşan birimler halinde dağılıyorlar. Hemen her barikattaki mutlaka Kendini Savunma Hareketi'ne bağlı mutlaka bir ya da birden fazla birim bulunuyor. Bu birimler hem kendi aralarında haberleşiyor, hem de merkeze son durumu aktarıyorlar. Gerekli noktalara sağlık ekibi yönlendirilmesi ve barikatlara malzemelerin taşınması işlerini organize ediyorlar. Çatışma olmadığı zamanlarda da barikatları tutup, boş kalmamasını sağlıyorlar.
Kiev'de olaylar yatışmış, güvenlik güçleri çekilmiş ve yönetim düşmüş olsa da Kendini Savunma Hareketi'nin karargahında yoğunluk sürüyor. İçeride, geniş katılımlı eylemler devam ediyormuş gibi bir hareketlilik mevcut. Oysa, eylemler protestocuların istediği gibi sonuçlandıktan sonra böylesi bir oluşumun da misyonunu tamamlandığını düşünmek doğal. Bunu sorduğumuzda Rozhko görev tanımlarının değiştiğini ancak işlerinin bitmediğini söylüyor:
"Evet, eylemler bitti ama işimiz bitmedi. Şu anda kentte güvenliğin sağlanmasını koordine ediyoruz. Temel olarak işimiz ağırlıklı olarak koordinasyon. Polis, henüz sokaklara dönemiyor. Biz de eylemciler ile polis arasında arabuluculuk yapıyoruz. Sadece meydan civarında değil, Kiev genelinde sokaklarda devriye gezen, bize bağlı birimler var. Bir sıkıntı olduğunda müdahale ediyoruz. Zaman zaman polisle birlikte devriye geziyoruz ve polise tepki gösteren olursa onlara durumu açıklıyoruz. Özetle işler normale dönene kadar kentin sorumluluğu bizde."
Bu noktada aşırı milliyetçi Sağ Sektör'ün de benzer bir yapıya sahip olduğunu hatırlatmak gerekiyor. Sağ Sektör ile Kendini Savunma Hareketi, şu aşamada kentte güvenliğin sağlanması birlikte hareket ediyor, işbirliği yapıyor. Bazı kritik noktaları bu iki grup birlikte korurken, diğer bölgelerin korunmasını ise aralarında paylaşmış durumdalar. Hangi barikatın ve geçiş noktasının kim tarafından kontrol edildiğini görmek ise asılan bayraklardan mümkün: Kendini Savunma sarı-lacivert kendi logosunu taşıyan bayrağı, Sağ Sektör ise İkinci Dünya Savaşı'nda hem Nazilere hem de Komünistlere karşı savaşmak için kurulan Ukrayna İsyancı Ordusu'nun bayrağını anımsatan kırmızı-siyah bayrağı kullanıyor.
BİZDE SİLAH YOK AMA…
Karargahta yer alan bir bölümde eylemlerde kullanılan malzemeler de depolanıyor. Çelik yelek, baret, miğfer, sopa ve kalkanlar ilk dikkat çekenler arasında. Bunları görünce ellerinde silah olup olmadığını veya hiç kullanıp kullanmadıklarını soruyorum. Rozhko'nun yanıtı net: "Biz silahlı mücadeleye karşıyız. Hareket olarak silahı kesinlikle onaylamıyoruz. Ancak özellikle Aralık-Ocak aylarında protestolara destek vermek için Kiev dışından birçok kişi geldi. Bunlar gelirken şahsi tüfek ve tabancalarını da getirdiler. Gördüklerimizi uyardık ancak göremediğimiz, fark edemediğimiz durumlar da olmuştur."
Fotoğraflar: Levent KULU