İşte ilk uçuşun hikayesi

Güncelleme Tarihi:

İşte ilk uçuşun hikayesi
Oluşturulma Tarihi: Mayıs 01, 2005 00:00

Bundan 13 yıl önce Airbus’ın baş tasarımcısı Jürgen Thomas’ın bir hayali vardı: Dev bir yolcu uçağı, içinde bin yolcusuyla uzun menzillerde uçacak, kıtaları birbirine kavuşturacaktı. Bu uçak aynı zamanda 1969’da ilk uçuşunu yapan Boeing 747 Jumbo Jet’in tahtını da devralacaktı.Aradan yıllar geçti. Avrupalı Airbus’ın hayali gerçeğe adım adım yaklaştı. A3XX ile başlayıp A380 adıyla devam eden projede, dünyanın dört bir tarafında 30 bin mühendis ter döktü. 15 milyar Euro harcandı. Ve hayal, 27 Nisan’da Toulouse’da gerçek oldu. Ocak ayında ilk uçağın imalatı tamamlandıktan sonra heyecanlı bir bekleyiş yaşanıyordu. Airbus’ın iki gün önce resmi uçuş tarihini açıklamasıyla ana merkezi Toulouse’a dünyanın dört bir tarafından gazeteci, havayolu çalışanları ve meraklılar akmaya başladı. Gecelik oda fiyatları ikiye katlanmıştı. Sabah erken saatlerden itibaren Toulouse Blagnac Havalimanı çevresi meraklılar tarafından kuşatılmıştı. Seyyar satıcılar karnı acıkanlara kahvaltı için sandviç hazırlıyordu. ADIM ADIM TARİHİ AN09.00 (Türkiye saatiyle) Uçuş ekibi son brifingini yapmak üzere toplandı. Pilotlar Airbus’ın uçuş bölümünden sorumlu başkanı Claude Lelaie ve Baş Test Pilotu Jacques Rosay’dı. İki Fransız pilot A318 ve A340-600’ün de ilk uçuşunu yapmıştı. Kokpitte görev yapacak üçüncü kişi motorlardan sorumlu Fransız uçuş test mühendisi Gerard Desbois, kabinde kurulan test monitörlerin başında ise Baş Test Mühendisi Fernando Alonso (İspanyol), Jacky Joye (Fransız) ve Manfred Bimfield (Alman) görev yapacaktı. 10.00 Turuncu renkli tulumlarıyla test ikibi uçak başı yaptı. İmalat numarası 001 olan F-WWOW tescilli uçak yer ekibinden teslim alındı. 10.14 Uçuş öncesi kontroller başladı. A380’in kabininde test amaçla 300 kilometre kablo ve 20 tonluk test ölçüm ekipmanı bulunuyordu. 30 ton ağırlığındaki su tankları uçağın dengesini bozmak amacıyla konmuş, ağırlık 421 tona ulaşmıştı.10.45 Kontroller tamamlandı. Push-back yani uçak geri itilirken A380’in Rolls Royce Trent 900 serisi motorları sırasıyla çalıştırıldı. 11.17 Uçak taksi yollarını kullanarak kalkacağı 32 sol pist başına geldi. Bu tarihi pist 36 yıl önce süpersonik yolcu uçağı Concorde’un da ilk uçuşu sırasında kullanılmıştı. 11.29 Motorların maksimum güce ulaşmasıyla Claude Lelaie frenleri bıraktı. A380 dev cüssesinden beklenmeyen atiklik ve stabil bir hızlanmayla ilerlemeye başladı. Bu sırada hemen aklımıza Airbus’ın bir önceki büyük yolcu uçağı A340-600’ün kalkışında yaşanan sağa-sola savrulma olayı geldi. Airbus mühendisleri, rüzgar tünelinde ortaya çıkmayan bu sorunu daha sonra gidermişlerdi. Tam 35 saniye sonra A380 geride 1230 metrelik pisti bırakarak saatte 270 kilometre hıza ulaştı. Hiç zorlanmadan sorunsuzca pistten kesildi.Artık dünyanın en büyük yolcu uçağı resmen A380 olmuştu. Binlerce Airbus çalışanı bu büyük olayı alkışlıyor, tezahürat yapıyordu. Uçak, test uçuşlarında adet olduğu gibi iniş takımlarını toplamadan yoluna devam etti. Airbus’ın kamera taşıyan ve havadan canlı yayın yapan özel jeti A380’in hemen yanındaydı. Uçak, 3 bin 300 metre yüksekliğe pist doğrultusunda eriştikten sonra iniş takımları topladı. A380, çalışma bölgesi Toulouse’un 180 kilometre kuzey batısına doğru yöneldi.13.10 Uçak maksimum 4 bin 600 metreye çıktı. Temel uçuş karakteristikleri, motor devirleri tekrar tekrar kontrol edildi. Aksaklık yoktu. Uçuşun önemli kısmı manuel yani oto pilot kullanılmadan yapılıyordu.16.01 Test tamamlandıktan sonra A380, Blagnac Havalimanı için alçalmaya başladı. Etrafta çekim yapan çok sayıda helikopter nedeniyle A380 10 dakika beklemeye alındı. 16.15 A380 inişe 20 metre kala alçak uçuşla seyircileri selamlayarak pas geçti. 16.25 A380, 4 saat 54 dakika süren uçuşunu başarıyla tamamlayarak kalktığı 32 sol pistine çıktı. Ekip basın tribününün önünde uçaktan indi. Pilotlar ve mühendisler yorgundu ama mutlulukları gözlerinden okunuyordu. Claude Lelaie’ye göre A380’i kullanmak bisiklete binmek kadar kolaydı.A380’in babası Yaş haddinden emekli olmasına rağmen A380’in babası Jürgen Thomas (sağda), elini uçağın üzerinden çekmiyor. Başkan Forgeard, baş danışmanı Thomas’ı en küçük sorunda bile çekinmeden çağırıyor. Jürgen Thomas bu projeye hayatını adamış bir adam. Yanında ise uzun yıllar beraber çalıştığı Türk mühendis Zeydan Öncü (solda) var. 1994-2004 arasında Öncü A380’in dijital mock-up sisteminden imalatına bir çok konuda başarıyla görev yaptı. Şimdi başında olduğu Türk iş adamı Şenol Yeğin’in Spekon şirketinin Fransa kolunun başkanı. Spekon, A380 için izolasyon malzemelerinin tasarım, üretim ve montajını yapıyor. Jürgen Thomas, A380’in başarıya ulaşmasında çok iyi motive olmuş bir ekip yer aldığını sürekli söylüyor ve Zeydan Öncü’yü gösteriyor. Öncü ise şakayla karışık ‘Beni Thomas tam 21 kere kovdu. Onu da şefi 31 kez kovmuş. Biz işe çok asıldık ve iyi motivasyonla bunu başardık’ diyor. Tolga ÖZBEKYönetim değişikliği onaylandıTürk Hava Yolları’nda geçen hafta genel kurulda yapılan yönetim değişikliği Özelleştirme İdaresi tarafından da onaylandı. Yönetim Kurulu Başkanı Candan Karlıtekin görevine devam ederken Abdurrahman Gündoğdu yerine Genel Müdürlüğe Teknikten Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Temel Kotil getirilmişti. THY Yönetim Kurulu Başkan Vekilliğine ise Hamdi Topçu (üstte) seçildi. 1961 Rize Çayeli doğumlu Topçu, Marmara Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi’ni 1986’da bitirdi. Mali Müşavir olan Hamdi Topçu iki yıldır yönetim kurulu üyeliği yapıyor. Temel Kotil’in Genel Müdür olmasıyla boşalan Teknikten Sorumlu Genel Müdür Yardımcılığına ise Eğitim Başkanı Doç.Dr. İsmail Demir atandı. 1960 doğumlu olan Demir, İTÜ Uçak Mühendisliği mezunu. Demir, ABD’de Michigan, Purdue, Washington üniversitelerinde master ve doktora eğitimini tamamladıktan sonra yurtdışında çeşitli üniversitelerde öğretim görevlisi olarak çalıştı. İTÜ’de 1997’de doçent unvanı aldı. İsmail Demir 31 Aralık 2003’ten bu yana THY Eğitim Başkanlığı’nı sürdürüyordu. LSG’ye yeni genel müdürLSG Sky Chefs ve Sancak Catering’in İstanbul merkezli havayolu ikram şirketine genel müdür olarak Martin Brognammer getirildi. Türkiye’de uluslararası trafiğe açık 8 havalimanındaki tesislerden sorumlu olan Brognammer’in bir önceki görevi LSG Sky Chefs Müşteri Yönetim Direktörü ve Satış-Servisten sorumlu Genel Müdür Yardımcılığıydı.THY imajını yeniliyorTürk Hava Yolları, kabinle birlikte yeni teslim edilecek uçaklarının dış renklerinde de farklı tasarıma gidiyor. Cemil İpekçi tarafından hazırlanan dört ayrı boyama tasarımı THY’nin internet sitesinde (www.thy.com.tr) oylamaya sunuldu. Logonun değişmediği tasarım örneklerinde boş olan gövde şeritlerle daha hareketli hale getirildi. Tasarım üzerinde küçük oynamaların yapılacağı ifade edilirken klasik ‘Turkish’ yazısına ‘Airlines’ eklenmesi de planlanıyor. Yolcuların seçeceği adaylar arasından THY yeni boyamayı, ekim ayından itibaren teslim edilmeye başlanacak uçaklara uygulayacak. Filodaki tüm uçaklar boyama sırası geldikçe yeni renklerine kavuşacak.Devler yarışacakAtatürk Havalimanı Dış ve İç Hatlar Terminali ihaleye çıkıyor. İhale, bu sektörde dünya devlerinin çarpıştığı bir yarış olacak. Öncelikle 175 bin metrekareden büyük ve son on yıl içinde en az üç yıl bu tür bir işletmeyi gerçekleştirmiş olan yerli ve yabancı şirketler ihaleye katılabilecek. Ortaklıklarla girilecek ihalede, 175 bin metrekareden daha büyük terminal işletmiş olan tarafın hissesi de yüzde 49 olacak.Yeni ihalede yolcu garantisi olmadığı için işletme süresi 15.5 yıl olarak belirlendi. Altı aylık süre, 15 yılın dolmasından sonra yoğun yaz sezonuna yenileme işleminin denk gelmemesi için ilave edildi. Fransız, Amerikan, Alman, İtalyan ve Asya ülkelerinden bazı şirketler gözlerini Atatürk Havalimanı terminal işletmeciliğine dikmiş durumdalar. 15.5 yıllık bir işletme karşılığı 800-900 milyon dolar gibi bir rakamın devlete ödenmesi konuşuluyor. Aslında bu rakamın böyle belirlenmesinin de bir nedeni var:1 Devletin yolcu garantisi vermemesi.2Sabiha Gökçen Havaalanı’na bazı uçuşların kaydırılması.3 Esenboğa Havalimanı Terminali’nin uluslararası seviyeye getirilmesi ile bazı uçuşların yurt dışına direkt olarak Ankara’ya kaydırılması.4Avrupa Birliği’ne girildiğinde terminal işletmelerinin önemli gelir kalemlerinden Duty Free işletmelerine son verilmesi.Bu nedenler Atatürk Havalimanı Dış ve İç Hatlar Terminali’ni eskisi kadar cazip göstermiyor. Ama yine de Atatürk Havalimanı Dış ve İç Hatlar Terminali gelecek 10 yılında yıldızı olacaktır. Türkiye’nin bu mükemmel kapısı halen TAV tarafından işletiliyor. İnşaatı 22 ayda yapılıp bir gün bile aksamadan devreye alınan terminal, gerçek bir bilgi yatırımı aslında. Milano Malpenza, Atina Havalimanı gibi terminalleri yaklaşık tarihlerde devreye alınmasına rağmen tam anlamıyla işletme fiyaskosu sergilerken, Atatürk Havalimanı Dış Hatlar Terminali ilk günden bu yana aksaksız işliyor. Böyle bir işletmenin sorunsuz yoluna devam etmesi için mutlaka devlerin bu işi üstlenmesi gerekiyor. Zaten şartnamede bu yüzden önemli kriterlerle oluşturulmuş. Kuşkusuz gönül tüm havalimanının özelleştirilmesinden yana. Daha doğrusu özel bir kuruluş ya da konsorsiyum tarafından işletilmesinden yana. Devlet elini havalimanlarının tümünden çekip, tıkır tıkır parasını almalı ve yüksek denetçiliğini yapmalı. Bu hem daha az çaba ve yükle daha çok para kazanma şansı sağlar hem de bürokratik engeller, hantal devlet yapıları nedeniyle gecikecek vizyon uygulamalarını önler.Türkiye’nin modern kapısı umarım en iyi ve en doğru işletmecinin elinde yoluna bugünkü başarısı ile devam eder...
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!