Güncelleme Tarihi:
Hikmet Sami Türk: Anayasa Profesörü ve Eski Adalet Bakanı
Mustafa Balbay'ın tahliye kararının örnek teşkil ettiğini ve hapisteki tutuklu ve belediye başkanları dahil tüm seçilmişlerin salıverilmesi gerektiğini söyledi.Türk AYM kararının 2 gün olduğunu belirtti ve şöyle söyledi:
Balbay'ın tutukluluk süresinin makul süreyi aştığına hükmetti.Son yıllarda uzun tutukluluk süreleri infaza dönüştü.Oysa Anayasamızın 38. maddesine göre "Kesin karar çıkana kadar zanlı suçlu olarak kabul edilmez.Masumiyet karinesidir.Bu açıdan Balbay'a verilen tahliye kararı tutuklu bulunan Generalleri,Öğretim Üyelerin,Gazetecileri,Siyasetçileri de ilgilendiriyor.Hepsi hakkında tutukluluk sürelerinin aşması nedeniyle Balbay'ın kararı onlara da emsal bir karar olabilir.
Aynı Balbay kararıı seçme ve Seçilme kararının engellemesine dayanarak verilmiş gözüküyor.Avrupa İnsan Hakları sözleşmesinin 6. maddesine ve T.C Anayasasının 19.Maddesi davaların makul sürede bitirilmesi hükmünü içeriyor.Oysa Balbay'ın durumuna bakarsanız kendisi 5 yıldır tutuklu ve 2 yıldır da seçilmiş bir Milletvekili olmasına rağmen görevini yapamıyor.Dolayısı ile tahliye kararı seçilmiş M.vekili,Belediye Başkanı,Belediye Meclis Üyesi gibi tüm seçilmişler bu kapsama girer.
Bunların hepsi teker teker AYM'ye başvursalar emsal olarak gösterilir.Ancak işi bu noktaya da getirmemek gerekir.Tüm bu kişilerin AYM'ye başvurması yerine sanıyorum Adli Yargı mahkemelerine haklarında tutukluluk kararını ya da ceza hükmünü beren mahkemeye ilgililerin başvurması halinde karar verilebilir.
Osman Can: Yargıtay onarsa yemin etse de cezaevine döner
Anayasa Mahkemesi eski raportörü ve Marmara Üniversitesi Öğretim Üyesi Osman Can, Mustafa Balbay’ın tahliye kararı ile ilgili şunları söyledi
Tutukluluk konusunda daha önce de hükümetin yargı paketleriyle düzeltmeye çalıştığı ama bir türlü düzeltilmeyen bir noktada Anayasa Mahkemesi’ne bireysel başvuru hakkı sonucu ortaya çıkan bir şey.
Bunu hukuk devleti açısından bir kazanım olarak değerlendirmek gerekiyor.
Karar benim için sürpriz olmadı. Mahkemelerin farklı bir şekilde davranma şansı yoktu.
Yemin edebilir. Anayasa Mahkemesi’nin verdiği karar bakıldığı anda siyasi faaliyette bulunma hakkını kullanamamayı anayasa ,ihlali olarak değerlendiriyor.
Mustafa Balbay ile ilgili verilen karar doğrudan doğruya anayasanın 14. Maddesi kapsamına girdiği için dokunulmazlık söz konusu olmayacak.
Yargıtay cezayı onayladığı andan itibaren tekrar cezaevine gidecek.
Ancak Yargıtay bir şekilde yeniden yargılamaya karar verilirse yargılamanın sonuna kadar tutuksuz yargılama sürecinin devam edeceğini ver yasama faaliyetlerine katılacağını söyleyebiliriz.
Prof.Haluk İşgüzar'ın yorumu ( Ank.Üniversitesi Hukuk fakültesi Öğretim Üyesi)
Balbay'ın tahliye kararı olmasına ilişkin kararın "Genel Özgürlükler içerisinde genel bir karar olarak kabul edilmesi gerektiğini "AYM'nin kararı genel özgürlükler içerisinde ele alınmalı.Sadece seçilmişler değil uzun tutukluluk halinde olan herkese uygulanmalıdır..AYM Balbay kararıyla bir süre koymuştur.
AYM kararı"İlke kararı aldığı için bu kadar tutuklu olan hakkında ceza hükmü kesinleşmiş haberi ilgilendirir.Dolayısı ile AYM'nin kararı mahkemelerce Re'sen uzun süre tutuklu olanlar hakkında tahliye kararı verebilir.
Av.Haluk Pekşen: Yasalar birazcık işlemeye başladı
Balyoz davası avukatlarından Pekşen şunları söyledi:
"Yasalar uyarınca M.vekilllerinin ancak TBMM izniyle yargılanabileceklerini vurgulayan fakat gerek Balbay'da gerekse BDP'li milletvekillerinde bu kural işlemedi.Savcılar ulusal iradenin üzerindeymiş gibi hareket ettiler.Dolayı i ile M.vekilleri hakkında verdikleri karar "Yoklukla Maluldür".Dolayısı ile Balbay hakkında bu karar bir içtihat olarak kabul edilmeli bağlayıcı olmalıdır" dedi.