İşte HES deresi

Güncelleme Tarihi:

İşte HES deresi
Oluşturulma Tarihi: Haziran 05, 2010 00:00

Rize’de çevrecilerin mücadelesi ve yargı kararlarına rağmen sayıları her geçen gün artan HES, deneme üretimlerine başladı. Başladığı gibi de, gürül gürül akan Gürgen Deresi kurudu.

RİZE’de Hidroelektrik Santraller (HES) deneme üretimlerine başladı. Suları tünellere alınınca, gürül gürül akan dereler kurudu, vadilerde su sesi kesildi. Derenin susuz kalması yöre sakinlerinin de tepkisine neden oldu.

Köyün yaşam kaynağı

Derenin gürül gürül akan sesini özlediğini belirten Gürgen köylülerinden Maksut Bıyık, “Şimdiden deremize hasret kaldık. Karadeniz’e has o yeşili artık zor bulacağız. Derenin eski halini arıyoruz” dedi.
Orhan Kalender de, “Dereyi kuruttular. Birkaç gün önce santralde bir arıza oldu, dereye su bıraktılar. Herkes koşup derenin kenarına indi. Su bir yaşamdır. Köyümüz insanları kuruyunca gerçeği anladılar. Şimdi yukarıda başka bir santral daha planlanıyor. Santral projelerine karşıyız. Vadiyi perişan edecekler” dedi.

Alabalıklara su yok

Gürgen Deresi üzerinde alabalık çiftliği bulunan İlyas Peçe de, 800 bin lira harcayarak kurduğu alabalık çiftliğinin derenin kuruması sonucu tehlikeye girdiğini söyledi.

65 davadan 29’unda durdurma verildi

DERELERİN Kardeşliği Platformu Dönem Sözcüsü Ömer Şan, Doğu Karadeniz Bölgesi’nde 700 kadar HES projesinin planlandığını belirterek, bu projelerden 145’inin yapımının başladığını ve bazılarının deneme üretimine geçtiğini söyledi. Bunlara karşı 65 iptal, yürütmeyi durdurma ve ÇED kararının iptali istemiyle dava açıldığını kaydeden Şan, 29 davada mahkemelerin yürütmeyi durdurma kararı verdiğini belirtti.

Alakır’a sadakat yolculuğu

DOĞA Derneği, Buğday Derneği ve Atlas Dergisi 17-20 Haziran’da Bey Dağları (Antalya) arasındaki Alakır Vadisi’ne sadakat yolculuğu gerçekleştirecek. Katılımcılar HES tehdidi altındaki yöreye gidip bölge doğasına sahip çıkacak.

İnsanoğlu çoğalıyor diğer canlılar hızla yok oluyor

1972’DE İsveç’in Stockholm kentinde yapılan Birleşmiş Milletler (BM) Çevre Konferansı’nda alınan bir kararla, 38 yıldır 5 Haziran Dünya Çevre Günü olarak
/images/100/0x0/55ea584ff018fbb8f879e00d
kutlanıyor. 2010 yılı, biyolojik çeşitliliğin geleceğimiz için ne kadar önemli olduğunu, bu çeşitliliği nasıl koruyabileceğimizi anlamamız açısından önemli bir yıl olacak. Bu yok oluşa dur demenin yolu yaşadığımız coğrafyanın doğal zenginliklerinin farkında olmaktan geçiyor.

‘Birçok tür, tek gelecek’

Bilim insanları, her 24 saatte 150-200 arası canlı türünün yok olduğunu tahmin ediyor. Dünya Doğayı Koruma Birliği’nin Nesli Tehlike Altındaki Türlerin Kırmızı Listesi araştırmasına göre çift yaşamlıların yüzde 30’u, sürüngenlerin yüzde 28’i, tatlı su balıklarının yüzde 37’si, bitkilerin yüzde 70’i ve omurgalıların yüzde 35’i tehdit altındayken, sayıları hızla artan birkaç türden biri de insanoğlu. Dünyaya bu manzara hâkimken, BM 2010 yılını, Uluslararası Biyolojik Çeşitlilik Yılı ilan etti. Dünya Çevre Günü’nün ana sloganı ise “Birçok tür, bir tek gezegen, bir tek gelecek”.

Manda yuva yapsın deltaya

TÜRKİYE’nin en büyük ve doğal yaşam için en önemli sulak alanlarından olan Kızılırmak Deltası’nın korunmasında mandalar önemli rol oynayacak. Deltada manda nüfusunun yeniden artması sayesinde delta üzerindeki insan baskısının azaltılması hedefleniyor. Kızılırmak Deltası’nda Mandacılığın Geliştirilmesi Projesi Doğa Derneği, Samsun Valiliği, Ondokuz Mayıs Üniversitesi’nin işbirliği, Birleşmiş Milletler GEF Küçük Destek Programı’nın desteği ile yürütülüyor.

Kızılırmak, kuşların da sığınağı

Birçok sulak alan bitkisinin dağılışını kontrol etmesi ve diğer canlıların yuva yapması için korunaklı alanlar oluşturması nedeniyle manda kritik önem taşıyor. 1990’lı yıllarda 10 bin civarında mandanın yaşadığı Kızılırmak Deltası’nda bugün 3 binlere kadar düştü. Kızılırmak Deltası’nda ayrıca 321 kuş türü yaşıyor. Bu sayı Türkiye kuşlarının yüzde 70’idir. Türkiye’de Göksu Deltası’ndan sonra (332 tür) bir alanda tespit edilmiş en yüksek kuş türü sayısı.

Hasankeyf sularla değil turistle dolsun

ILISU Barajı’nın suları altında kalma tehlikesiyle karşı karşıya bulunan, UNESCO Dünya Mirası kriterlerinin 10’undan 9’unu karşılayabilen dünyadaki tek alan olma özelliğine sahip Hasankeyf’i, bu yıl yaklaşık 2 milyon yerli ve yabancı turistin ziyaret etmesi bekleniyor.
Daha önce baraj nedeni ile Hasankeyf’in yok olmasını istemediğini açıklayan Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Hasankeyf’in girişine turnikeler koymaya hazırlanıyor. Yetkililer böylece Hasankeyf’in turizm potansiyelinin daha da iyi anlaşılacağına dikkat çekiyor.

Doğa dostlarının günlüğü

Çevreci Kedi Çevki sahnede
ÇEVRE Koruma ve Ambalaj Atıkları Değerlendirme Vakfı (ÇEVKO), tüketicilerin ve özellikle ilköğretim çağındaki çocukların çevrenin korunması ve geri kazanım konularında bilinçlenmesi için Çevreci Kedi Çevki adlı kendi oyununu hazırladı. Geri dönüşümün önemini, başrolü üstlenen çevre dostu bir kedi ve “Biz çöp değiliz” diyen ambalaj atıklarının ağzından anlatan bu eğlenceli ve eğitici müzikli tiyatro oyunu, 7 Haziran Pazartesi günü 12.00’de, İstanbul ili Zeytinburnu Belediyesi işbirliğiyle, Kazlıçeşme Kültür Merkezi’nde, başka çocuklar için perdelerini açacak. 9 Haziran’da İzmir Büyükşehir Belediyesi işbirliğiyle İnönü Salonu’nda saat 11.00’de İzmirli çocuklar ile buluşacak oyun, 10 Haziran’da İstanbul ili Kartal Belediyesi katkıları ile saat 14.00’de sahnelenecek.

Pedalın rüzgârı egzozu yenecek
BİSİKLETLİLER Derneği, 2010 İstanbul Kültür Başkenti etkinlikleri kapsamında, “Bisiklet ile 0 kirlilik” sloganıyla İstanbul Boğaziçi Köprüsü’nde pedal basacak. Yarın 10.00’da Taksim’de buluşan grup eskort eşliğinde bisikletliler için ayrılan tek şeritten köprüden geçilecek. Toplam 18 kilometrelik, 1 saat 15 dakika sürmesi beklenen tur, tüm İstanbullu ve çevre illerden gelecek bisiklet tutkunlarına açık.

Hakkâri’den Van’a zirve yürüyüşü
HAKKÂRİ Üniversitesi, Berçelan Yaylası’ndan Van’a kadar sürecek bir doğa yürüyüşü düzenledi. 12-15 Haziran arasında, 3 bin 700 rakımlı Berçelan Yaylası’ndan Van’a düzenlenecek yaklaşık 110 kilometrelik doğa yürüyüşüne, büyük katılım bekleniyor. Yürüyüşe katılmak isteyenlerin, Hakkâri Üniversitesi Sağlık Kültür ve Spor Daire Başkanlığı’na müracaat etmeleri gerektiği belirtildi.

Gözünü yeşile diken yarışma
DÜNYA Çevre Günü etkinlikleri kapsamında 15 üniversitenin iletişim ve çevre mühendisliği fakülteleri öğrencilerinin katıldığı “Atık ve Geri Dönüşüm” konulu Kısa Film Yarışması’nın ödülleri, 11 Haziran’da REW İstanbul Fuarı’nda dağıtılacak. Üniversiteli yönetmenler, yenilebilir enerji, elektronik atıklar, atık yağlar, ambalaj atıkları ve tehlikeli atıklar kategorilerinde yarışacaklar. Yeşil Kamera “Atık ve Geri Dönüşüm” konulu Kısa Film Yarışması’nın jüri üyeleri arasında Ediz Hun, Derya Baykal, Hülya Koçyiğit, Nebil Özgentürk, Türkay Özgür, Yakup Türkmen ve Çevre Bakanlığı temsilcileri de yer alacak.

E-atıkları doğaya kazandırma yolu
TEKNOLOJİ perakendecisi Teknosa, kullanılmaz durumda olan elektronik atıkları toplamak için, 81 ildeki mağazalarında toplama istasyonları kurdu. E-atıklar, bildirilen adreslerden ücretsiz olarak firmanın yönlendireceği yetkilendirilmiş kurumlar tarafından teslim alınacak. Merkezlerde toplanıp atık tesislerine gönderilen elektronik atıklardaki altın, gümüş, demir, bakır, alüminyum, kurşun ve plastik gibi maddelere burada geri dönüştürülüyor. Tüketiciler 444 55 99 numaralı telefonu arayabilir veya firmanın şubelerine uğrayabilir.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!