Güncelleme Tarihi:
İŞTE ELEKTRONİK KELEPÇE / Foto Galeri
Sapanca Güral Otel’de 3 gün sürecek olan çalıştaya Adalet Bakanlığı Müşteşarı Ahmet Kahraman, Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürü Nizamettin Kalaman, çeşitli üniversitelerde görev yapan akademisyenler ile çeşitli illerdeki hakim ve savcıların yanı sıra Denetimli Serbestlik Şube Müdürleri katıldı.
CEZAEVLERİ KAPASİTENİN ÜSTÜNDE DOLU
Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürü Nizamettin Kalaman yaptığı açılış konuşmasında, bunun Türk ceza adalet sistemi için bir dönüm noktası olacağını anlattı. Ceza infaz sisteminde yeni uygulamalar ve düzenlemeler yapıldığını söyleyen Kalaman, elektronik izleme yönteminin hükümlülerin topluma kazandırılmaları için çağdaş bir uygulama olduğunu belirterek şunları söyledi:
"Bugün gelinen noktada, ceza infaz sistemine değişik alternatif yöntemler kazandırmak zaruri bir sonuç haline gelmiştir. Ceza infaz kurumlarında barındırılan hükümlü ve tutuklu sayısı 120 bin civarındadır. Buna karşın ceza infaz kurumları, artırılmış kapasite olarak, Aralık ayı itibariyle 114 bin 348 yatak kapasitesine sahiptir. Anlaşılacağı gibi kapasitemizin üzerinde bir hükümlü, tutuklu mevcuduna sahip bulunmaktayız."
Kalaman, ceza infaz kurumları için yatırım yapmak yerine, alternatif ceza infaz modelleri geliştirilmesi gerektiğini vurgulayarak, elektronik izleme yöntemiyle topluma kazandırılması mümkün olan kişilere şans tanımayı arzuladıklarını belirtti.
’HÜKÜMLÜ SOSYAL ÇEVRESİ İÇİNDE KALACAK’
Eletronik izleme sisteminin hayata geçirilmesinin bir çok yararı olacağını kaydeden Kalaman, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Elektronik izleme sistemi hükümlünün aile hayatı, iş hayatı gibi sosyal çevresi içerisinde kalmasına imkan tanımaktadır. Bunun yanında hükümlünün içinde bulunduğu durumu, aile desteğini alarak kolay atlatmasına imkan vermektedir. Ayrıca bu sistemle, şu anda kontrolsüz bir şekilde ceza infaz kurumlarından tahliye edilen kişilerin kontrol altına alınmasını, toplumun ve mağdurların korunmasını amaçlamaktayız.”
GAZETECİLERE SİSTEMİ ANLATTI
Çalıştayın ilk bölümünde Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürü Nizamettin Kalaman gazetecilere elektronik kelepçe uygulamasıyla ilgili bilgiler verdi. Kalaman, elektronik izleme sisteminin şu anda mevzuatımızda olmadığını belirterek şunları söyledi:
"Bu konu üzerinde iki yıl çalıştık. Çeşitli Avrupa ülkelerinde ve Amerika’da incelemelerde bulunduk. Bu sistemle cezaevlerindeki doluluğu azaltacağımız gibi, toplumun içinde takip edilmesi gereken hükümlü ve tutukluların da takibini sağlayacağız. Bu aynı zamanda mağdurların korunmasını da sağlayacak, toplumun da güvenliğini sağlayacak olan bir sistem. Şu andaki sistemi siz de biliyorsunuz. Cezaevinden çıktıktan sonra tedbir kararı verilmeyen hükümlü ve tutuklular toplum içinde rahat ve serbestçe dolaşabilmektedir. Ancak bu sistem sayesinde belirli alanlara gitmekten, belirli yerlere yaklaşmaktan veya belirli alanların dışına çıkmaktan yasaklanma imkanı getirilebilecek. Bunun çalışmasını yapıyoruz. Gördüğünüz aletler de bu denetim imkanını bize sağlayacak."
Kalaman elektronik izlemeyle ilgili yasal düzenlemelerin de yapıldığını belirterek şöyle konuştu:
"Şu anda mevzuat çalışması da yapıyoruz. Buradaki çalıştayın amacı da bu. Bu çalışmanın sonunda düzenlenecek raporu biz sayın bakanımıza arz edeceğiz. En kısa süre içinde kanunlaşabileceğini düşünüyoruz. Seçim sürecine girildiği için ne zaman kanunlaşır onu şu anda bizim öngörmemiz mümkün değil."
SİSTEM NASIL ÇALIŞIYOR
Elektronik İzleme Sistemi’ni, çalıştaya katılan ABD Sandiago State Üniversitesi Ögretim görevlisi Prof. Dr.Yusuf Öz anlattı. Elektronik kelepçe projesiyle ilgili Adalet Bakanlığı’na teknoloji danışmanlığı yapan Öz şu bilgileri verdi:
"GPRS tabanlı bir izleme ünitesi. Bağımsız bir izleme ünitesi. GPS’ten aldığı sinyallerle yer belirlemesi yapıp, GSM şebekesi üzerinden de yer bilgisini izleme merkezine ileten bir cihaz. Başka bir cihaz türü de iki parçalı. GPS özelliği olan bir cihazımız var. Arayüz özelliği olan bir cihazımız var. Bu iki cihaz birbiriyle eşleştirildiğinde hem GPS aracılığıyla kişinin yerini belirleyebiliyoruz, hem de bu cihazın izlediğimizi kişinin üzerinde olup olmadığını belirleyebiliyoruz. Son cihaz türü de benzer bir cihaz. Arayüz ünitesinin ev ünitesiyle eşleşmesinden oluşuyor. Bu birimde de daha çok ev hapsi uygulamaları veya sınırlı hareket kabiliyeti sağlanan durumlarda uygulanabilecek bir şey. Burada GPS söz konusu değil. Normal telefon hatları üzerinden merkeze bağlı sistem aracılığıyla kişinin belirli saatler içinde evinde veya iş yerinde olup olmadığı belirlenebiliyor."