İşte dünyayı ayağa kaldıran kadın

Tüm dünyanın fotoğrafını görmek istediği kadın dün ilk kez internet sitelerinde açığa çıktı. 62 yaşındaki IMF Başkanı'nın otel odasında taciz ettiği iddia edilen kadının fotoğrafı, internete sızmasının ardından hemen kapatılan Facebook hesabından alınarak yayınlandı.

Batı Afrika ülkesi Gine'den 7 yıl önce ABD'ye taşındığı bildirilen Ophelia Famotidina’nın 1979 doğumlu olduğu görülen profilde, işi için “Maid” (Kat görevlisi, hizmetçi) ifadesi yer alıyor. Siyahi kadının ABD’de göçmenlerin yoğun olarak yaşadığı Bronx semtinde oturduğu görülüyor.

MÜSLÜMAN'MIŞ

15 yaşında bir kız çocuğu annesi olan kadın hakkında elde edilen bir başka bilgi ise Müslüman olduğu. Dul olduğu bildirilen kadının abisi, kız kardeşinin, olay sonrası götürüldüğü St. Luke's hastanesinden ilk kendisini aradığını belirterek, "İlk sözleri 'Biri bana çok kötü bir şey yaptı' oldu. O günden bu yana ağlıyor, göz yaşları dinmiyor. Kendisine niye bu saldırı yapıldı anlayamıyor. Kendisi iyi bir Müslüman'dır" diye konuştu.

Kadının avukatı Jeffrey Shapiro ise müvekkilinin, olaydan önce Dominique Strauss-Kahn'ın kim olduğu hakkında hiçbir fikrinin olmadığını, saldırının cumartesi günü öğleden sonra meydana geldiğini, pazar günü bir arkadaşından Strauss-Kahn'ın kimliğini öğrendiğini söyledi.

IMF BAŞKANI'NI BÖYLE REZİL ETTİLER / WEB TV

İNTİHAR ENDİŞESİ

Öte yandan cinsel saldırı suçlamasıyla tutuklanmasının ardından New York'taki Rikers Island cezaevine konan Strauss-Kahn'ın, 14 metrekarelik tecrit hücresinde kendisini öldürmediğinden emin olmak için 24 saat boyunca izlediği belirtildi.
       �
Islah Dairesi'nin sözcüsü Stephen Morello, Strauss-Kahn'ın yattığı kanatta 14 hücrenin bulunduğunu, normalde kızamık ve verem gibi hastalıklara yakalanan mahkumlar için ayrılan bu bölümde şu anda IMF Başkanı'ndan başka kimsenin kalmadığını söyledi.

Morello, tutuklu olduğu için cezaevi üniforması giymesi gerekmeyen Strauss-Kahn'a, kaldığı kanatta dolaşması için zaman zaman hücresinden ayrılmasına izin verileceğini, her gün bir saatliğine dışarı çıkabileceğini, bu durumda diğer mahkumlarla karşılaştırılmayacağını ve kendisine gardiyanların eşlik edeceğini sözlerine ekledi.

Islah görevlilerini temsil eden sendikanın başkanı Norman Seabrook da, Strauss-Kahn'ın, cezaevine konulurken yapılan değerlendirmede doktorların endişelenmesine neden olacak birşey yaptığı veya söylediği için intihar ihtimaline karşı 24 saat süreyle izlendiğini belirtti.

"IMF'İ YÖNETECEK POZİSYONDA DEĞİL"

Strauss-Kahn'ın, tüm dünyada şok etkisi yaratan skandalın ardından IMF başkanlığını bırakmasına kesin gözüyle bakılıyor.

ABD Hazine Bakanı Timothy Geithner, New York'ta katıldığı bir programda IMF'nin yönetim boşluğu konusunda ne yapması gerektiğine dair bir soruyu yanıtlarken, "Konuyla ilgili yorum yapamam, ancak Strauss-Kahn'ın IMF'yi yönetecek bir pozisyonda olmadığı açık. IMF İcra Kurulu'nun, geçici bir süreliğine başkanlık görevini yürütmesi için birini resmi olarak görevlendirmesi önem taşıyor" diye konuştu.

ABD Senatosu Dış İlişkiler Komitesi Başkanı Demokrat John Kerry de, Strauss-Kahn'ın istifa etmesi çağrısında bulunmasa da, durumu "rahatsız edici" olarak niteleyerek, "Eğer kanıtlar göründüğü gibiyse, onun (Strauss-Kahn'ın) IMF'yi yönetmesinin çok zor olacağını düşünüyorum" dedi.

ABD'nin, IMF'deki en yüksek oy gücüne sahip ülke olarak, IMF'ye kimin başkanlık edeceğini belirlemede önemli bir etkisinin olacağı düşünülüyor.

FRANSIZLAR "KOMPLO" DİYOR

Strauss-Kahn'ın komploya kurban gittiğine inananların sayısı da az değil. Nitekim Fransız halkının yüzde 57'si de bu görüşte.

BFM-TV, RMC ve 20 Dakika gibi medya kuruluşları tarafından yapılan bir araştırma, Fransızların yüzde 57'sinin, daha düne kadar Fransa'da 2012'de yapılacak cumhurbaşkanlığı seçimlerinin favorilerinden olan IMF Başkanı'nın komploya kurban  gittiğini düşündüğünü ortaya koydu.

Araştırmaya göre, Fransız Sosyalist Başkan'ın yaşadıklarının komploya olmadığını düşünenlerin oranını ise yüzde 32.

Strauss-Kahn'ın Sosyalist yandaşlarının yüzde 70'inin komploya inandığını ortaya koyan araştırma, yüzde 23'ünün ise buna inanmadığını gösteriyor.

DSK ÜZERİNE - YONCA TOKBAŞ