İşte dünya çorap ligi

Güncelleme Tarihi:

İşte dünya çorap ligi
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 18, 2003 00:00

Brezilya, Almanya, Türkiye...Bu sıralamayı tanıdınız öyle değil mi?2002 Dünya Kupası'ndaki üçüncülüğümüzü bu yılki Konfederasyon Kupası'nda da koruduğumuzu zaten duymayan kalmadı.Peki ya ABD, İtalya, Türkiye desek?Hayır, hayır, mafya şeref kürsüsü değil.Dünya çorap liginde ilk üç ülke. Türkiye yıllık 1.5 milyar çifte yaklaşan çorap üretimiyle ABD ve İtalya'nın ardından dünya üçüncülüğüne oturdu.Bugün Avrupa'nın ithal ettiği her 10 çoraptan 6'sı Türk malı. (Ama ne yazık ki Türk markası değil!)Çorap sektöründe 2 binin üstünde şirket faaliyet gösteriyor. Sektörün yaklaşık altıda biri yani 350 şirket ihracat yapıyor, dış pazarlardan yılda yaklaşık yarım milyar dolara yakın gelir sağlanıyor. Türkiye'de üretilen naylon çorabın yarısı, kalın çorabın da yüzde 80'i dış pazarlara satılıyor.BEYAZ RUS İKİ MUSEVİOysa daha 20 yıl öncesine kadar bu rakamları hayal etmek bile zordu. Kayıtsız, sigortasız küçük atölyelerin her birinin ihracat üssüne dönüşeceğini öngören azdı. Biraz daha gerilere gidersek, Türkiye çorap üretimiyle 1920'lerde Türkiye'ye göç eden iki Beyaz Rus Musevi sayesinde tanıştı: Eliyazarov ile Bay Buri. Üçüncü çorap gönüllüsü ise daha sonra Vog ve Saks markalarını yaratan Sarper Ailesi idi.Sektörde ‘‘ince’’ diye tarif edilen naylon çorabı üreten ilk fabrika Şişli Bomonti'de Jojo ve Berta Doenyas çifti tarafından kuruldu. 1952'de Mois ve Yasef Kariyo kardeşler daha sonra Penti-Öğretmen'e dönüşecek tesisle rakip çıktı. 1978'de Tekstüre de üretime geçti.Ama üretim patlaması ve ihracat için 1980'lerin ilk yarısı beklendi. ‘‘Kalın’’ yani soket çorap üretimi bu yıllarda Orta Avrupa'dan doğuya ve güneye doğru kaydı. Çorap üretiminde İtalya ve Türkiye öne çıktı.Ancak ihracat rakamlarının yüksekliğinden de anlaşılacağı gibi Türkiye çorap üretiminde her yıl yeni rekora koşarken, tüketimde aynı rakamlara ulaşamıyor: Avrupa Birliği'nde yılda kişi başına düşen çorap sayısı 30 çift. ABD'de aynı rakam 22 ila 24 arasında değişiyor. Ama çorap ülkesi Türkiye'de normal yurdum insanı yılda ortalama 4 çift çorapla yetiniyor.MARKA NAYLON ÇORAPTAN ÇIKARArtık ádetten oldu... Sektörle ilgili giriş yazısında birkaç satırlık ukalalığa izin veriyorsunuz. Sizleri çorabın ikinci kuşak patronları Niso Doenyas ve Sami Kariyos ile başbaşa bırakmadan önce birkaç gözlemimizi aktaralım: Neredeyse tamamı Musevi üreticilerin kontrol ettiği ince naylon kadın çorabı, pazarın belki de yüzde 15-20'si kadar ama şirketler soketçilere göre çok daha eski ve kurumsal yapıda. Eğer bir gün çorapta küresel Türk markası çıkabilirse umudumuz bu pazar segmentinden.Pazarın yüzde 80'ine denk gelen soket üretimini yüzlerce küçük şirket yapıyor. Dışarıya fason üretim para kazandırıyor ama marka yaratmak konusunda acele eden yok gibi.Naylon çorap satışları dünyada ve Türkiye'de on yılda onda birine düşünce yeni kulvar arayışı başgösterdi. Çorap makinelerine talebin gerilemesi üreticileri çok farklı alana yöneltti: İç çamaşırı. Tıpkı çorap gibi yuvarlak dokuma esasına dayalı ‘‘dikişsiz’’ (simless) iç çamaşırı üreten makineler ithal edildi. Ne var ki geometrik büyüyen her yeni pazarda olduğu gibi doygunluk işaretleri (Örneğin İsrail'deki gibi) belirdi. Bu yüzden yeni yatırım açısından temkin gerekiyor.Aile sırrı: Ucuz olsun, herkes giysin, akmasa da damlasınYıl 1973, Niso Doenyas daha dokuz yaşında. Babasıyla annesinin iş yerinden eve taşıdığı çorap sohbetini dinliyor. Babasının üretim ve fiyatlama anlayışını yansıtan sloganı bugün bile hatırında: ‘‘Ucuz olsun ki, herkes giyebilsin, yararlansın, bize de akmasa da damlasın.’’ Bu birkaç satırlık ilke aslında Türkiye'de naylon çorap üretiminde devrim yarattı. Çünkü pahalı ithal malların karşısına ucuz ve kaliteli bir Türk markası çıktı: EDA... Yani Esnek, Dayanıklı, Alımlı. Eda naylon çorabın lokomotif markası oldu. Satışlar büyük kentlerden köye sıçradı. 20 yıl önce ihracata niyet edince babası gezmek istiyor sandı1978 yılında İstanbul Çorap Sanayi Maslak'taki yeni fabrikasına, bugünkü adresine taşındı. Ertesi yıl orta yaşlı kuşağın çok iyi hatırlayacağı ve sektörde ‘‘klasik’’ olarak anılan reklam kampanyasıyla Parizyen markası piyasaya girdi. Bir sonraki marka yine aile sohbetinde çıktı. Bay Jojo, Berta Hanım'a dedi ki, ‘‘Kadınlara bir Müjde verelim.’’ Çünkü yeni yatırımlarla üretim artmış daha kaliteliyi daha ucuza mal etmek mümkün hale gelmişti. Şirket Müjde markasının başarısını kutlarken 18 yaşına basan Niso Doenyas'ta ihracat pazarlarına açılma arzusu kabardı. Gerçi babası, ‘‘Ne o canın gezmek mi istiyor?’’ diye takıldı ama 1983'te 100 bin poundluk ilk ihracat İngiltere'ye gerçekleşti. Şirketin bugünkü ihracat hacmi 35 milyon dolar. ABD, Kanada, Rusya ve AB'ye mal satıyor.Memureye pantolon serbest bırakıldı çorap boyu kısaldıDünyada ve Türkiye'de giyim tarzındaki değişiklik örneğin pantolona yönelme naylon çorap üretimini ciddi anlamda geriletti. Niso Doenyos'a göre Türkiye'de kadın memurların pantolon giymesini serbest bırakan kararla birlikte külotlu çorap satışlarında yüzde 5 düşüş yaşandı. (Ama bu zararın bir kısmı pantolona uygun dizaltı naylon çorap satışlarıyla telafi edildi.) Sonuçta naylon çorap üreticileri yeni bir alana kaydı: İç çamaşırı. Makineden tek parça ve dikişsiz çıkan çamaşırlarda ağ kısmında rahatlık sağlanıyor. Bel lastiğini makine kendisi yapıyor, paça lastikleri de ayrı bir aparatla özel takılıyor, sıkmıyor, izi çıkmıyor.Cumhuriyet kadınından ilham alan marka ÖĞRETMEN Çorap, Kariyo kardeşlerin iki şirketinin 1970'lerde birleşmesi ile kuruldu. Aslında marka olarak Penti'yi seçen şirketin neden Öğretmen ismiyle kurulduğunu ikinci kuşak yönetici Sami Kariyo anlatıyor: ‘‘Cumhuriyet kadınının giyim tarzı belliydi. Tayyör giyer, naylon çorap kullanır. Öğretmen cumhuriyet tarzının sembolüydü. O yüzden hedef kitlemiz olarak öğretmenleri seçtik.’’Lüks çorapta Öğretmen ama pazarın hakimi İÇSÖğretmen Çorap, pazardaki ikinci üretici. Hem İstanbul Çorap, hem de Öğretmen Çorap'ın üzerinde anlaştıkları pazar paylarına göre; pazarın yüzde 62-65'i İstanbul Çorap'ın, yüzde 25'i Öğretmen-Penti'nin. Ama lüks çorap üretiminde pazar payları değişiyor. İstanbul Çorap'ın yüzde 25-30 payına karşılık, Öğretmen-Penti'nin payı yüzde 60'ı aşıyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!