Güncelleme Tarihi:
Fatih ÇEKİRGE YAZIYOR |
Yüreğimizdeki ateş soğumuyor. Hepimiz öfkeliyiz. Ama bir an durup derin bir nefes aldıktan sonra şu soruyu sormalıyız:
-Bin yıldır birlikte yaşadığımız bu topraklarda bizi hangi öfke tuzağına çekmek istiyorlar?
- Kin ve nefret tohumlarını ekerek bizi hangi uçuruma sürüklüyorlar?
Sevgili okurlar önce bu soruların cevaplarını bulmalıyız…
Bir Türk-Kürt düşmanlığını ateşlemek istiyorlar…
PKK’yı Kürt kökenli vatandaşlarımızdan ayırmamız lazım.
Şimdi bu tespiti yaptıktan sonra DTP lideri Ahmet Türk’ün Cumhurbaşkanı Gül’le yapacağı görüşmede hangi muhtemel teklifi gündeme getirdiği sorusuna gelebiliriz? Türk, önceki gün bana şöyle söylemişti:
“İçimize kin ve nefret tohumu dökecek herhangi bir yanlış yapmamamız lazım. Olası bir sınır ötesi harekatın belli bir noktada durabileceğini sanmıyorum. Savaş psikolojisi vahşeti tetikliyor. Böyle bir sınır ötesi harekat sırasında her türlü provokasyon olabilir. El Kaide’den tutunda dünyanın bütün yasadışı örgütleri orada… Dünyanın bütün gizli servisleri orada… “
“ROL OYNAMAK İSTİYORUM”
Ahmet Türk’ün üzerinde en çok durduğu konu ise şu:
DTP'Lİ TUĞLUK: KAYIP ASKERLER İÇİN DEVREYE GİREBİLİRİZ DTP Grup Başkanı Türk, partisinin genel merkezinde, milletvekilleri ve parti yöneticileriyle birlikte basın toplantısı düzenledi. Türk sözlerine "Hakkari'nin Dağlıca bölgesinde yaşamını yitiren tüm evlatlarımıza Tanrı'dan rahmet, ailelerine başsağlığı diliyorum" diyerek başladı ve Türkiye'nin hassas bir sürecin içinde olduğunu söyledi. Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün kendilerini Köşk'e davet ederek düşüncelerini almasını çok önemsediklerini belirten Türk, bir diyalog ortamının oluşmasıyla sorunların daha doğru bir şekilde tespit edileceğine inandıklarını ve inanmayı sürdürdüklerini vurguladı. Türk, Türkiye'nin duyguların öne çıktığı gergin bir ortam içerisinde olduğunu kaydederek şöyle konuştu: "HEPİMİZE GÖREV DÜŞÜYOR" CUMHURBAŞKANINA SUNULAN RAPOR |
“Kürt kökenli bir Türkiye vatandaşı olarak hayatımın bu noktasında bin yıllık beraberliğin bozulmasını önleyecek bir rol oynamak isterim. Bunun için üzerime ne düşüyorsa yapmaya hazırım. Gerekirse devletin üst makamları ile de görüşüp Talabani ve Barzani ile temas etmeye hazırım. Talabani’yle görüşüp ikna etmeye hazırım. Bu işi silah olmadan savaş olmadan çözebiliriz. Bunun için çalışmak isterim. Hatta gerekirse parlamentomuzdan bir heyetle de gidilebilir.”
Ahmet Türk, önceki gün böyle bir arabuluculuk rolünü üstlenmek istediği mesajını benim aracılığımla duyurmak istiyordu. Bu konuyu Cumhurbaşkanı’na açacaktı...
Ancak Hakkari’den gelen acı haber bu mesajı kilitledi…
Şimdi muhtemelen Türk, Çankaya Köşkü’nde Gül’e bunları söyleyecek…
Bundan bir sonuç çıkar mı bilmiyorum?
Arkasına ABD’yi alıp böylesine bir “Ortadoğu şımarıklığına” kapılan Barzani bu saatten sonra güvenilir mi?
Sanmıyorum…
Ama bildiğim bir şey var Barzani ABD desteği ile bu bölgede Kürt devletini istiyor…
Tuzak da şurada:
Türkiye’nin güneyindeki Kürt kökenli vatandaşlarımızla Kuzey Irak’taki Kürtleri ortak bir cepheye dönüştürmeye çalışıyorlar. Türk askerini Kuzey Irak’a çekerek ve sivil alanlarda kan akıtılmasını planlayarak bunun ilk aşamasını gerçekleştirmeyi amaçlıyorlar.
İşte Ankara’daki en önemli senaryo ve soru işareti bu.!
Neden hemen harekat yapılmıyor?
Neden bunca görüşme toplantı zirve yapılıyor?
Çünkü çok kritik bir senaryo ve soru işareti var…
O da şudur.
“Muhtemel bir sınır ötesi harekatın provokasyonlarla kontrolden çıkartılıp bir Türk-Kürt cephesi oluşturmaya çalışılıyor. Böylece bir Kürt devleti oluşumunun kanlı adımları planlanıyor.”
Bu senaryo doğru olabilir mi?
Her durumda teröristlerin, hainlerin Kuzey Irak’taki kamplarda eğitildiğini biliyoruz. O kampların mutlaka yok edilmesi gerek. Teröristlere gerilla taktiklerini öğretenlere (-ki bunların içinde ABD askerleri tarafından eğitilmiş Peşmergeler olduğu biliniyor) gereken ceza da verilmelidir…
ELEKTRİK HÂLÂ NEDEN KESİLMEZ
Mesela merak ediyorum, Kuzey Irak’a verdiğimiz elektrik neden kesilmez.?
Neden Türk müteahhitleri orada milyarlarca dolarlık iş yapmaya devam ederler?
Havaalanı, üniversiteler, hatta merkez bankası binasını dahi Türk müteahhitlerin yaptığı biliniyor..
Buradan Barzani’ye bağırıp çağırmak neden etkili olmuyor biliyor musunuz?
Çünkü o şöyle düşünüyor:
- Arkamda ABD var. Zaten bir şey yapacak olsalar önce buradaki işleri durdurup, müteahhitleri ve işçileri çekerler.
Evet sevgili okurlar, bu yazıları içimiz acıyarak yazıyoruz.
Millet olarak durup düşünmeye ve sağduyuya her zamandan daha fazla ihtiyacımız var.
Türkiye Cumhuriyeti büyük bir devlettir. Türk ordusu büyük bir ordudur. Kahramanlar yatağıdır. Sağduyuyla bakıp onlara güvenelim.