İşte bu kafa

Güncelleme Tarihi:

İşte bu kafa
Oluşturulma Tarihi: Ocak 01, 2004 00:00

DÜN gece yılbaşı. İnsanlar kendilerince eğlenecek. Herkes iyi kötü, kendi olanaklarına göre bir şey planlamış... Ve dün, yani yılın son günü, bütün yayınlarında AKP iktidarına destek veren şeriatçı gazetelerden biri hiç utanıp sıkılmadan yılbaşı gecesi için kocaman manşet atıyor: ‘‘Mazlum Müslümanlar inlerken zalimler eğlenecek.’’ Bu çarpık kafaya göre dün gece eğlenenler, yani yılbaşı kutlaması yapanlar zalim! Eğer evinizde veya dışarıda herhangi bir kutlama yaptıysanız, siz de zalimsiniz! Manşet devam ediyor: ‘‘SEN ORTAK OLMA’’Eğlendiniz falansa hem günaha girdiniz, hem de ‘‘zulme’’ ortak oldunuz! Sonra devamı geliyor: ‘‘Hıristiyan dünyasının hepsinde yeni yıla giriş çanlarla kutlanacak. Peki çan onların sembolü iken, sen kimin safındasın?Neyin kutlaması, neyin eğlencesi? Hele de başörtüsü ve Kuran kursu yasağı bütün şiddetiyle devam ederken! Hele bir düşün!’’Düşün taşın, zordur işin!Bunlar işlerine gelince, ‘‘AB ölçütlerine’’ uygun düştüğü sürece ‘‘özgürlüğü’’ savunur. Meydanlara dökülüp ‘‘fikir özgürlüğü, demokrasi, insan hakları’’ diye nutuklar atıp irticaya davetiye çıkarır. İşlerine gelmeyen, yobaz kafalara uygun düşen konularda ise insanlara bir gecelik mütevazı yılbaşı kutlama özgürlüğünü bile çok görüp hemen ‘‘gavurlukla’’ bağdaştırmaya kalkışırlar. Ancaaaak, ‘‘gavur AB'nin’’ emir ve komutasında baş eğip onların karşısında esas duruşta bekleyen de onlardır... Ve bütün desteklerini AKP'ye verirler. Dincilerin ekran ve sayfalarında hükümete her gün övgüler düzülür, kalemlerinden yağ bal damlatılır. Mazlum Müslümanlar inlerken zalimler (dün gece) eğlenecekmiş! Ayıptır, ayıp! Bunlar bu kafayla, bu iflah olmaz kafa yapısıyla AB'ye girmek için kuyrukta bekliyor. ***Binlerce insanımızın can verdiği Marmara depreminden sonra türbanlıları meydanlara salıp ‘‘7.4 yetmedi mi’’ diye pankart açtıran, Meclis'te Atatürk'ün mareşal üniformalı resminden rahatsız olan, Meclis'teki odasında Muhafız Taburu'ndan gelen asker sesleriyle marşlara tepki gösteren, ‘‘Cumhuriyet'in işlevi artık bitmiştir, İslam'a bakalım’’ diyenleri devletin bir numaralı bürokrat koltuğuna oturtup orada tutan, cenaze törenlerinde şeyhin sakalını öpmekten medet uman da işte bu kafalar! Hep birlikte, cümbür cemaat umutlarını AB'ye bağlamış durumdalar. AB'ye bir girersek her türlü ‘‘özgürlük’’ gelecek ve daha rahat çalışacaklar! ***Dün, yılın son gününde Genelkurmay Başkanlığı tarafından yayınlanan bildiriyi herhalde bu AKP iktidarı iyi okumuştur. Dünyanın hangi ülkesi, hele hele AB'ye aday (!) ülkesi 2003 yılını böyle bitirdi de, 2004'e böyle karmaşalarla girdi? Ortada büyük ve çok önemli terslikler var. Asker tepkili, ülkenin milyonlarca yurtsever insanı tepkili. Yüzde 34 oy aldılar ama bu kafalarla Türkiye'yi yönetemezler. 2004 yılı bu açıdan çok önemli olacak. Taşlar yerine oturacak, birileri çok fena rahatsız olacak. YILBAŞI ARMAĞANLARIHer yeni yıl öncesinde bir hediye furyası yaşanır. Bununla yakınlarımızdan gelen ufak tefek şeyleri kastetmiyorum.Özellikle bazı gazetecilere (ve bu arada iktidardaki siyasetçilere, bakanlara, yüksek bürokratlara, ihale komisyonu üyelerine, belediye başkanları ile benzer görevde bulunanlara) tanıdıkları veya hiç tanımadıkları kişi, kurum ve kuruluşlardan parasal açıdan çok değerli yeni yıl armağanları gelir. Kristal ve porselen takımlar, ziynet eşyaları, marka saatler, pahalı giysiler, altın, gümüş, değerli parfümler ve daha niceleri...Bunların bir bölümü de ‘‘eşlerine’’ gönderilir!..Ve paketler -çoğunlukla- hem iş çevresi görüp kıskançlık sergilemesin ve dedikodu yapmasın, hem de gönderenler bilinmesin diye evlere özel olarak elden teslim edilir.Bu yazıyı yazdığım dün saat 15.30 itibarıyla bana dışarıdan gelen yılbaşı armağanlarının tamamını burada size açıklıyorum: 2 şişe şarap, teneke kutuda 1 kiloluk Midas zeytinyağı, 1 adet duvar tablosu, 1 adet saksıda küçük çam fidanı, 1 adet battaniye, 1 adet masa saati, 1 şişe viski, kutusunda 1 adet tükenmez ve kurşun kalem, bir miktar takvim ve ajanda.(Evime özel olarak gönderilen herhangi bir şey yok.) 2004'ün bu ilk yazısında yeni yılınızı bir kez daha kutluyor, her şeyin gönlünüzce olmasını diliyorum sevgili okuyucularım.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!