Güncelleme Tarihi:
İLK İŞ KENDİ CANINI KURTARDI / FOTO GALERİ
Oya Öztanıl, 20 yıl önce Dokuz Eylül Üniversitesi Tiyatro Dramaturji Bölümü’nü bitirdi. Hemen evlenince hiç çalışmadı. Taa ki geçen yıl şiddet görüp eşinden ayrılana dek. Mesleğine geri döndü, kış aylarında tiyatroda dramaturg olarak çalıştı. Sonra imdadına hobileri yetişti. Üç yıldız balık adam olan Öztanıl, cankurtaran kursunu tamamlayıp bu yaz Erdek’te bir kamu kuruluşunun kampında bölgenin ilk ve tek kadın cankurtaranı olarak çalışmaya başladı. Erdek’te konuştuğumuz Öztanıl, cankurtaranlık mesleğinin bir anlamda kendi canını da kurtardığını anlattı:
Kışın dramaturg yazın cankurtaran
“Sualtı sporları hobimdi. Üç yıldız CMAS dalgıcım. Sahillerde ve havuzlarda cankurtaran zorunluluğu getirilmesinden sonra İstanbul’da Türkiye Sualtı Federasyonu onaylı Özel SAS Cankurtaran Eğitim Merkezi’nde eğitim aldım. Kışın özel bir tiyatroda dramaturg olarak ve bir prodüksiyon şirketinde free lance(bağımsız) çalışıyorum. Ne yazık ki bana şiddet uygulayan eşimden ayrıldıktan sonra ayakta kalmaya çalışan ben oldum. Önce kendi canımı kurtardım şimdi başka canları kurtarmak için çalışıyorum. Sonuçta bir yuva kuruluyor. Güçlü olan ya da öyle olduğunu düşünen taraf size şiddet uyguluyor. Aile içi şiddet insanın sosyal hayatına bir tecavüzdür. Tüm hayatınızı mahvedebiliyor, darmadağın edebiliyor. Ama siz kadınlık onurunu korumak adına tek başına hayatta kalmaya çalışıyorsunuz. Ben de bunu yaptım. Hiç kolay değil. Hala düzenli bir işim yok. Cankurtaranlık mesleğinde pozitif ayrımcılık yapıp destek verilmeye başlanınca benim için de bir kurtarıcı oldu. Bütün kadınlara öneriyorum.”
Suni teneffüs artık cihazla
Öztanıl, kadın erkek ayrımı yapıp yapmadığını ve çalışma koşullarını şu sözlerle aktardı: Bugüne kadar ciddi bir suni teneffüs yapacak olayla karşılaşmadım. Çünkü görev yerimi ve bilincimi asla terk etmediğim için olaylara öncesinde müdahale ediyorum. Şimdiye kadar suya düşen iki çocuğu kurtardım. Ufak tefek bayılma vakaları oldu. Sunni teneffüsü biz AMBU adlı cihazla yapıyoruz. Rahatsızlık duyanlar ve mikrop kapma, hijyen riskine karşı cihazı kullanıyoruz. Kadın erkek ayrımı asla yapmıyorum. İnsan insandır. Cinsiyet ayrımı gözetmiyorum. 10.00 ile 19.00 arası çalışıyorum. İki kilometre sahili olan bir kampta çalışıyorum. 6 iskelemiz var. 3 büyük ana iskelede telsizlerimiz ve anında müdahale ekipmanlarımızla beraber nöbet tutuyoruz. 4 kişi çalışıyoruz. Bir kişi de tekneyle şamandıralar boyunca gidip geliyor. Açıkta bir şey olunca tekne üzerindeki cankurtarana telsizle bildiriyoruz. Eğitim seviyesi yüksek kişilerden oluştuğu için herkes kurallara riayet ediyor. Daha çok çocukların olduğu aquapark riskli bölge. Benim için bu işin tek zor tarafı dikkatinizi dağıtacak onca şeye güneşin, rüzgarın, denizin sizi gevşetmesine rağmen direnmek. Bir de boğulma kaza anında insan hayatını kaybedecek kadar riskli bir alan olması. İyi tarafı ise ofis ortamında değil, mayo ve tokyo terliklerimle herkesin hayal ettiği bir yerde, deniz kıyısında çalışmak.”
Jennifer Lopez yatsa cinsel gözle bakmam
Fatih Kaplan (Cankurtaran eğitmeni): Daha önce kadın cankurtaranlık uluslararası arenada vardı. Sahil Güvenlik dizisinden sonra Pamela Anderson’a özenen bayanlar oldu. Bir de daha çok üniversite öğrencileri yaz tatillerini değerlendirmek için talepte bulunuyordu. Profesyonel anlamda 2013’te meclisten çıkan kanun sonrası zorunlu hale gelince talep doğdu. Havuz sertifikası için 21 saatlik, deniz sertifikası için 42 saatlik kurs gerekiyor. Özellikle bu sene kadın cankurtaran olmak isteyenlerde artış oldu. İşletmeler de kadın cankurtaran talep etmeye başladı. Gelen müşteriler erkektense kadın görünce daha rahatlıyor. 2 yılda 700-800 kişiye kurs verdim. Bunların 25 civarı kadındı. Türkiye’de 15 bin civarı cankurtaran sertifikası olan vardır ama tabi herkes yapmıyor. Ben erkeklere de kadınlara da ilk yardım yaptım. Bu kutsal bir meslek, Jennifer Lopez yerde yatsa asla cinsel gözle bakmam. Kalp masajı yaparken bir kadının sutyenini, bikini üstünü çıkarmam gerek. Yoksa kaburgasını kırabilirim. Ama o gözle bakmam bize hayat kurtarmaya bana rabbim tarafından verilmiş bir nimet olarak bakarım. O an orada bir can var.