Güncelleme Tarihi:
Ankara’da gözaltına alınıp İstanbul’a getirilen Avcı, 28 Eylül 2010 tarihinde İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi nöbetçi hakimliğince tutuklanmıştı. Savcılıkta susma hakkını kullanan Avcı’nın mahkemedeki ifadesinde önemli bilgiler verdiği ortaya çıktı.
POLİSİN BENİ DİNLEDİĞİNİ DUYDUM
‘Terör örgütü mensuplarına bilerek ve isteyerek yardım etmek’, ‘Soruşturma dosyasının gizliliği ihlal’, ‘Yargı görevini yapanları etkileme’, ‘Terörle mücadelede görev alan kişileri hedef gösterme’ suçlarından tutuklanan Avcı’nın ifadesinde İstanbul polisinin kendisini dinlediği yönünde duyumlar aldığını söylediği öğrenildi.
İSTANBUL BAŞSAVCISI VE VEKİLİ İLE DİNLENME KONUMU GÖRÜŞTÜM
Dinlenmesine ilişkin Adalet ve İçişleri Bakanlıkları ile görüştüğünü ve dilekçe verdiğini belirten Avcı’nın, "İstanbul Özel Yetkili Başsavcı vekili ve İl Başsavcısıyla görüşüp bana tuzak kurulduğunu ilettim. Başsavcı ilgili makamlara şikayette bulunabileceğimi, tuzağı ortaya çıkarma adına da dinleme talebinde bulunulamayacağını söyledi. Zira benim bu yönde bir talebim olmuştu" dediği belirtildi.
TUZAĞI ORTAYA ÇIKARMAK İÇİN DİNLEME YAPILMASINI TALEP ETTİM
Başsavcı ile yaptığı görüşmenin ardından ‘kendisine kurulan tuzağı ortaya çıkarmak adına dinleme yapılması’ yönündeki talebini Adalet ve İçişleri Bakanlığı'na yazılı dilekçe ile sunduğu belirtilen Hanefi Avcı’nın ifadesinde bakanlığın dilekçesine verdiği yanıtı da anlattığı öğrenildi.
İÇİŞLERİ BAKANLIĞI "BÖYLE BİR TAKİP YAPILAMAZ" DEDİ
Avcı’nın, “İçişleri Bakanlığı böyle bir takibin yapılamayacağını belirtti. Benim dilekçemi iade ettiler. Adalet Bakanlığı 80 gün herhangi bir işlem yapmadan, 80 gün sonra 'dilekçeyi işleme koyduk' şeklinde cevap verdi" dediği belirtildi.
DİNLENDİĞİMİ EMNİYETTEKİ BAZI KİŞİLERDEN ÖĞRENDİM
Kendisi hakkında dinlemenin, telefon numaraları sahiplerinin kim olduğunun belli olmasına rağmen IMEI numarası ile yapıldığına dikkat çeken Avcı’nın bu bilgiyi emniyette görevli bazı kişilerden aldığını söylediği bildirildi.
KONUŞMALARIMDA SUÇ UNSURU YOK
İfadesinde telefon hattını kullandığı iddia edilen Devrimci Karargah soruşturması kapsamında tutuklanan Necdet Kılıç aracılığıyla kendisinin söz konusu örgütle irtibatlandırıldığını söylediği belirtilen Avcı’nın, ''Benim yapmış olduğum konuşmalarda herhangi bir suç içeren beyanım yoktur. Yaklaşık 10 gün kadar önce imza günü için İstanbul’a geliyordum. Necdet Kılıç beni aradı. Bir kısım insanların kendisini takip ettiğini söyledi. Ben de savcılığa dilekçe vermesini söyledim. Basından öğrendiğim kadarıyla benim dinlendiğim iddia edilen telefonun Kılıç’ın evi civarında sinyal verdiği için dinlemeye başladıkları ancak 15 gün boyunca dinlediklerini, ancak bana ait özel konuşmalar olduğunu öğrenince dinlemekten vazgeçtikleri yönünde basında beyanda bulunmuşlardır. Ancak bu beyanları yalandır. Çünkü Necdet Kılıç’ın evi Galatasaray Lisesi’nin yanındadır. Orada binlerce telefonun sinyal vermesi mümkündür. Bir telefon evde sinyal vermez. Sadece baz istasyonunun 100-200 metre civarında sinyal verir. Sadece sinyal verdiği için telefon dinlemeye kalkılırsa bu şekilde binlerce telefonun dinlenmesi gerekmektedir. Bir telefon dinlenecekse numarası üzerinden yapılır. Neden IMEI numarası üzerinden dinleme yapılmaktadır. Kanunda çok özel durumlarda ancak IMEI numarası üzerinden dinleme yapılabileceği öngörülmüştür. Benim şikayetim üzerine 10 ay işlem yapılmadıktan sonra Adalet müfettişlerinin bu şekilde tespitte bulunması üzerine bunu örtbas etmek için komplo hazırlayıp, kendilerini koruyup, hukuki bir kılıf vermeye çalışılmaktadır" dediği öğrenildi.
HERHANGİ BİR SOL ÖRGÜTLE İLİŞKİM OLAMAZ
Mahkeme ifadesinde Avcı’nın, görev hayatının sol örgütlerle mücadele içinde geçtiğini, herhangi bir sol örgüt ile ilişkisinin de olamayacağını söylediği belirtildi.
KILIÇ KİTAP YAZILDIKTAN SONRA TAKİBE ALINDI
‘Haliç’te Yaşayan Simonlar’ adlı kitabında hiçbir kamu görevlisini hedef göstermediğini söyleyen Avcı, ifadesinde Necdet Kılıç’ın da kitap yayınlanmasının ardından takip edilmeye başladığını söylediği öğrenildi.
SAHTE İSİMLİ PASAPORTU YURTDIŞI GÖREVİ İÇİN BEN DÜZENLEDİM
Mahkemedeki ifadesinde aramalarda ele geçirilenlere ilişkin de açıklamalarda bulunan Avcı’nın, “Evimde bulunan silah eşimin ruhsatlısıdır. Evimde ele geçirildiği iddia edilen, üzerinde benim resmim olan ancak farklı isme ait düzenlenmiş nüfus cüzdanı, ehliyet ve pasaportu, 1991 yılında yurtdışı görevi ile ilgili olarak ben düzenledim. Hatta bu pasaportla Suriye’ye iki defa girip çıktığıma dair üzerinde kayıt vardır. Şu anda herhangi bir geçerlilikleri yoktur" dediği öğrenildi.