Güncelleme Tarihi:
Romanya'dan özel uçakla İstanbul'a gelip teslim olan kabadayı Sedat Peker'in, 5 yıldızlı cezaevi lüksü, İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Ferzan Çitici'nin çektirdiği fotoğraflarla gözler önüne serildi. İstanbul Adliyesi'ndeki basın odasına gelerek, beklenmedik bir açıklama yapan Başsavcı Çitici, kabadayı Sedat Peker'in 5 yıldızlı cezaevi lüksü hakkında tüm soruları da cevaplandırdı.
Anadolu Ajansı tarafından bir süre önce yapılan bir haberde, Sedat Peker'in kokoreçi çok sevdiği için cezaevine bir kokoreç makinesi aldırdığı, mönüsünden 'rokfor' peynirinin eksik olmadığı yönünde bilgiler yeralmıştı.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Ferzan Çitici'ye göre bu durum normaldi. Cezaevine dışarıdan yemek getirmenin serbest olduğunu söyleyen Çitici ‘‘Her tutuklu günlük 300 bin lira ile iaşe edilmekte. İstenen seviyede gıda verilemediğinden tutuklulara Bakanlık genelgesine göre dışarıdan yakınları veya hayırsever kurum ve vatandaşlar tarafından sakınca görülmeyen giyecek ve yiyecek maddeleri verilmektedir' dedi.
Habere göre, Sedat Peker, Cezaevi'nde ciddi bir tadilat yaptırmıştı.
6 KAPILI GARDIROP
9 müzik seti, 4 çamaşır makinesi, 4 bulaşık makinesi, 6 buzdolabı ve 4 televizyonu cezaevine sokuldu. Peker, koğuş duvarlarına asılmak üzere yağlıboya tablolar, 1 adet yaylı yatak, masa, sehpa ve tabure setleri, vazolar için yapma çiçekler, koğuşun tabanı için halıfleks, 6 kapılı elbise dolabı, birkaç top döşemelik kadife, dantel masa örtüleri, duvar saatleri, su arıtma cihazları ve dikiş aletleri de getirtti.
İddiaya göre bulunduğu bloktaki tuvaletlerin kırılıp yeniden yapılmasını isteyen Peker, bu amaçla tuvalet yapımında kullanılan malzemeler ile fayansları ve özel tuvalet kokuları da aldırdı. Kaldığı D-2 koğuşunun duvarlarını yeniden boyatan Peker, çok miktarda boya ve astar maddesini de cezaevine soktu.
Bu durumu Başsavcı Ferzan Çitici bakın nasıl açıkladı:
'Cezaevlerinde kurulduğundan bu yana yeterli demirbaş eşya bulunmadığı için buzdolabı, çamaşır makinası, televizyon, bulaşık makinası, yatak, yorgan, battaniye gibi şahsi eşyalar da haricen alınmış ve alınmaktadır. Halen 1240 mevcutlu Özel Tip Cezaevi'nde 76 buzdolabı, 104 televizyon, 16 müzik seti; 1700 mevcutlu Kapalı Cezaevi'nde 101 buzdolabı, 11 çamaşır makinası, 4 bulaşık makinası, 45 televizyon, 5 müzik seti bulunmaktadır. Bazı koğuşlarda kütüphane ve akvaryum da vardır. Bunlar tutuklu olan veya olmayan herkesin yaşamında kullanmak zorunda olduğu eşyalardır.'
Sedat Peker'in iddia edildiği gibi cezaevinde özel bir odasının bulunmadığını da açıklayan Çitici ‘‘Cezaevimizde oda sistemi bulunmadığı için hiçbir hükümlü ve tutuklunun müstakil ve özel odası yoktur. Herkesin aynı koğuşu, koridoru, aynı havalandırmayı ve aynı görüş kabinini kullanma mecburiyeti vardır. Uygulama böyledir’’ dedi.
KOKOREÇ AÇIKLAMASI
Sedat Peker, aslı Başsavcı'dan atik davranıp, haber televizyonlarda ve gazetelerde çıktıktan hemen sonra, avukatı kanalıyla bir açıklama yapti. Cezaevine kokoreç makinası aldırttığını yalanladı.
Cezaevine sokulan yiyecek maddelerinin, her hafta siyasi mahkumlar hariç, tüm mahkumlara dağıtıldığını belirten Peker, hastalığı nedeniyle doktor kontrolünde diyet yaptığını ancak, 'O acayip isimli peynir' diye bahsettiği rokfor peynirini yemediğini söyledi.
Cezaevine geldiği günlerde örgüt bayraklarının haricinde ve cezaevinde, birkaç kişinin baş ucuna astığı ufak bayraklar hariç Türk Bayrağı'nın dahi olmadığını bildiren Sedat Peker, bakın neler dedi:
‘‘Cezaevine sokulduğu söylenen yağlı boyalarla, 25 metre uzunluğunda, 15 metre eninde 2 Türk Bayrağı çizilmiştir. Kış ayı geldiğinden dolayı, binlerce eşofman, kazak, battaniye gerekmektedir. Bunlar kimse tarafından mahkumlara dağıtılmayacağına göre, bunları ben alıp dağıtırsam, bunun benim lüks yaşamımla ne alakası olabilir. Yetkililer, gelerek kaldığım yeri incelediler. Herhangi bir lükslük söz konusu değildir. Benim Bayrampaşa Cezaevi'nde olmamdan rahatsız olan şahıslar olabilir. Artık bir paket sigara vererek ağa olma devri bitmiştir. Kimsenin hiçbir şeye ihtiyacı kalmadığı için ağalığa da gerek kalmamıştır.’’
Sedat Peker'in bayrak konusundaki açıklamalarına da açıklık getiren İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı Ferzan Çitici ‘‘İddiaların aksine resmi kurum olan cezaevinde şanlı Türk Bayrağımız sürekli dalgalandığı gibi içeride ve dışarıda Atatürk köşeleri, Cumhuriyetimizin 75. yılı nedeniyle ışıklı panolar ve logolar yaptırılmıştır' dedi.