İşte 2006'nın filmleri

Sinema dünyası, bir kaç sürpriz ve iyi film hariç, hayal kırıklıkları, başarısızlıklarla dolu bir yılı geride bıraktı. Raporlar, Amerika ’da sinema sektörünün 1997’den beri en kötü yılını geçirdiğini göstermekte. 2005’in 11’inci ayı itibarıyla, gişelerde geçen yıla oranla yüzde 7.3’lük bir kayıp olduğu söyleniyordu.

Aralık ayında vizyona girerek sektörü biraz da olsa canlandıran King Kong ve Narnia Günlükleri: Aslan Dolap ve Cadı’nın (The Chronicles of Narnia: The Lion, the Witch and the Wardrobe) etkisiyle bu kaybın en fazla yüzde 6’lara inmiş olabileceği varsayılıyor. Bu durum bile, tahmin edeceğiniz gibi çok iç açıcı değil.

Tahminlere göre bu düşüşün iki nedeni var. İlki ev sinemasına olan ilginin artması. Diğer sebep ise Yıldız Savaşları 3: Sith’in İntikamı (Star Wars 3: Revenge of the Sith) ve Günah Şehri (Sin City) gibi kaliteli yapımlar olmasına rağmen genele bakıldığında geçen yılın filmlerinin seyirciyi yeterince memnun edememiş olması.

Bugünlerde herkesin birbirine sorduğu soru 2006'nun sinema dünyası için nasıl bir yıl olacağı.

2006'da, çok satan romanların sinema uyarlamaları, yeniden çevrimler ve devam filmleri ağırlıkta olacak. Hollywood, bu yıl şeytanın bacağını kıracağını umut ediyor olsa da, evdeki hesaplarının çarşıya ya da izleyiciye uyup, uymadığını, bir yıl sonra bugünlerde göreceğiz.

Şimdi, 2005’in Türk ve Amerikan sinemasındaki rakamlarına ve 2006’ya izleyeceğimiz, bu yıla damgasını vurması beklenen filmlere kısaca bir bakalım.

ONLAR SEYRETTİ SIRA BİZDE

Geçen ay Oscar’ın habercisi sayılan Altın Küre adayları açıklandığında şaşırıp kalmıştık.

Filmlere değildi şaşkınlığımız, Hollywood’u yakından takip ediyor gibi hissedip (ya da öyle hissettirilip), oradan ne kadar bihaber olduğumuzaydı.

En iyi film dalının adaylarından sadece bir tanesi, Şiddetin Tarihçesi (A History of Violence) ülkemizde gösterime girmişti. Mario Bello’ya da En İyi Kadın Oyuncu dalında Altın Küre adaylığı da getiren filmin tadı damağımızda kalmıştı doğrusu.

Peki ya diğer adaylar. İşte onlar hakkında, okuduklarımızın, sağdan soldan duyduklarımızın dışında hiç bir fikrimiz yoktu.

Eşcinsel ilişkiye giren iki kovboyun hikayesini anlatan ve daha pek çok dalda adaylığı bulunan Ang Lee filmi Boreback Dağı (Boreback Mountain), Ralph Fiennes’in başrolünde olduğu gerilim filmi Bahçıvan (The Constant Gardener), Mc Carthy döneminin sonunu getiren gazeteci Edward R. Murrow’un hikayesini anlatan George Clooney imzalı İyi Geceler ve İyi Şanslar (Good Night and Good Luck) ve Woody Allen’ın Londra’da çektiği ve başrolünü hayran olduğunu her fırsatta dile getirdiği Scarlett Johannson’a verdiği Match Point’i, batı yakası geride bıraktığımız yıl içinde görüp değerlendirmelerini yaptı bile.

Altın Küre’de adaylıkları bulunan ve muhtemelen Oscarlarda da adı geçecek olan diğer filmlerden Steven Spielberg’in, 1972 Münih Olimpiyatları sırasında İsrailli sporcuları katleden Filistinliler'i öldürme emri alan Mossad gizli timinin öyküsü anlattığı Münih ile İngilizler’e ‘aslan’ kelimesini öğretmiş olması ve Türk lokumunu meşhur etmesiyle gündeme gelen Narnia Günlükler: Dolap, Aslan ve Cadı da, 2005’ten bu yıla devreden filmler arasında.

Diğer ülkelerin geçen yıl izlediği bu filmleri 2006'da görmek için sabırsızlanıyor, geç, hiç yoktan iyidir, diyoruz.

FİLM SAYISI ARTTI HASILAT DÜŞTÜ

2005’in Hollywood için son 27 yılın en kötüsü olduğunu yazının girişinde söylemiştik.

Geçtiğimiz yıl Türkiye’de de durum çok farklı değildi. Hem yerli hem de yabancı filmler söz konusu olduğunda 2005, bir önceki yıla göre daha kötü geçti. Aralık başı itibarıyla (gişede son haftalarda şaha kalkan Babam ve Oğlum ve geçen hafta vizyona giren Organize İşler bu rakamlara dahil değil) Türkiye sinemalarından gelen rakamlar şöyle:

2004 Yerli Film Sayısı 15 İzleyici 11.3 milyon

2005 Yerli Film Sayısı 25 İzleyici 8.3 milyon

2004 Yabancı Film Sayısı 158 İzleyici 17 milyon

2005 Yabancı Film Sayısı 163 İzleyici 14 milyon

DEVAM FİLMLERİ: SÜPERMEN DÖNÜYOR, TEMEL İÇGÜDÜ DEVAM EDİYOR

Bazıları gerçekten kötü olsa da devam filmlerinin gişe getirisi, sıfırdan başlayıp, kendini kanıtlamaya çalışan diğer filmlere oranla daha fazla oluyor.

Holywood da bu mantıktan yola çıkarak 2006’da pek çok devam filmiyle çıkacak karşımıza.

Bu yıl izleyeceğimiz devam filmleri arasında Superman Returns, X-Men 3, Görevimiz Tehlike 3, Temel İçgüdü 2 ve Casino Royale de var.

Superman Returns, bir kaç yıldır kayıp olan kahramanın yeniden dünyaya dönüşüyle gelişen olayları konu alıyor. X-Men’le özdeşleşen Bryan Singer’ın yönettiği filmde eski dostumuzu Brandon Routh canlandırmakta. Geçenlerde filmin fragmanını izledim; kalın kara kaşlı Brandon Routh, alışık olduğumuz Süpermenler’e oranla oldukça farklı duruyordu. Bakalım Haziran ayı geldiğinde nasıl bir filmle karşılaşacağız!

Bryan Singer demişken, geçelim X-Men 3’e. İlk iki filmde yönetmen koltuğunda oturan Singer’dan görevi devralan isim Brett Ratner. Devam filminde X Adamlar’a yenilerinin eklendiği söyleniyor. Ne var ne yok tam olarak anlamak için Mayıs ayına kadar sabretmek zorundayız.

Brian de Palma, John Woo derken, Tom Cruise şimdi de kendini J. J. Abrahams’ın ellerine teslim etti. 2006 ’nın en çok merak edilen filmlerinden olan Görevimiz Tehlike 3, Tom Cruise’un Dünyalar Savaşı’na öncelik tanıması nedeniyle bir yıl gecikmeli olarak izleyiciyle buluşuyor.

Sarışın James Bond’umuz Daniel Craig’le ilk kez buluşacağımız Casino Royale için halen Bond kızı aranmakta. 007’nin bu son macerasının yıl sonuna yetiştirileceği söyleniyor.

Sharon Stone’un cüretkar sahneleriyle unutulmazlar arasına giren Temel İçgüdü’nün (Basic Instint) devam filminde olaylar Londra’ya taşınıyor. Mart sonunda vizyonda olacak filmde Stone’un cazibesine kapılan Scottland Yard görevlisi rolünde David Morresey’i izleyeceğiz.

Senaryosu tamamlanmak üzere olan Günah Şehri 2 ve Johnny Depp’i yine Kaptan Jack Sparrow olarak izleyeceğimiz Karayip Korsanları 2 de 2006’nın merakla beklenen devam filmlerinden.

Devam filmi olmasa da, sevilen bir dizinin sinema versiyonu olan Miami Vice’ı da bu kutuya dahil etmek gerek. Michael Mann’ın yönettiği filmde karizmatik dedektifleri Colin Farrell ve Jamie Foxx canlandırıyor.

GEYŞA ANILARINI BEYAZPERDEDE ANLATACAK

Edebiyat ve sinema arasındaki tek taraflı alış veriş bu yıl da bütün hızıyla devam ediyor. Yurtdışında vizyonda olup, bizim önümüzdeki günlerde izleyeceğimiz uyarlamalar arasında Narnia Günlükleri: Cadı, Dolap ve Aslan ile Bir Geyşa’nın Anıları (Memoirs of a Geisha) var.

J.R.R. Tolkien’in dostu ve ilham vereni olarak bilinen C.S. Lewis’in kaleminden çıkan Narnia Günlükleri’nin beyazperde uyarlaması 13 Ocak’ta Türkiye sinemalarında olacak.

Arthur Golden’ın ünlü romanından uyarlanan, Rob Marshall’ın yönettiği Bir Geyşa’nın Anıları’nın bizdeki vizyon tarihi şimdilik 10 Şubat olarak görünüyor. Geyşa’yı Çinli oyuncunun canlandırdığı film, bu seçimi nedeniyle Uzakdoğu'da sert bir dille eleştirilmiş, kitaptaki tadı bulamadıklarını belirten bazı batılı eleştirmenler tarafından da “Bu bir film değil, moda gösterisi” şeklinde yorumlanmıştı.

ŞİFREYİ ÇÖZMEK İÇİN 19 MAYIS'I BEKLEYİN

Şimdi gelelim tüm dünyanın nefesini tutarak beklediği filme. 2006’nın en çok merak edilen ve tüm dünyada gişe rekorları kırması beklenen yapımı Dan Brown’ın çok satan kitabından beyazperdeye uyarlanan Da Vinci Şifresi (Da Vinci Code). Oscar ödüllü Ron Howard’ın yönettiği filmin başrollerinde Tom Hanks, Jean Reno ve Audrey Tautou var. Film Amerika’yla birlikte dünyanın pek çok ülkesinde 19 Mayıs’ta vizyonda olacak.

Bu yıl merakla beklenen bir başka roman uyarlaması ise Children of Men. P.D. James’in bilimkurgu tarzındaki romanını beyazperdeye taşıyan isim Harry Potter ve Ateş Kadehi’nden hatırlayacağınız ünlü Meksikalı yönetmen Alfonsa Cuaron. Children of Men, insan ırkının soyunun tükenmekte olmasıyla başlayan karmaşayı ve bir adamın yıllar sonra hamile kalmayı başaran bir kadını hayatta tutma mücadelesini konu alıyor. Çekimleri Londra’da devam eden filmin başrollerinde Clive Owen, Michael Caine ve Julianne Moore var.

TÜRK SİNEMASINDA NELER VAR

Türk sineması 2006 yılına Mehmet Ali Erbil'le giriyor. Erbil'in başrolünü oynadığı iki film Keloğlan Kara Prens'e Karşı ve Hababam Sınıfı 3,5, aynı anda, önümüzdeki Cuma günü vizyonda olacak.

Tayfun Güneyer'in yönettiği Keloğlan Kara Prens'e Karşı'da başroller Mehmet Ali Erbil ve Özcan Deniz'in. Halk kahramanı Keloğlan ile kötü adam Kara Prens'in Cankız'ı elde etmesi üzerine kurulu filmde, Dede Korkut, Pamuk Prenses ve Robin Hood gibi masal kahramanları da yer alıyor.

Kurtlar Vadisi, televizyon izleyicilerini Sharon Stone ve Andy Garcia'yla buluşturmuştu. Kurtlar Vadisi Irak sinema filmi ise Gary Busey ve Billy Zane'li kadrosuyla Ocak sonunda vizyonda olacak. Yüksek bütçeli filmin oyuncuları, aksiyon sahneleri, özel efektleri ve enteresan konusuyla çok konuşulacağını şimdiden söylemek mümkün.

Geçen ay vizyona girmesi beklenirken bu yıla devrolan filmler, Beyza'nın Kadınları ve Hacivat ve Karagöz Neden Öldürüldü ve Dabbe.

Mustafa Altıoklar'ın yönettiği, başrollerinde Tamer Karadağlı ve Demet Evgar'ın yer aldığı polisiye-psikolojik gerilim türündeki Beyza'nın Kadınları, bir seri katil hikayesi anlatırken, kişilik bölünmesi yaşayan bir kadının kendisi ve geçmişiyle yüzleşmesini konu alıyor.

Japonya'da ödüller alan genç yönetmen Hasan Karacadağ'ın kıyamete beş kala neler olduğunu anlattığı Dabbe de merakla beklenen filmler arasında. Korku, gerilim türündeki filmin başrollerde Kaan Girgin ve Ümit Acar var.

Ezel Akay'ın yönettiği, Haluk Bilginer ve Beyazıt Öztürk'ün rol aldığı Hacivat ve Karagöz Neden Öldürüldü, Türk gölge oyununun efsanevi karakterlerini masalsı bir anlatımla beyazperdeye taşıyor. Çekimleri Bursa, Orhaneli'de yapılan film, 17 Şubat'ta vizyonda olacak.