Güncelleme Tarihi:
Tüm uzmanlar maskenin koruyuculuğunun aşıdan bile kat kat yüksek olduğunda hemfikir. Koronavirüs pandemisi geçse de başka bir salgınla her an karşı karşıya kalabileceğimize, dolayısıyla maskenin hayatımızda kalıcı olacağına dikkat çekiliyor. Sosyal mesafe, hijyen ve özellikle de maske konusunda hemen her gün defalarca uyarılıyoruz. Peki bu uyarılara ne kadar kulak asılıyor? Biz de bunu biraz olsun anlamak için megakent İstanbul’un en kalabalık noktalarını gezmeye çalıştık. İşte izlenimlerimiz:
‘BİZİM HAMALIMIZ TAKIYOR, TURİSTLER UMURSAMIYOR’
Bir dünya şehri olan İstanbul’un 7 kıtadan sayısız ülke vatandaşına ev sahipliği yapan noktası tarihi yarımada, pandemi sebebiyle eskisi kadar turist ağırlamasa da yine de sokaktakilerin çoğu yabancıydı. “Türk vatandaşlarıyla yabancıları ayırmanın yolu maske takıp takmadıklarına bakmak.” Bunu diyen tarihi Mısır Çarşısı’nın girişinde kontrol yapan güvenlik görevlisi. Hem insanların ateşine bakıyor hem de maske takıp takmadıklarını kontrol ediyor. Güvenlik görevlisine soruyoruz: “Türk vatandaşları nasıl? Onlar maske konusunda bilinçli mi?” Yanıtlıyor: “Türkler çok duyarlı. Bazıları unutkanlıktan takmıyor. Hatırlatınca hemen takıp, çıkarmadan yoluna devam ediyor.
Yabancılar ve özellikle Avrupalılar bilerek takmıyor. Çoğunun yanında maske bile yok. ‘Tak’ diyoruz. Takar gibi yapıyor. İçeri girince çıkarıyor.” Rusya Federasyonu başta olmak üzere bazı Avrupa ve Arap ülkelerinde maske zorunluluğu olmaması bu ülke vatandaşlarına da yansımış. Türkiye’ye bu anlamda ayak uydurmakta zorlanıyorlar. Eminönü’nde hamalımız, kuş yemcimiz, seyyar piyangocumuz maske takarken, bazı havalı turistlerde olmayan tek aksesuar maske.
‘POLİSLER DİSİPLİNLİ, GENÇLER BOŞ VERMİŞ’
Sokaktaki insanımız bilinçli de Eminönü esnafının bir bölümü için aynı şey pek geçerli değil. Birçoğunu dükkan içlerinde maskesiz otururken gördük. Kurumsal firmalarda durum farklı. Bölgedeki birçok kurumsal firmanın çalışanı maske kuralına sıkı sıkıya bağlı. Ve bir övgü de polisimize. Sirkeci civarında görev yapan trafik polislerinin tamamını özellikle takip ettik. Müthiş bir disiplinle standartların üzerindeki yüz maskelerini, hiç aralamadılar bile.
İstanbul’un gezdiğimiz cadde ve sokaklarında çarpıcı bir de tespitimiz oldu: Yaş düştükçe maskeler de düşüyor. Bazı gençler maskeyi ya tam takmıyor ya da gelişi güzel takıyor. COVID-19’un gençlerde ölümcül sonuçları olmadığı genel yargısı, maske takma alışkanlığında da etkili görünüyor.
‘UYARINCA TERS YAPIYORLAR’
Şişli Mecidiyeköy Meydanı’nda maske takmayan birinin koronavirüs kapmama ihtimali yok. Binlerce kişinin geçtiği meydanda hâlâ korkusuzca maske takmayanlar var. Özellikle 20-30 yaş aralığındakiler maske takmamak konusunda ısrarcı. Maskesini çenesinin altına indiren mi dersin, burnunu dışarı çıkartan mı, koluna takan mı? Cebinden veya çantasından hiç çıkarmayan da var. 50 yaş üzeri vatandaşlar ise daha temkinli. Maskesini çift takan bile var. Kenarlarda sigara içenler ise daha içler acısı. ‘Ben kenarda izole bir şekilde sigaramı içiyorum’ diyorlar; kendini izole ediyorsun da ağzından çıkan o duman nasıl izole olacak? Mecidiyeköy Meydan’da karşılaştığımız ve maskesini takan Olcay Bal şunları söylüyor: “Mecbur olduğum için buradan geçiyorum yoksa asla gelmem. Ne sosyal mesafe var ne maske takan. Maske takmayanları uyardığımız zaman bir de ters yapıyorlar, ayıp gerçekten.”
KİMİNİN CEBİNDE, KİMİ BUNALMIŞ
Maltepe'de yaşayanların genellikle maske taktıkları görülürken, tek tük de olsa takmayanlara denk geldik. ‘Niye maske takmıyorsunuz?’ diye sorduğumuz vatandaşlar genellikle, ‘Cebimde’ ve ‘Artık bunaldık’ gibi cevaplar verirken, maske takanlar ise herkesin maske takması gerektiğini, bunun bir vatandaşlık görevi olduğunu ve maske takmadan koronavirüsün yenilemeyeceğini söyledi.