Güncelleme Tarihi:
NTV-Star TV ortak yayınında soruları yanıtlayan Erdoğan, özetle şunları söyledi:
“(Kar yağışıyla mücadeleyi nasıl değerlendirirsiniz) Maalesef özellikle İstanbul’a yakışmayacak görüntüler ortaya çıktı. Vatandaşlar yollarda mahsur kaldı. Buna rağmen İstanbul’daki bu sorunun gereken yol tuzlama, yol açma çalışmalarının yapılmamasından kaynaklandığını ilçe belediyelerinden de dinledik. Bunu yapmayanlar belli, bu tam anlamıyla bir basiretsizliktir.
GECE ÜÇE KADAR TAKİP ETTİM
Biz İstanbulumuzu kaderine terk edemeyiz. Çalışmaları koordine etmeleri için ben İçişleri ile Ulaştırma Bakanımı hemen o gece İstanbul’a gönderdim. Saat yarım civarlarıydı. İstanbul’da yerinden buradaki çalışmaları koordine etmelisiniz dedim.... Ben mesela gece saat 3’e kadar işi takip ettim. Sürekli arkadaşlarımla irtibat halinde oldum. Karayollarındaki çalışmaları koordine ederek izledim.
Belediye başkanlığını yaptığım dönemde de böyle kar, tipi, bora olacak Tayyip Erdoğan gidip evinde yatacak, yok böyle şey.
DOĞALGAZ AKIŞI DEVAM EDECEK
(İran’ın enerji akışını kesmesi) Bizim İran’a borcumuz kesinlikle söz konusu değil, bu iddialar yalandır. Fevkalade durum olmadan 10-15 gün içerisinde doğalgaz akışı devam edecek. Tedbirlerimiz var, Tuz Gölü’nün altında depolama çalışmalarımız. Bunlarla beraber gaz akışının sağlanmasının da bir taraftan gerçekleşecek ve bu kış ortasında biz vatandaşımızı korumak durumundayız. Sanayide falan burada biraz kontrollü gitmek durumundayız.
(Elektrikte kademeli tarife dönemi) Salgın koşulları nedeniyle alınmış bir tedbir. Aylık 150 kilovatsaat tüketim düşük tarifeden 150 kilovatsaati aşan tüketimler ise daha yüksek tarifeden faturalandırılıyor. Kademeli tarifenin amacı şu, elektriğin verimli kullanılmasını teşvik etmek. Uygulama henüz yeni başladı, önümüzdeki günlerde kullanım verileri de takip edilecek.”
(Kamu işçilerine ek zam) İşçilerimizin toplu sözleşmede aldıkları zammın üzerine ortaya çıkan enflasyon farkı zaten eklenecektir. Buna memur sözleşmesinde yaptığımız gibi yüzde 2.5’luk bir ilave artış daha ilave ediyoruz.
(Edirne’deki İmralı’dakine hesap verecek açıklaması) Onu aslında Abdullah Öcalan’a sormak lazım. Çünkü Öcalan’ın Demirtaş’ın oradan vermiş olduğu mesajlardan rahatsız olduğu ortada bir gerçek.
(Öcalan, Demirtaş’ın sözlerinden rahatsız demiştiniz, devletin elinde böyle bir bilgi mi var?) Var ki söylüyorum.
MUHATABIM SEZEN AKSU DEĞİLDİR
(Sezen Aksu) “Burada çok açık, net bir gerçeği ortaya koymakta fayda var. Öncelikle benim oradaki hitabımın muhatabı Sezen Aksu değildir. Sezen Aksu, Türk müziğinin önemli bir ismidir eyvallah. Şarkılarıyla insanımızın duygularına tercüman olmuş bir sanatçımızdır. Bu başka bir şey, onu bir kenara koyalım. Ben ülkenin Cumhurbaşkanı olarak insanımızın hangi inançtan olursa olsun dini değerlerine yani kutsalına laf edilmesine müsaade etmem. Burada sadece Hz. Adem, Havva validemiz değil aynı zamanda burada Meryem validemize de aynı şekilde hakaret var. Benim insanımızın kutsallarına yönelik hassas bir duruşum var. ‘Dilini koparma’ ifadesini bir kişinin şahsına değil kutsallarına karşı hakarete dönük tavır olarak ifade ettim... Hatırlayın Demokrat Parti döneminde Atatürk’ü Koruma Kanunu çıkardık. Şimdi biz kutsallarımızı korumak için bir kanun mu çıkaracağız? Bu bir duruş, saygı olarak hayata geçmeli.
(Sedef Kabaş’ın tutuklanması) Buradaki hakaret her şeyden önce şahsımla ilgili değil. Temsil ettiğim makama yöneliktir. Hukuk neyi gerektiriyorsa, sonucu ne olursa olsun gereği yapılacaktır.”
HABLEMİTOĞLU SUİKASTI ZANLISI YAKALANDI
(Necip Hablemitoğlu) “Bunu ilk defa bu programda açıklayacağım. Merhum Hablemitoğlu, FETÖ’nün devlet içerisindeki kadrolaşma çalışmalarını anlatan ‘Köstebek’ isimli kitabını yayınlayamadan, 18 Aralık 2002’de öldürülmüştü. MİT uzunca bir süredir bu suikastin katil zanlılarından olan Nuri Gökhan Bozkır’ın izini sürüyordu. Kaçtığı yurt dışında 2015 yılından itibaren FETÖ yayın organlarına verdiği röportajlarında da ülkemiz aleyhine asılsız iddialarda bulunuyordu. İstihbaratımız bu kişinin Ukrayna’da saklandığını tespit etti. Bu şahsın yakalanarak ülkemize getirilmesi konusunda Zelenski ile de bunu konuştuk, önceki başkanla da bunu konuştuk. Bunu lütfen bize verin dedik. Bu kişi Hablemitoğlu cinayeti zanlısı olarak şu anda ülkemiz yargısına hesap veriyor. Bu olayın zanlısının yakalanıp ülkemize getirilmesi geçmişteki faili meçhul cinayetleri aydınlatma konusundaki kararlılığımızın da bir ispatıdır.”