Güncelleme Tarihi:
Şimşek, bu yıl "Bölgesel Finans Merkezi İstanbul" ana temasıyla düzenlenen Active Academy 5. Uluslararası Finans Zirvesinde yaptığı konuşmada, Türkiye'nin birkaç yıl önce "uçurumun eğişinde" olduğunu, ancak siyasi ve ekonomik açıdan artık istikrarlı bir yapıya kavuştuğunu söyledi.
İstanbul'un bölgesel bir finans merkezi olması yönünde şansının yüksek olduğunu vurgulayan Şimşek, bunun için Türkiye Bankalar Birliği (TBB) tarafından hazırlanan raporun gereklerinin hayata geçirilmesi gerektiğini ifade etti.
Türkiye'de kamuda bu konuda siyasi bir kararlılık olduğunu ve gerekli siyasi iradenin ifade edildiğini belirten Şimşek, "Bugün geldiğimiz noktada, İstanbul'un finans merkezi olması fikri uçuk fikir olmaktan çıkmış, gerçekleştirilebilir bir hedefe dönüştürülmüştür" dedi. Mehmet Şimşek, İstanbul'un finans merkezi olması için çok yönlü çalışılması ve birçok şartın yerine getirilmesi gerektiğini belirterek, bu konuda birkaç önemli faktörün bulunduğunu kaydetti.
Nitelikli iş gücünün bunlardan birini oluşturduğunu, Türkiye'nin de buna sahip
TBB RAPOR HAZIRLADI Aynı toplantıda konuşan Türkiye Bankalar Birliği Başkanı Ersin Özince de, İstanbul'un uluslararası nitelikte bölgesel bir finansal merkez olması projesinin uygulamaya dönüştürülmesine katkıda bulunmak için bir fizibilite raporunun hazırlanmasına karar verdiklerini söyledi. Özince, şunları kaydetti: "İstanbul'un uluslararası bir finans merkezi olması projesinin temel stratejisi; İstanbul'da kurulacak olan bu merkezin dikkat çekici ve ayrıt edici özelliklere sahip olmasıdır. İstanbul Finans Merkezi, finansal sektör ile bu sektöre hizmet eden destek fonksiyonları açısından dünyadaki en iyi örneklerden birini teşkil edecektir. Merkez, hukuki, mali düzenleyici ve teknolojik altyapıya sahip olacak ve orta vadede Türkiye ekonomisine tamamen entegre olacaktır." Ersin Özince, İstanbul'un rakiplerine göre önemli avantajlara sahip olduğunu, nitelikli işgücü havuzu ve gelişen yerel, bölgesel ekonomik büyüme konularında İstanbul'un dikkat çeken potansiyele sahip bulunmasının ilk sırada geldiğini, buna ek olarak İstanbul'un düşük iş yapma maliyeti ve çekici yaşam tarzı ile de dikkat çektiğini kaydetti. Raporda İstanbul Finans Merkezinin oluşturulması için gereken programın ölçeğinin 5 yıllık süre sonunda 2 milyar euro civarında olacağının belirtildiğini ifade eden Özince, böyle bir projenin, İstanbul'un dünyanın önde gelen finans merkezlerinden birisi yapmanın yanı sıra, 150 bin nitelikli işgücü yaratılmasına ve GSMH'ya yüzde 4 oranında bir katkı yapılmasına olanak sağlayacağını belirtti. |
Şimşek, dünyada şu anda New York ve Londra'nın uluslararası en önemli finans merkezleri olduğunu, önümüzdeki yıllarda Çin ve Şanghay'ın da önemli uluslararası finans merkezi olma ihtimalinin yüksek olduğunu belirterek, gelişmekte olan Doğu Avrupa, Orta Doğu ve Afrika'da İstanbul, Moskova, Dubai ve Johannesburg'dan oluşan 4 aday bulunduğunu, bu şehirlerde ciddi çaba bulunduğunu ve herkesin yarıştığını söyledi.
Önümüzdeki yıllarda İstanbul'un bir finans merkezi olmaması için hiçbir sebep görmediğini dile getiren Şimşek, tam tersine kararlı olduklarını ve bunun için diğer aktörlerle gerekli adımları atacaklarına inandıklarını vurguladı.
KENDİ DEĞERLERİMİZİ BİLMİYORUZ
Ziraat Bankası Genel Müdürü Can Akın Çağlar, İstanbul'un finans merkezi olmasının çok önemli bir konu olduğuna işaret ederek, “Ama bizim için de bir o kadar önemli. Zira 80 yıldan fazla Ankara'da görev yapmakta iken Bankamız İstanbul'a taşınma kararı almış ve bunun da çalışmalarını sürdürmekte” dedi.
Bugün bir alışveriş merkezi açılıyor diye heyecana kapılındığını, ancak Kapalıçarşı'nın 1520 yılında yapıldığını ifade eden Çağlar, “Kendi değerlerimizin çok farkında değiliz. Kaybettiğimiz değerleri bulmaya çalışıyoruz diye düşünüyorum” değerlendirmesinde bulundu.
Deloitte Londra Finansal Hizmetler Sektörü Strateji Bölüm Ortağı Vince Colvin de İstanbul'un finans merkezi olması konusunda Bankalar Birliği ile yaptıkları çalışmanın sonuçları hakkında bilgi verdi.
14 haftalık fizibilite çalışması yaptıklarını, 200 kaynağı kullandıklarını ve 300 sayfalık bir rapor hazırladıklarını anlatan Colvin, İstanbul'un en iyi finans merkezlerinden biri olabileceğini, potansiyel bulunduğunu söyledi.
Colvin, “Moskova'nın Türkiye'yi yetişip geçmesine izin vermemek lazım, aksi halde finans merkezi olma konusunda Türkiye'yi geçecektir” dedi.
Vergiler açısından İstanbul'un rekabet gücünü kaybettiğini belirten Colvin, Türkiye'de dolaylı vergilerin çok yüksek olduğunu ve verimsiz vergi uygulaması bulunduğunu aktardı. Colvin, “Yasal düzenleyiciler piyasadan uzaklar, memur zihniyeti hakim” dedi.
Türkiye Sermaye Piyasası Aracı Kuruluşları Birliği Başkanı Nevzat Öztangut ise uluslararası, bölgesel ve ürün bazlı olmak üzere üç türlü finans merkezinden söz edilebileceğini belirterek, İstanbul'un finans merkezi olması için yapılması gerekenleri anlattı.
Öztangut, bunun için İMKB?nin özerk bir yapıda olması gerektiğine dikkat çekerek, İMKB'nin başkanlığını yürüttüğü FEAS'ın (Federation of Euro Asian Stock Exchanges) etkinliğini artırmasının da faydalı olacağını bildirdi.
İstanbul'un finans merkezi olması için hükümetin bu konudaki niyetini icraata dönüştürmesinin şart olduğunu belirten Öztangut, şunları kaydetti:
"Mutlaka bir eylem planı ve bu eylem planı çerçevesinde ilgili partilerin buna katılması, yol haritası çizilmesi, zaman hedefi konması gerekir. İstanbul Finans Merkezi Platformu veya başka bir isim altında sadece bu işe odaklı bir birim kurulmalıdır."