İstanbul'u Dinliyorum

Güncelleme Tarihi:

İstanbulu Dinliyorum
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 15, 2000 00:00

Nilgün GEDİKOĞLU
Haberin Devamı

YÖNETENLERİN DİKKATİNE

Okurumuz İpek Akarçay, bu yıl hem Açıkhava Tiyatrosu hem de Rumeli Hisarı'ndaki konserlere gitmiş. Bu iki mekanda edindiği tecrübeleri, eleştirilerini ve tavsiyelerini aktarıyor. Aklınızda bulunsun. Sözü okurumuza bırakıyoruz...

Açıkhava'da başıma neler geldi?

Bu yaz yıldızların arasında konser dinleme vakti geldiğinde, kendimize göre planlarımızı yaptık, gazete ilanlarını ah-vah çekerek inceledik ve ilk olarak 28 Temmuz'daki Sezen Aksu konserine gitmeye karar verdik.

Renault'nun sunduğu Açıkhava Konserlerine dair ilanlarda telefonu verilen Biletix'i aradım, sağolsun çok kibar bir bey telefonuma çıktı.

Bilet fiyatlarını öğrenmek istediğimi belirttim:

-5 Milyon, 10 milyon, 15 milyon, dedi ve rezervasyon yapamadıklarını, ama biletleri doğrudan satın alabileceğimizi söyledi.

Soru: Kredi kartıyla mı?

Cevap: Evet efendim.

Soru: Güvenli mi?

Cevap: Evet, güvenli.

Yer numaralarımızı ve yerlerimizin sahneye göre konumunu öğrendikten sonra telefonu kapattım.

Yüzde 15'lik sürpriz

Bileti teslim alırken bir form imzaladım ve tam imzalarken ‘‘toplam’’ rakamının altında mini bir ‘‘fee’’ yazısı gördüm. Biletlerin üzerinde ‘‘Hizmet bedeli’’ 750.000 yazmaktaydı.

Gişedeki kız beş milyonluk bilete 750.000 TL'lik bir ücret alındığını söyledi. Beklenmedik bu rakam nedir dediğimde, kredi kartı işlem bedeli ya da komisyon olabilir dedi.

Haydaa, yüzde 15 komisyon nerede görülmüş? Kızın birşey bilmediği açıktı, ben de fazla ısrar etmedim.

Ertesi gün Biletix yetkililerinin bana yaptıkları açıklama şu:

Bu hizmet bedeli hakkında her müşteriye telefonda bilgi verilirmiş, bana verilmemiş olması çok ilginçmiş, kredi kartı komisyonu değilmiş, hayır bu hizmet bedeli lafı bana herhangi bir hizmet ettiklerini göstermezmiş, gazete ilanında fiyat ya da hizmet bedeli hakkında bilgi olmamasının sebebi, ilanı sponsor firmanın vermesiymiş, bileti satan kendileriymiş ama ilana onlar karışamazlarmış, Wembley Stadı'nda uygulanan sistemi ülkemize getirtmişler, eskiden Vakkorama'larda biletlerin bir kısmı, gişelerde başka bir kısmı satılırmış, insan istediği yerden bilet alamazmış, bu durumu önlemek için bu programı getirtmişler, artık her yerde kaç kişilik boş yer olduğu görülebiliyormuş, evet uçak bitei satan yerlerdeki gibiymiş, ama bu pahalı bir sistemmiş, bunu tek başlarına çekmek istememişler, ilgime teşekkür ederlermiş.

BANA NE YA? Ben sizden program istemedim, maden getirdiniz, bu da sizin yararınıza bir şey zaten. Daha fazla ve daha kolay bilet satabilirsiniz. Bu bana değil kendinize hizmet aslında.

Bilgilendirme eksik

Ayrıca beni deli eden bir konu daha: Gazeteye verilen ilanda ne bilet fiyatı ne de bilet fiyatlarından belli bir miktar ‘‘HİZMET BEDELİ’’ alınacağına dair bir not vardı. İlanı kim verirse versin, tüketicinin bilgilendirilmesinde bir eksiklik yok mu burada?

Madem hizmet bedeli diye birşey var, anladık, peki neden bilet fiyatlarına göre artış gösteriyor? Önlerden bilet alanın benden fazla aldığı ne gibi bir hizmet var ki fazladan bedel ödüyor adamlar? Bedel dediğin fiks olur. En azından bilet fiyatına hizmet bedelini ekleyin. Mesela deyin ki biletler 6.000.000 TL, kafamız karışmadan ödeyelim.

AÇIKHAVA İÇİN UYARILAR

1. Arabanızı ciddi bir otoparka bırakın. Çekiciler kenara bırakılmış arabaların birini üstüne yüklüyor, birini yedeğe alıp ikişer ikişer çekiveriyorlar. Çekilen her bir araçtan sadece çekici 25 milyon alıyormuş!

2. Konserden önce bir şeyler yeyin, insan feci acıkabiliyor.

3. Yanınıza bir hırka filan alın, yaz gecesi de olsa serin olabiliyor. Ve acımasız sivrisineklere karşı silahlanın.

4. Sigara içiyorsanız, paketiniz dolu ve ateşiniz yanınızda olsun, ortam epey nikotin kaldırıyor.

5. Biletinizi 2 saat önceden teslim alın, en az bir saat önce içeri girmek için kuyruğa girin. Üst baş araması filan epey ağır ilerliyor kuyruk ve etrafta dilenciler ve selpakçılar bir yana, onu bunu satan (cep telefonu kılıfı bile satılıyor) bir sürü garip yaratık sizi kaldırım üstünde itip kakmaktan keyif alıyorlar. O yüzden içerde bekleyin daha iyi.

6. Ambulans göremedim.

RUMELİHİSARI İÇİN UYARILAR

1. Park yeri çok büyük problem. Ortaköy'den başlayarak uygun bir yer bulup park edin ve taksiyle dönün. Başka çaresi yok.

2. Sakın ha topuklu ayakkabı giymeyin. Yerler iri taşlarla döşeli ve eğer kolunuza giren biri yoksa doğru yürümek ve bilek burkmamak imkansız.

3. Paranızı hazırlayın, anfideki yer göstericiler oldukça cins. Önümüzdeki çifte yer gösteren, onlar oturunca ‘‘mümkünse bahşiş rica edeyim’’ dedi. İnanabiliyor musunuz?

4. Minder demişken, Hisar'da mutlaka sırtınız tutulacak, çünkü Açıkhava'da oturacak yerlerin sırt dayama yeri var ama Hisar'da beton basamaklara minder konularak oturma sorunu çözülmüş. Basamakların arası açık, arkanızda dayanacak bir şey yok, hoş; basamaklar yakın da olsa arkanızdakinin dizine dayanacak değilsiniz ya... Benim tek önerim, çifter çifter birbirinize sırtınızı dayayın!

5. Asla aç susuz gitmeyin, konser arasında birşeyler yemek ya da içmek isterseniz, arka tarafta ve uzak kalan Karafırın'ın büfesine gitmek zorundasınız.

6. Sahnenin solunda bir direğe iki taraflı flama germişler ve en arkadakiler sahnenin yarısını göremiyor.

7. Hisar'da en iyi yerler C sıraları. Erken davranan kapar valla!

8. Hisar'ın girişinde bir ambulans vardı.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!