İstanbul'u Dinliyorum

Nilgün GEDİKOĞLU

YÖNETENLERİN DİKKATİNE

Turizm Bakanı'na açık mektup

Sultanahmet esnafından bir faks aldık. Valiliğin Eminönü'nde OHAL koşullarını uygulamaya sokmasıyla mağdur oldukları belirtilerek, toplu imzalarıyla birlikte Turizm Bakanı Erkan Mumcu'ya bir mektup kaleme alınmıştı. Aynen aktarıyoruz:

Sayın Erkan Mumcu,

‘Bizler Sultanahmet'te geçimini turistik işle (halıcı, derici, kuyumcu, hediyelik eşya vs.) sağlayan yüzlerce esnafız. Büyük ümitler ve yatırımlarla başladığımız turizm sezonuna önce terör, arkasından deprem, önemli darbeler indirdi. Gelen az sayıdaki turistlere arada bir satış yaparak en azından geçimimizi sağlamaya çalışırken İstanbul Valiliği'nin, Eminönü İlçesi ile ilgili aldığı kararları içeren 27.07.1999 gün ve 10-821 sayılı tebliği hepimizi hayretler içinde bıraktı. Her esnafa elden dağıtılan bu tebliğin 7. maddesi aynen şöyle idi. ‘‘ Eminönü hudutları içinde yaşayan veya ekonomik ve ticari faaliyetlerde bulunan hiçkimse halk arasında anutçuluk tabir edilen bünyesinde yanıltma, zorlama, tazyik ve taciz etme unsurlarını taşıyan, turistleri ve ziyaretçileri belli bir yerden alışveriş yapmaya, yönlendirmeye matuf hareketler veya davranışlar yapmamalıdırlar.’’

Ağır itham

Böylesine ağır ithamlarda bulunulan arkadaşlar yaşları 16-45 arasında değişen, toplumun farklı sosyo kültürel ve ekonomik kesimlerinden gelen, ilkokuldan üniversite mezununa kadar uzanan tahsil düzeyine sahip, bir ya da birkaç dili değişik seviyelerde konuşan ve geçimini turistlerle dükkan sahipleri arasında köprü görevi yaparak sağlayan turizm emekçileridirler.

Dükkanlarımız yer itibarıyle turistlerin yoğun olarak önünden geçtikleri mekanlarda bulunmadığı için müşterileri kendimiz ya da anutçu adı verilen arkadaşlar aracılığı ile bulup getirmek zorundayız. Profesyonel rehberler, seyahat acentaları, otel görevlileri, taksiciler de gelirlerinin büyük bir kısmını aynı işi yaparak sağlamaktadırlar. Bu sektörde olanlar çok iyi bilirler ki anutçu aracılığı olmaksızın herhangi bir malın satışı kolay değildir. Yıllardır yanımızda çalışan, hiçbir adli cakaya karışmamış, ikametgahları belli, hepsine her konuda kefil olabileceğimiz bu çalışma arkadaşlarımız ne üzücüdür ki Valiliğin aldığı bu karar doğrultusunda asıl görevi suçluları yakalayıp adalete teslim etmek olan polisimiz tarafından yalnız ya da kişiliklerini zedeleyecek biçimde turistlerin yanından alınarak karakola götürülüp saatlerce içerde tutulmakta ve çalışmaları engellenmektedir.

Çok esnaf mağdur oldu

Bu uygulama sonucu haftalardır iş yapamaz, dükkan kiralarımızı ve senetlerimizi ödeyemez, ailelerimizi geçindiremez hale gelmiş bulunmaktayız. Namusumuzla, şerefimizle maddi ve manevi büyük gayretler sarfederek toplulumuza yük olmadan çalışarak hem geçimimizi sağladığımız, hem de ülkemize döviz kazandırdığımız için vergi mükellefi olan bizlere bu zor günlerimizde sayın Vali’mizin destek ve yardımcı olmasını beklerken uygulamaya koyduğu polisiye tedbirleri

haketmediğimizi düşünüyoruz. Anutçuluğu yasaklamak bu işten geçimini sağlayan esnafa, ‘kepenklerinizi kapatın size turizm sektöründe yaşam hakkı yok’ demekle eşderdir.

Bizleri son derece mağdur eden, birçoğumuzu kepenk kapatma, ticari hayatını bitirme noktasına getiren ve turizme son darbeyi vuran bu uygulamanın daha ağır ekonomik ve sosyal yaralara yol açmadan durdurulması için bu konuda en yetkili kişi olan çağdaş, akılcı, genç, dinamik siz sayın bakanımızın aşağıda imzaları bulunan ve binlerce kişinin geçiminden sorumlu olan bizlere yardımcı olacağınızı ve konunun en kısa sürede çözümü için gereğini yapacağınızı umut ediyor ve saygılarımızı arz ediyoruz.’’

Ne olacak bu parkın hali?

YILDIZ PARKI

Çevre ve doğa dostu bir okurumuz sık gittiği Yıldız Parkı'nın durumundan söz etti. Yıldız Parkı ile ilgili arayan başka okurlarımız gibi, o da park görevlilerinin görev sorumluluğu açısından yetersiz olduğunu ifade etti.

Parktaki gölün dip tortularının temizliği sırasında oradaki ördeklerin korunmaya alınmadığı için köpekler tarafından parçalandığını belirten okurumuz, oradaki görevlilerle konuşmak istediğinde ilgisizlik ve olumsuz tepkiyle karşılaşmış, dahası, şikayet etmek için bir yetkili aradığında girişimi sonuçsuz kalmış. Her gün parkta yürüyüşe çıktığını belirten okurumuz, piknikçilerin kömürlerinin ve çöplerinin açıkta kaldığını, parkın girişindeki çeşmenin musluk donanımının sökülmüş olduğunu belirterek yetkilileri göreve çağırıyor.

İGDAŞ faturalarında sorun

SARIYER

Sarıyer, Büyükdere'den arayan bir okurumuz, semtlerinde yaşanan bir sorundan söz etti. Bölgedeki İGDAŞ abonelerine faturaların hep gecikerek gelmesi yüzünden sürekli ceza ödemek zorunda kaldıklarını bildirdi.