İstanbul'u Dinliyorum

Güncelleme Tarihi:

İstanbulu Dinliyorum
Oluşturulma Tarihi: Ekim 18, 1999 00:00

Nilgün GEDİKOĞLU
Haberin Devamı

YÖNETENLERİN DİKKATİNE

Rumelihisarı'ndan mektup var

RUMELİHİSARI

Yaklaşık bir aydır Rumelihisarı'nda düzenli birtakım deşikliklerin yavaş yavaş, pek kimseye hissettirmeden yapıldığını fark ettiğini belirten bir okurumuz, mektubuna şöyle devam etmiş:

‘‘Ben Boğaziçi Üniversitesi mezunuyum. Mezunlar Derneği'miz Hisar'dan, Hisarüstü'ne çıkan bölümde için, önce bu güzergahtaki trafik trafik düzenlemelerinde yapılan değişiklik dikkatimi çekti. Ben yaklaşık 10 senedir Hisar içinden geçerek Hisarüstü'ne çıkarım. Daha bir kere bile yolların böyle tıkandığını görmedim. Yapılan değişikliğin gidilmek istenilen yere daha geç gitmekten başka birşeye yaramadığını düşündüm. Ayrıca Hisar'dan yukarı çıkamayan arabalar Aşıyan'dan yukarı çıkmak zorunda kaldıkları için bu bölgede sahil trafiği de ağırlaştırılmış oldu.

10 gün önce dikkatimi çeken şey ise Rumeli Hisarı sahilinde polisin yaptığı değişikliklerdi. Önce yolun lokantalar ve Ali Baba Çay Bahçesi tarafına araç park edilmesi yasaklandı. Parkın trafiği etkilemesi sözkonusu değil, çünkü buraların önü, park edilebilsin diye cep şeklinde yapılmış ve deniz tarafında iki şeritlik yol, iki kamyonun rahatça geçmesini sağlayacak kadar müsait. Dün yapılan ise, artık Boğaz'da sistemli bir değişikliğin, nedenleri anlatılmadan yapılmaya başlandığını gösterdi.

İnsanların Boğaz'da bir balık-ekmek keyfi vardı. Şimdi de bunu sağlayan teknelerin hepsi kaldırıldı. Oysa bu, İstanbul'un en nostaljik, en turistik ögelerinden biridir. Turistleri gezdiren teknelerin hepsi, mutlaka Rumeli Hisarı'nda balık-ekmek molası verir. Ayrıca işsizlik ve pahalılığın kol gezdiği ülkemizde dört kişilik bir ailenin Boğaz'da balık-ekmek zevkini tatmasının başka yolu da yoktur.

Neden bir açıklama yok?

Boğaz'ın başka taraflarında da buna benzer değişikliklerin yapıldığını öğrendim. Kimse, bu değişikliklerin net bir şekilde kim tarafından yapıldığını bilmiyor. Ortada söylentiler var sadece. En acı olanı da, kimseye nedenleri anlatılmıyor. Acaba yapılmak istenen, insanların Boğaz keyfini mi engellemek? Zihnimizde yanıt bekleyen çok soru var ve bunların yanıtını kimden, nasıl alacağımız konusunda da bir fikrimiz yok.’

Yollar gitgide daralıyor

BOSTANCI

Bostancı, Bahçelerarası Menekşe Sokak sakini bir okurumuz, e-mail'inde şöyle diyor: ‘‘Ankara Asfaltı, Çamaşıriçi Deresi, Mehmet Şevki Paşa ve Ali Nihat Tarlan caddeleriyle çevrili adamızda ulaşım sorunları yaşanmaktadır. Gecekonduların bulunduğu ve Civciv Mahallesi diye adlandırılan yerde gecekondular yıkılıp yerine yeni ve düzenli apartmanlar yapılıyor. Daha yeni olan bu yapılar mevcut yolara girip onları tamamen kapamakta ya da yolları daraltarak, hatta düzgün yolları bozup eğri büğrü yollar haline getirmektedir. Böylece yeni apartmanlara otopark, bahçe ve yüzme havuzsu yapılmaktadır.

Modern şehirleşme bu mudur? İnşaatlar yapılırken sokaklar, caddeler niçin yok edilir? Düzgün ve geniş yollar niye daraltılır? Bu inşaatlara böyle mi ruhsat veriliyor?

Kapatılan yollarımızı geri istiyoruz, planlı gelişmeden yanayız.’’

Herkesin eli kolu bağlı

BEŞİKTAŞ

Beşiktaş, Türkali Mahallesi, Türkçeşmesi Sokak No.7; Tuzbaba Camii'nin hemen arkasında 25 yıl önce yanmış bir bina kalıntısı çevrede sorun yaratıyor. Bizi arayan okurumuz, herşeyden önce görüntü kirliliğinin söz konusu olduğunu belirtti, ama işin daha ciddi boyutu da var: Çöp, moloz yığınları biriken bina kalıntısı çevreye kötü kokular da saçıyor. Sorun ise, varisleri bulunamadığı için bina ile ilgili hiçbir işlemin yapılamaması. Okurumuz, belediyeye yaptığı başvuruların sonuçsuz kaldığını, çünkü binanın tarihi özelliği ve varislerin bulunamayışı yüzünden yetkililerin de elinin kolunun bağlı olduğunu ifade etti. Ama ortada bir sorun var ve çözüm gerek.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!