Güncelleme Tarihi:
YÖNETENLERİN DİKKATİNE
İGDAŞ’a açık mektup
Bir okurumuzun mektubu: ‘‘187 tuşlanarak İGDAŞ arıza nöbetçisi aranıyor ve derhal arıza ekibi sirenli minibüsle müdahalede bulunmak üzere verilen adrese geliyor. Evde gaz kaçağı var. (Burnumuza kadar gelen kokulardan rahatsız olduğumuz ve tehlikeyi önlemek için 187'yi aramıştık.)
Anında ekip geliyor.
Ellerindeki aletlerle kaçağın yerini tespit ediyorlar ve ana kutuyu açarak gazı kesiyorlar ve,
‘‘Hadi bize allahaısmarladık’’ diyorlar.
’’Nereye gidiyorsunuz, biz sizi gazı kesmeniz için değil, müdahale etmeniz için çağırdık’’ diyorsak da gidiyorlar ve uzaklaşırken ekliyorlar:
‘‘Siz bir usta bulunuz, kaçağı onartınız, bize haber veriniz, biz gazı açalım.’’....
Her usta güvenilir mi?
Evet böyle. Her ay 2.5 milyon bakım ve onarım parasını peşin kesen ve sekiz sene önce aldığım doğalgaz için bir kere meydana gelen arızada karşıma çıkan tablo maalesef budur. Doğalgaz çok hassas bir konu. Bu gelen ekip yanında yetkili onarım ekibini getirmiş olsa ve ‘‘şu kadar ücret’’ vereceksin’’ denilse seve seve bu işe katlanılır ve yetkili kişiler nezdinde müdahale gerçekleşmiş olurdu. Biz ne yaptık, on gün süreyle onarımcı aradık. Sekiz yıl önce doğal gaz döşeyen ustayı aradık, o sizlere ömür. Sonuçta on günün ardından neticeye ulaştık.
Tabii ki evime kadar gelen görevlilerde bir hata görmüyorum. Onlar verilen emri yerine getiriyor. Ama masa başındakilere sesleniyorum, bir onarım ekibi kurarak anında müdahale çok mu zor? Aylık kesilen bakım ve onarım masrafları kime, niçin ödeniyor? Sirenli araçla gaz kesmekse olay, gazı ben de kesebilirdim.
... Gaz kaçağı var, ustanı bul, beni çağır, ben sana gaz veririm demek işin en ucuz yönüdür. Bulduğum usta bu işte ne derece ehliyetlidir? Usta olduğunu söyleyen herkes müdahale edebilir mi? Ben artık dua ediyorum, ne gaz kaçağım olsun, ne de İGDAŞ'ı çağırayım. Bilmem ki yanlış mı düşünüyorum...’
Yönetenlerin dikkatine...
KAÇAK KATA İZİN VERMEYELİM
Geçenlerde ana haber bültenlerinin birinde izledik. Avcılar'da bir apartman. Deprem sonrası dimdik ayakta. Ama bir dairesinin duvarları yok. Nedeni: Yanındaki apartman, müteahhitinin gururla yaptığı ‘‘sokağın en yüksek binası’’. Deprem sırasında yıkılıyor ve yıkılırken çekiç etkisi yaparak yanındaki apartmana çarpıyor ve çarptığı yerde duvarlar yok oluyor.
Bilmiyorum, belki kaçak olarak yükselmişti, belki de değil. Ama bir depremde, yanındaki binalardan çok daha yüksek bir binanın nasıl etki yaratacağına dair düşündürücü bir örnekti.
Ne yazık ki aldığımız telefon ve fakslara bakılırsa bütün bu yaşanan felaket hala birilerinin zihinlerinden teğet geçiyor. Hala birileri bir ya da iki kat ‘‘daha’’ yükselme ısrarı, depremden sonra sakıncalı olduğu halde, hızla inşaat tamamlama inadı içinde. Hatta birileri, zamanında belediyeden yıkım kararı çıktığı halde bu kararı hiçe sayıp ‘‘devam’’ diyor.
Bu konudaki şikayetler, neredeyse fotokopi misali hep aynı...
Ölümcül kamuflaj
Ve ne yazık ki bunları bile gölgede bırakacak duyumlar alıyoruz. Örnek mi? Avcılar'dan arayan bir okurumuz, Gül Sokak'ta kırmızı çarpı konulan kimi yeni binalarda bu işaretlerin müteahhitleri tarafından kamufle edilmekte olduğunu bildirdi.
GAZİOSMANPAŞA
Barbaros Hayrettin Paşa Mahallesi sakinleri adına kaleme alınmış bir faks aldık. 1040 Sokak No.5 ve No.9, 500 Evler-Küçükköy adresindeki iki binada kaçak kat çıkıldığı belirtiliyor. 5 No.'lu binanın 3 katının, 9.No.'lu binanın da 1 katının kaçak olarak inşa edildiğini belirten okurumuz, özellikle 5 no.'lu apartmanın çok dar alanda sekiz kat yükselmiş olmasının sokak sakinlerini olası bir deprem konusunda tedirgin ettiğini ifade ediyor. Dahası, bu iki bina ile ilgili olarak sokak sakinleri belediyeye birçok kez şikayet bildiriminde bulunmuşlar. Ama sonuç alınmamış.
KARTAL
Kartal, Soğanlık, Yeni Mahalle, Tevfik Fikret Sokak sakinleri, sokaklarında No. 18'de yapılmakta olan (Ada:2373, Pafta:140, Parsel:200'de yer alan) binanın, beş kat ruhsatına karşın 6., 7. ve 8. kat (teras) yapımına dair hazırlıkların başladığını belirtiyorlar. Bu durumun belediyeye bildirildiğini belirten sokak sakinleri bir müdahalede bulunulmamasına dayanarak öğrenmek istiyor: ’’Belediye 8 kata izin verdiyse öğrenmek istiyoruz.’’
BAĞCILAR
Yıldıztepe Mahallesi 30/4 Sokak üzerinde yapılan binalar, beş kat olması gerekirken 7 katlı olarak inşa edilmiş.
ALKIŞLAR
Memleketine koştu
Deprem felaketinin ardından kimimiz hemen bölgeye koşarak çalıştık, kimimiz bağış yaptık ve yapmaya devam ediyoruz. Büyük yardım faaliyetine yurt dışında yaşayan vatandaşlarımız da önemli katkılarda bulundular, ülkelerinde yaşanan bu felaketin yaralarının sarılmasına güçlerinin yettiği kadar yardımcı oldular. Bu sayısız vatandaşlarımızın bir örneği de genç doktor Elif Arıoğlu.
ABD'nin New York kentinde bir hastanede doktor olarak görev yapan Arıoğlu, deprem felaketini duyar duymaz izin alarak ülkesine koştu ve bir hafta süreyle Kadıköy Belediyesi tarafından depremzedeler için Sapanca'da kurulan çadırlarda çalıştı. Çadırkentteki depremzedeleri tedavi etti, onların sağlık sorunlarını çözmeye yardımcı oldu.
Genç doktor Arıoğlu, yaptığı çalışmadan büyük memnunluk duyduğunu belirterek, ‘‘Felaketi haber alır almaz, ülkeme koşup deprem bölgelerine hizmet vermek istedim. Elimden geldiğince yardımcı olmaya çalıştım’’ dedi.