İstanbul'u Dinliyorum

Güncelleme Tarihi:

İstanbulu Dinliyorum
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 07, 1999 00:00

Nilgün GEDİKOĞLU
Haberin Devamı

Sürücüler, aynalarla biraz daha haşır neşir olun

Dün sabah gazeteye gelirken karşılaştığım bir kaza, nicedir yazmak istediğim bir konuyu kaleme almak için zamanın geldiği sinyalini verdi bana.

Esentepe'de, motosikletinin yanında kaldırıma oturmuş acı içinde kıvranan bir genç gördüm. Öylece oturuyordu. Görünüşünden düşmüş olduğu belliydi. Aracımı kenara çekip, durumunu öğrenmek istedim.

Önündeki araç aniden fren yapınca motosikletiyle birlikte düşen gencin eli motorun altında kalmıştı, sıyrılmış ve şişmişti. Çok canı yanıyordu. Neyse ki başını çarpmamıştı. Elini, parmaklarını hareket ettirebiliyordu, ama yine de bir röntgen gerekebilirdi. Otomobil sürücüsü ilgilenmeyip yoluna devam etmiş.

Bu açıkça bir trafik kazasıydı. Trafik kazalarında, malum, taraflar arasında ‘‘suç’’ oranı diye bir şey vardır. Bu durumda da belli oranların paylaşımı sözkonusu olabilir. Ama ne olursa olsun, araç sürücüsünün bir alışkanlığı, ya da tutumu böyle bir kazanın olmasını engelleyebilir, hiç değilse, iyi niyetliyse kazazedeyle ilgilenmesini sağlayabilirdi.

Aynaları kullanmıyoruz

Genelde trafiğin yoğun olduğu saatlerde yollarda olduğum için, gerek seyir halinde, gerekse tıkalı trafikte beklerken dikkatimi çeken birşeyi hep yazmak istedim. Mevsim yaz. Bu, motosiklet trafiğinin özellikle yoğun olduğu anlamına geliyor. Doğal olarak otomobile göre daha kıvrak hareket kabiliyeti olan motosikletlerin çoğunlukla otomobil sürücüleri için ‘‘sürpriz’’ niteliği taşıdığını farkettim. Bu, tıkanmış trafikte beklerken de böyle. Siz kolunuzu camdan çıkarmaya çalışırken birden bir motosikletle karşılaşabiliyorsunuz, ya da araçlar yürümeye başladığında bir manevrayla şerit değiştirmeye çalışırken size göre daha çevik olan bir motorla tehlikeli bir karşılaşma yaşayabiliyorsunuz.

Bana sorrsanız, uzun yolda değil de kent içi trafiğinde motosikletler açısından çok daha tetikte olmak gerekiyor. Çünkü uzun yolda ışığını yakmış bir motoru daha uzun zaman önce fark edebiliyorsunuz.

Kişisel fikrim, otomobil sürücülerinin motosikletler konusunda ekstra dikkatli olmaları gerektiği. Bu da belli bir alışkanlıkla mümkün: Dikiz aynası ve yan aynalara ‘‘çok sık’’ göz atmak.

Üstelik bunun fazladan pek çok yararı var. Mesela benim gibi pimpirikliyseniz, arkadan gelen sürücünün telefon görüşmesi yaptığını farkettiğinizde ne olur ne olmaz diye şerit değiştirebilirsiniz. Dikkatini yola vermeyen bir sürücüyü bile aynadan fark etmeniz mümkün. Daha arkadan gelen ve tehlike yaratan, sözgelimi hız meraklısı bir sürücüden kendinizi uzak tutabilir, yavaşlamanız gereken durumlarda arkada olabilecekleri öngörebilir ona göre davranabilirsiniz. (İnanın, ani yavaşlama durumlarında dikiz aynasından bakıp 'şu arkamdakinin ABS'si yoktur, ona göre tedbirimi alayım’’ dediğimi ya da kornayla arkadaki sürücüyü uyardığımı -hatta uyandırdığımı!- bilirim.)

Neyse, sözün kısası, özellikle yaz aylarında ayna kullanma alışkanlığımızın daha da gelişmesi gerektiğine, hatta abartılı gelebilir ama, bu konuda pimpirik olmanın yararlı olduğuna inanıyorum.

(Size bir sır vereyim mi, hastalık hastalarının gerçekten hasta -fiziksel anlamda - olduğu pek görülmemiştir.)

ALKIŞLAR

Yeşilköy Pazarı’na jet çözüm

Semt sakinlerinin rahatsız olduğu Yeşilköy Semt Pazarı için, muhtar çağrı yapınca, Bakırköy ve Büyükşehir belediyeleri anlaştı: Pazar sorunu bir hafta içinde çözülecek.

Yeşilköy'de Çarşamba günleri kurulan semt pazarı, ilçe ve büyükşehir belediyelerinin ortak çalışmalarıyla Çiroz'a taşınıyor. Halkın güvenlik ve çevre sağlığı gerekçeleriyle taşınmasını istediği pazar yeri için Bakırköy ve Büyükşehir Belediyesi yetkilileri önceki gün bir keşif yaptı. Mutabakata varılan keşif sonucunda pazarın, bir kısmı Büyükşehir Belediyesi'ne ait olan Çiroz'daki bir alana taşınması kararlaştırıldı. Bürokrasinin vakit almaması için işlemler elden takip edilecek.

Yeşilköy'deki semt pazarı sıkıntısını daha önce gazetemizde duyurmuştuk. Konuyu bize ileten Muhtar Bülent Yurtsever'in ilçe ve büyükşehir belediyesi nezdindeki girişimleri sonuç verdi. Semt pazarının taşınması planlanan Çiroz'daki alanın bir kısmı Büyükşehir Belediyesi'ne ait. Bir araya gelen belediye yetkilileri sözkonusu alanın Bakırköy Belediyesi'ne tahsis edilmesi gerektiği konusunda anlaştı. Çünkü belediye başkanlarının tavrı net: Bakırköy Belediye Başkanı Ahmet Bahadırlı, pazarın taşınabilmesi için bu alana muhakkak ihtiyaç olduğunu açıklarken, Büyükşehir Belediye Başkanı Ali Müfit Gürtuna, ekibine şu talimatı verdi: ‘‘Halkın yararına ne gerekiyorsa yapılsın!’’

Bakırköy Belediyesi'den yetkililer yeni pazar yerini hemen hemen hazırladıklarını ve bunu pazarcılara da duyurduklarını belirtiyor. Kalan dörtte birlik alanın tahsisiyle sorun derhal çözülecek. Büyükşehirden konunun takibiyle görevlendirilen Başkan Danışmanı Türker Saltabaş ise tahsis edilecek yerin bir an önce verilebilmesi için işlemleri elden takip ettiklerini ve en geç bir hafta içinde yazışmaları tamamlayacaklarını söylüyor. Söz konusu alanın daha önce özel bir firmaya kiralandığını da belirten Saltabaş, Bakırköy yetkililerinin bu firmanın zararını karşılamayı üstlendiğini belirtti.

BU OLAYIN TAKİPÇİSİYİZ

Şile'de susuzluk çilesi

Şile İmrendere'de süren su sıkıntısı daha iki ay sürecek. Bölgede kanalizasyon çalışması yapan belediye yetkilileri çalışmanın Ağustos ayında biteceğini söylüyor.

Şile İmrendere mevkiinden bölgede ciddi bir susuzluk sorunu olduğuna dair yoğun şikayetler alıyoruz. Bölgede ikamet eden ya da yazlıkları bulunan vatandaşlar belediyenin yürüttüğü kanalizasyon çalışmasının su borularını patlattığını ve her seferi 12 milyon liraya tankerlerle su getirdiklerini söylüyor:

‘‘Sezon ortasında bu ne çalışmasıdır? Kaş yapalım derken göz çıkarıyorlar! Kanalizasyon döşeyeceğiz diye bütün su boruları patladı. Susuz kaldık, tankerle her biri 12 milyona su getirtiyoruz. Tankerler de belediyenin. Bunlar bizden para kazanmak için mi yapıyorlar bunu? Soruyoruz çalışma daha sürecek diyorlar!’’

Belediyeden görüştüğümüz Fen İşleri yetkilileri ise vatandaşların sıkıntısını şu an için gidermenin imkansız olduğunu söylüyor. Bölgedeki kanalizasyon çalışması İller Bankası'nın ihalesini yaptığı büyük bir projenin parçası. Projenin adı, Şile Kanalizasyon Arıtma Şebeke İnşaatı. Teknik nedenlerle 5 metre derinlikte yapılan kazılar sonucu plastik borular hasar görüyor. Sonuçta da su kesintileri meydana geliyor.

Yetkililer iddialara şöyle yanıt veriyor: ‘‘Çalışmanın yaz sezonuna denk gelmesi bizim tercihimiz değil. Devlet destekli olarak yürütülen iş programında yerleşik nüfus önceliği var. Yani Şile'nin içine öncelik verdiler, şimdi o bölgelere (gelişim bölgelerine) doğru kayıyor. Su borularını sürekli onarmaya çalışıyoruz ama eleman sayımız yeterli değil, vatandaş mağdur olabiliyor. Bu mağduriyeti giderebilmek için tankerlerle su servisi yapmayı uygun gördük. Şu an için elimizden fazlası gelmiyor. Bölgedeki kazılar Ağustos ayında biter. Bu zamana kadar vatandaşlardan anlayış göstermelerini bekliyoruz. Sonuçta bölgeye altyapı gidiyor. Su, elektrik, telefon tamamlandı, kanalizasyon da bitince, assfaltını döşeyip teslim edeceğiz.’’

Anlaşılan, Şile'deki su çilesi daha epeyce sürecek.

Kaçaklar tek tek mühürleniyor

İstanbul'un gecekondu-yoğun ilçelerinden Zeytinburnu'nda belediye bütün kaçak inşaatları tesbit ederek, tek tek mühürlemeye başladı. Bu radikal kararı almak zorunda kaldıklarını söyleyen Belediye Başkanı Murat Aydın, ‘‘Zeytinburnu bu gidişle nefes alınamaz ve yaşanamaz bir yer haline gelecek. Onun için radikal ama sonuç getirici kararlar alıyoruz’’ dedi.

Bundan sonra da kaçağa asla müsaade etmeyeceklerini bildiren belediye yetkilileri gerekirse müteahitlerin de cezalandırılacağını belirtiyor. Zeytinburnu'nda ruhsat alımı ile ilgili engeller de kaldırılarak ilçeye yeni bir görünüm kazandırılmaya çalışılacak.

Bu operasyonun sonuçlarını sizlere bildirmeye devam edeceğiz

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!