İstanbul'u Dinliyorum

Nilgün GEDİKOĞLU

BU OLAYIN TAKİPÇİSİYİZ

İstanbul'un iki önemli doğal alanı Büyük ve Küçükçekmece Gölleri yoğun kirlenme yüzünden yok olmanın eşiğinde. Büyükçekmece Belediyesi 5 trilyona malolan bir arıtma tesisiyle Büyükçekmece Gölü'nün kurtarılması için önemli bir adım attı. Küçükçekmece'de İSKİ'nin yapacağı arıtma kollektörleri ise Anıtlar Kurulu'nun iznini bekliyor.

Sıra Küçükçekmece'de

Endüstriyel ve evsel atıklarla her geçen gün 'ölme' noktasına daha da yaklaşan Büyük ve Küçükçekmece Gölleri İstanbul'un en önemli doğal alanları arasında sayılıyor. Bunlardan Büyükçekmece'de ilçe belediyesinin yaptırdığı arıtma tesisi, gölün korunması için önemli bir adım oluştururken, Küçükçekmece'de İSKİ'nin yaptıracağı arıtma kollektörleri için Anıtlar Kurulu'nun izni bekleniyor.

Küçükçekmece Gölü Ramsar Sözleşmesi kriterlerine göre, uluslararası öneme sahip ve içinde birçok 'yöreyeözgü' (endemik) bitki ve hayvan türünü barındıran bir sulakalan. Bu bölge aynı zamanda, içinde kışı geçiren yarasaların barındığı mağaraları, kaya mezarları ve Hıristiyan ibadet yerleriyle önemli bir gezi ve rekreasyon alanı. Fakat bugün göl havzasının doğal yaşamı, çevresinde oluşan yoğun konut ve endüstri yapılaşması nedeniyle ciddi biçimde tehdit altında. Çünkü göl havzasınna komşu olan K.çekmece, Avcılar, Altınşehir, Şahintepesi, Esenyurt ve civarının atıkları göle karışıyor.

İSKİ hazır

Havzanın korunabilmesi için İSKİ'nin bölgede yapımını planladığı 3 büyük arıtma kollektörü var ama bunların hayata geçirilebilmesi için Anıtlar Kurulu'nun izni bekleniyor. Kuruldan gerekli müsaade çıkarsa İSKİ, 1999 yılı içinde maliyeti 16 trilyona varan Küçükçekmece Biyolojik Atıksu Arıtma Tesisi'ni kurmayı planlıyor. İlk kademesi 1 milyon kişiye hizmet verecek olan bu kollektörün ardından, Doğu ve Batı Sahilleri Atıksu Kollektörleri'nin yapımına başlanacak. Toplam keşif bedeli 20 trilyon.

Kuruluştan yapılan açıklamaya göre, Küçükçekmece Gölü ve Havzası'nı korumak ve göl suyunun temizlenmesi için bu projelere derhal başlanması gerekiyor: ‘‘İSKİ bu hususta üzerine düşeni yapmış ve diğer şartların (Anıtlar Kurulu izni) gerçekleşmesi durumunda hizla bu tesisleri hizmete almak için beklemektedir.’’

Göl beklemez

İSKİ beklemede ancak gölün bekleyecek zamanı kalmadı. Arıtma tesisleri için bir an önce 'olur' verilmesi gerekiyor. Anıtlar Kurulu'nun bu konuda atacağı adımları sizlere duyuracağız; çünkü bu olayın takipçisiyiz.

YÖNETENLERİN DİKKATİNE

Biz yalnızca moderleştirdik

BURGAZADA

22 Haziran'da köşemizde, bir okurumuzun Burgazada sahilindeki yapılaşmaya dair şikayetine yer vermiştik. Sözkonusu yapı, sahilde, balıkçı dükkanı olarak, Burgazada Su Ürünleri Kooperatifi tarafından inşa edilmişti.

Okurumuz, sahilin kamu malı olduğunu, bugün balıkçılar için bir dükkana izin verilirse, yarın daha birçok dükkanın açılmasının nasıl kontrol altına alınacağına dair endişe duyduğunu belirtmişti.

Önceki gün Burgazada Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Vartan Derya'dan konuyla ilgili bir faks aldık. Sözkonusu yerde daha önce kapalı, ahşap ve çürümüş bir balık Satş yeri olduğunu; ada halkının görüşünü alarak, deniz üstünde modern bir şekilde insanlara balık satmayı düşündüklerini belirtiyor. Derya, olta balıkçılarının, balıklarını el arabalarıyla, sokaklara balık sularını akıtarak satmak zorunda kaldıkları için böyle bir uygulamaya gittiklerini bildirerek, ‘‘Takdir, Burgazada kamuoyunun’’ diyor.

Belli ki, balık satışı için hijyenik ve modern bir yere gereksinim varmış. Ancak, sahilde yapılaşmaya karşı duyarlı insanlar için ‘‘Bu yer sahilde mi yapılmalıydı?’’ diye bir soru, hala geçerliliğini koruyor.

Bu faturalar neyin nesi?

SİNANOBA

Sinanoba, Emlak Bankası Konutları'ndan yoğun telefon ve faks aldık. Emlak Bankası Konutları'nda oturanlar Mart ayına kadar, Emlak Bankası'nın açtığı kuyulardan ücretsiz olarak yararlanmaktalarmış. Mart ayında belediye kuyuları devralmış; site sakinlerinden 18'er milyon liralık abone parası tahsil etmiş. Kuyular ise temizlik amacıyla 15 gün süreyle kapatılmış (bu süre içinde site sakinleri tankerle su satın almışlar).

Şimdi bir sorunları var: İki ayda kullanılması olanaksız miktarda su faturalarıyla karşı karşıya site sakinleri. Sıfır daireye yeni taşınmış bir site sakinine 16 milyonluk, tek başına yaşayan bir kişiye 25 milyonluk faturalar gelmiş. Dahası da var: Oturulmayan ve hiç oturulmamış; yani ‘‘sıfır’’ konumundaki bir daireye 6.5 milyon TL'lik su faturası gelmiş (Abone No.23233; fatura no:32405). Belediyeye itiraz etmişler. Ancak hiçbir itiraz karşılığında durumu açıklayıcı bir yanıtla karşılaşmamışlar. Site sakinleri kendilerine net bir açıklama yapılmadığı gibi, bir de ‘‘Bu seferlik ödeyin, belediyeye katkınız olsun’’ gibi yanıtlarla karşılaştıklarını söylüyorlar. Bu arada musluktan çamur gibi su akması da cabası.

Mimar Sinan Belde Belediye Başkanı Nail Öztürk'ten açıklama bekliyoruz.

ALKIŞLAR

İskele yoksa yıkım da yok

Abdi İpekçi Caddesi'ni Teşvikiye'ye bağlayan köşede bulunan binada yaklaşık 15 gündür yıkım çalışmaları sürdürülüyor. İnşaat firması iskele kurup, binaya ahşap giydirmeden yıkıma başladığı için çevre sakinleri şikayetçi oldu. Şişli Belediyesi ise iskele kuruluncaya kadar inşaatı durdurdu.

ZKZY inşaat firması tarafından 20 gün önce satın alınan, Abdi İpekçi Caddesi üzerinde ve onu, Teşvikiye Caddesi'ne bağlayan sokağın köşesinde bulunan bina, tarihi Maçka Palas'ın kopyası olarak yeniden inşa ediliyor. Ruhsatı 1987 senesinde Şişli Belediyesi'nden alınan yapı, zamanında otel olarak 2.5 kat fazlayla yapılmıştı. Şimdi sözkonusu inşaat firması fazla katları törpüleyerek ve beton kolonlar dışında herşeyi yıkarak yeni bir Maçka Palas inşa etmeye çalışıyor. Maliyeti yaklaşık 6 milyon dolar olan binanın Eylül sonlarında açılması planlanıyor. Bitirildiğinde ilk üç katı giyim mağazası, sonraki iki katı restoran-bar ve kalan katlar da ofis olacak. Dış cephedeki tarihi doku kalıplarda hazırlanıp, monte ediliyor.

Eylül ayında açılış yapmayı planlayan giyim mağazası nedeniyle zamana karşı yarışıldığından iç yıkımlara iskele kurulmadan ve binaya ahşap giydirilmeden başlandı. Bu da özellikle çevre sakinlerinden gelen şikayetlere neden oldu. Halk, inşaatın altından geçerken tedirgin olduklarını, aşağıya taş parçalarının düştüğünü söylüyor.

Molozlar da sorun

İnşaatla ilgili ikinci bir sorun da molozların kaldırılması aşamasında ortaya çıkıyor. Bölgeye gündüz saatlerinde kamyon girmesi yasak olduğundan molozlar gece geç saatlerde çıkarılabiliyor. Meydana gelen gürültüden rahatsız olan yine çevre sakinleri. Firma sahipleri ise şikayetlerden haberdar olduklarını belirterek halktan özür diliyor ve başka şansları da olmadığını sözlerine ekliyor.

Şişli Belediyesi yetkilileri firmanın kendilerinden iskele kurmak için belge aldığını ancak tamamlanmasını beklemeden yıkıma başladığını söyledi. İnşaat sorumlusu sadece içeride yıkım yaptıklarını belirtiyor ancak belediye kanununa göre bu da yasak. Belediye, halktan gelen şikayetler üzerine bölgeye bir ekip yollayarak inşaatı iskele bitirilene kadar durdurdu. İskelenin tamamlanınca firma çalışmalarına yeniden başladı.