Güncelleme Tarihi:
ALKIŞLAR
İstanbul’a kuş cenneti
İstanbullular yakında, kuşları doğal ortamlarında izleyebilecekleri, piknik ve spor yapıp, teknelerle gezinebilecekleri bir kuş cennetine kavuşacak. Tuzla yakınlarındaki kuş cenneti Kamil Abduş Gölü ile Tuzla Sakız Adası’nın korumaya alınması amacıyla, İstanbul Büyükşehir Belediyesi tarafından çalışmalar başlatıldı.
Çalışmalar başladı
Lodos fırtınalarıyla yığılan kum seddelerinin eski Aydınlar Limanı'nı denizden ayırmasıyla oluşmuş bir lagun gölü olan Kamil Abduş Gölü, son yıllarda doğal yapısını kaybetmeye başladı. Yaz aylarında derinliği 20- 40 santime kadar düşen gölde yaşayan kuş türü sayısında, besin bulmakta karşılaştıkları güçlükler nedeni ile azalma gözlenmesi üzerine koruma çalışmaları başlatıldı. Hazırlanan ‘Tuzla Sakız Adası ve Kamil Abduş Gölü Çevresi Kentsel Tasarım Projesi’ne göre göl ve çevresi koruma altına alınırken, İstanbullular için de piknik, yürüyüş, spor yapabilecekleri bir yeşil alan oluşturulacak. Gölde yaşayan kuş türünün çoğaltılması için kuş evleri oluşturulacak ve beslenme olanakları artırılacak. Belli noktalarda kuşların ürkütülmeden izlenebilmesi için yüksek kuş gözetim kuleleri kurulacak.
Doğal SİT ve Arkeolojik SİT Alanı’nda kalan Tuzla Sakız adasındaki anıtsal nitelikli sakız ağaçlarının (Pistacia Lentisous) çevresinde, doğal malzeme kullanılarak yürüme yolları oluşturulacak. Kuş cennetinde küçük teknelerle gezinti olanağına da yer verilecek.
BU OLAYIN TAKİPÇİSİYİZ
Piknik yapmayı bilmiyoruz
Piknik alanlarının Şile tarafına kaydırılması, artan nüfus ve hayat pahalılığı İstanbulluları kentiçi yeşil alanlara yöneltirken, bu alanlar son derece hoyratça kullanılıyor. Etrafın kirletilmesi, mangal yakılması, vs. biryana, bazı vatandaşlar sulama tankerlerine bile izin vermiyor.
Baharın gelmesiyle birlikte bize yapılan şikayetler arasında park ve bahçelerin durumuyla ilgili olanlarda büyük bir artış meydana geldi. bize telefon, faks ve e-mail'le ulaşan İstanbullullar, başta Boğaz kıyısındaki yeşil alanlar olmak üzere kentiçi parkların ne kadar bakımsız olduğundan yakınıyor ve yetkililerin neden bir önlem almadığını merak ediyor:
‘‘Bu parklar, yeşil alanlar için belediye yönetimleri halkın rilyonlarını harcadılar. Sonuçta ortaya çok güzel yeşil alanlar çıktı. Fakat korkunç bir bakımsızlık içindeler. Banklar, lambalar kırık; yeşillikler tahrip edilmiş, mangal külleri, yiyecek atıkları ve çöpler etrafa dağılmış... Neden buraları oluşturmak için korkunç paralar harcayan belediye parklara iki bekçi koyarak bu tahribatın önüne geçmiyor? Bu çok mu zor?’’
Okurlarımızın bu haklı sorularını iletmek için Büyükşehir Belediyesi Park ve Bahçeler Müdürlüğü'ne yöneldik. Görüştüğümüz Müdür Yardımcısı Mustafa Özkan, sorunun büyüklüğünün farkında olduklarını ancak ellerinin kollarının bağlandığından yakınıyor.
Kültürümüz değişik
'Açıkçası piknik kültürümüzün biraz değişik olduğunu söylemek zorundayım' diyen Özkan kentiçi yeşil alanların bu 'değişiklik' yüzünden tahrip olduğunu söylüyor. İstanbullular ulaşım güçlükleri, artan nüfus ve piknik alanlarının Şile yönüne kaydırıldığı için İstanbul içinde buldukları park ve bahçelerde piknik yapıyor. Fakat maalesef sanki bu yerlerden ne kendileri ne de başkaları bir daha yararlanmayacakmış gibi davranıyor: Mangal yakılıyor, külleri etrafa dökülüyor, banklar kırılıp tahtaları mangala yakacak yapılıyor, parkların lambaları kırılıyor ve yeşilliklerin üstünde spor yapılıyor. Mustafa Bey sorumsuzluğun sadece bunlardan ibaret olmadığını, işlerinin bazen içinden çıkılmaz hale geldiğini söylüyor: ‘‘Öyle ki bazen yeşil alanları sulamakla görevli tankerlerimize izin verilmiyor. 'biz burada piknik yapıyoruz, sulayamazsın' diyen vatandaşlarla görevlilerimiz arasında tartışmalar çıkıyor.’’
Müdür Yardımcısı Mustafa Bey'e neden bu tür taşkınlıkları engellemek için parklara bekçi konulmadığını sorduğumuzda ise karşımıza 'mevzuat' çıktı. Özkan geçen yıl bu tür bir uygulamaya giriştiklerini ancak üniformalı koruma görevlilerinin karakola çekildiğini anlattı: ‘‘Efendim hukuki mevzuat gereği açıktaki yeşil alanlara bu görevlileri dikemiyoruz. Koruma görevlileri ancak zabıta ve bina güvenliğinden sorumlu olabiliyormuş. Ama 'yapacak birşey yok' diyerek teslimiyetçi olamayız. Şimdi bu üniforma sorununa bir çıkış arıyoruz.’’
Park ve Bahçeler Müdürlüğü'ne daha önce de İstanbulluların şikayetlerini iletmiş, olumlu sonuçlar almıştık. Fındıklı Parkı'nın oto işgalinden kurtarılması gibi. Ancak unutmamak gereken birşey daha var ki o da kentin yeşil alanlarını korumanın sadece belediyenin işi olmadığı. İstanbullular olarak biz de gereken azami özeni göstermeli ve göstermeyenleri uyararak görevlilerin işlerini yapmalarına yardımcı olmalıyız. O yüzden Müdür Yardımcısı Mustafa Özkan'ın söylediklerinde samimi olduğuna inanıyoruz ve güçlükleri aşmalarında kendilerine yardımcı olacağız diyoruz; çünkü bu olayın takipçisiyiz.
YÖNETENLERİN DİKKATİNE
Üçüncü araba da düştü
TUZLA
Tuzla'dan arayan Can Kalkavan adlı okurumuz, sokaklarında, apartmanlarının önündeki ciddi bir sorundan söz etti. Sokaklarında kaybolan bir rögar kapağı için başvurmadık yer bırakmamaış okurumuz. 1.5 aydır rögar kapağı olmadığı için kazalar oluyormuş. ‘‘Üçüncü ürübü dü düştü sonunda’’ diyen okurumuz, ilgililerin bir an önce önlem almasını istiyor. Adresi: Bülbül Sokak, Konanç Apt. No.24. Yönetenlerin dikkatine...
Hangi parayla yapılacaktı?
EMİNÖNÜ
Geçtiğimiz gün İl Sağlık Müdürlüğü'nün Cağaloğlu'nda ruhsatsız olarak bir yemekhane inşaa ettiğini söyleyen bir okurumuzun sözlerine 'Bu da bir devlet kondu' başlığıyla yer vermiş ve yetkilileri göreve davet etmiştik. Cağaloğlu’dan Bizi arayan okurumuz haberimizin yayınlanması üzerine ruhsatsız inşaatın durduğunu bildirdi ve teşkekkür etti. Biz de kendisine duyarlılığından ötürü teşekkür ediyor ve bu davranışının diğer İstanbullura da örnek olmasını diliyoruz.
Ama gazeteciler şüpheci insanlardır. Bu arada aklımıza başka birşey takıldı: Madem bu inşaat ruhsatsızdı ve izin alınmadan sürmekteydi, prosedür gereği halde ödeneği nereden alındı ve finansmanı nasıl karşılanacaktı? Yönetenlerin dikkatine...