Güncelleme Tarihi:
Bu dekanda kac araba var?
Belediye otoparka donen Findikli Parki’ndaki araclarin MSU dekanina ait oldugunu soyluyor.
Istanbul'da Bogaz'in en guzel seyredilebilecegi, kent yogunlugunun icinde yesil kalabilmis nadir alanlardan biri olan Findikli Parki otolarin isgali altinda. Kabatas Denizotobusu Iskelesi'nin hemen yanindaki otoparktan giren araclar parkin yuruyus yolunda cirit atiyor, yayalarin kullanmasi gereken yola parkediyor. Oyle ki Findikli Parki'nda yurumek, dinlenmek hatta oturacak bank bulmak bile neredeyse imkansiz.
Hemen yanibasinda ihtiyaca cevap verebilecek bir otopark bulunurken, neden bu araclar parka giriyor? Buna kim izin veriyor? Yetkililer uzunca suredir devam eden ve Istanbullularin sikayetine konu olan bu durum icin nicin bir turlu onlem almiyor?
Kosemize bir mektupla basvuran Kenan Ozsut de bu durumdan sikayetci olanlardan. Ozsut, durumdan sikayetci olarak kalmamis, bir kentli duyarliligi gostererek yetkilileri durumdan haberdar etmis. Ama pek cok keresinde oldugu gibi o da bir sonuc alamamis.
Kenan Bey'in sikayetini dile getirmek uzere basvurdugu Buyuksehir Belediyesi'nin Beyaz Masa sorumlusu parka parkeden bu otomobillerin polise ve yandaki Mimar Sinan Univesitesi dekanina ait oldugunu, bu yuzden bir sey yapamayacaklarini soylemis.
Gerekceler anlamsiz
Bildigimiz kadariyla bolgeye en yakin karakol, 4 kilometre uzakta, Karakoy'de. Mimar Sinan Universitesi'ninse kendine yeterli bir otoparki bulunuyor. Kaldi ki bir dekan ya da rektor okula ayni anda kac arabayla birden gelebilir? Kenan Bey hakli olarak bu gerekceleri yeterli bulmayarak 23 Aralik 1998'de Buyuksehir Belediyesi Park ve Bahceler Mudurlugu'ne yazili olarak bir dilekceyle basvurmus. Sonuc mu? Hala ses yok!
Park ve Bahceler Mudurlugu'nden gorustugumuz bolgeden sorumlu Mehmet Demiryurek ise sorunun universitenin ogrencilerinden kaynaklandigini soyledi. Cozum olarak parkin girislerine rayli demir kapilar koyacaklarini anlatan Demiryurek, burada surekli duracak bir de gorevli olacagini da ekledi. Elimizde kalan cok az yesil alana sahip cikalim ve Mehmet Bey'in Findikli Parki icin verdigi bu sozun sizlerle birlikte takipcisi olalim.
YONETENLERIN DIKKATINE
Megavizyon'un yaniti
BEYOGLU
Gecen hafta Beyoglu'ndaki Megavizyon magazasnin girisinde evsiz ve akli dengesi bozuk bir kisiye karsi sergilenen bir davranisi kinayan bir okurumuzun goruslerini iletmistik (sozkonusu kisi, suyla islatilarak uzaklastirilmaya calisilmisti). Megavizyon magazasinin bir yetkilisi bizi arayarak duruma aciklik getirdi.
Herseyden once, evsiz ve akli dengesi yerinde olmayan sozkonusu sahsi islatanlar Megavizyon'un gorevlileri degil, magazayla ayni girisi paylasian sinema gorevlileriymis. Gunun her saati magazanin ve sinemanin girisinde bulunan ve etrafa yaydigi koku yuzunden rahatsizlik yaratan bu evsizi kime basvurdularsa oradan uzaklastiramamislar. Sinema gorevlileri ise careyi yerleri islatarak oturmasini engelemede bulmuslar.
Aslinda ‘‘evsiz’’ler konusunda henuz buyuk sorun yasayan bir kent degil Istanbul, ama bunun esiginde. Bu nedenle idari yonetimlerin ozellikle ileriye yonelik olarak onlemler konusunda adim atmalarinin zamani geldi. Cunku sorun magaza, ATM veya metruk bina sorunu degil, kent sorunu...
KIZILTOPRAK
Ya biri duserse
Kiziltoprak'tan bizi arayan bir okurumuz, Kurbagali Dere'nin uzerindeki koprunun korkuluklarindaki demirlerin dusmesi sonucu buyuk bosluklar dogdugunu anlatti. ‘‘Cocuklarin kolayca dusebilecekleri kadar buyuk olan bosluklar, ayagi kayan bir yetiskinin bile dusmesine neden olabililir.’’ diyordu okurumuz.
Yonetenlerin dikkatine...
Erenkoy’de altgecit magdurlari isyan ediyor
ERENKOY
Dun, kosemizde Kadikoy Belediyesi'nin yaptirdigi Erenkoy trenyolu aylt gecidi insaatinin TCDD tarafindan durduruldugunu yazmistik. Bu haber uzerine bize ulasan cok sayida semt sakini okurumuz, yasadiklarini anlatti.
Gercekten de anlatilanlar insani isyan ettirecek nitelikte. Herseyden once gecit yararli olacak mi, olmayacak mi tartismasi bir yana, aylardir insanlarin magduriyeti inanilmaz boyutlarda.
Bizi arayanlar hakli olarak bu insaat sirasinda bir kent sakini olarak butun haklarinin nasil cignendigini dile getirdi. Her okurumuz ‘‘vergi veriyoruz’’ diye basliyordu sozlerine. insaatin surduruldugu skaklarda evlerin onu kazilmis durumda.
Bir okurumuz, eve girmemiz icin bir tahta kopruyu bile cok gorduler,’’ diyordu. Eve girerken, cikarken ayri pabuc giymek, ayaklarina poset gecirmek zorundaydi. Neden, cunku camur hpic, ama hic bitmiyordu.
Parasi var park yok
Ali Akyildiz adli okurumuz, apartmanlarinin park yeri olmadigi icin belediyeye park parasi odediklerini, ama simdi aracini ark edecek bir yer bulamadigini soyledi. Ayrica kazilar sirasinda su borusu patladigi icin uc gun susuz kalmak, talafon kablolari koptugu icin telefonsuz kalmak, kablolu TV kablosu tahrip oldugu icin kablolu yayindan yoksun kalmak gibi sorunlarla da karsi karsiya kalmis. Okurumuz ayrica lagim borusu patladig icin iki haftadir lagimin acigktan aktigini da belirtti.
Bir baska okurumuz da aciktaki lagim meselesine deginerek, iscilerin uzun sure lagim icinde calistigini, lagim kirliliginin sokaga yayildigni soyledi. ‘‘Onumuz yaz, zaten sivrisinek basladi, onemli bir saglik sorunu patlak verebilir’’ diyordu. ‘‘Okul servislerinin sokaklarda karsilastigi guclukler de apayri bir sorun; bu insaata hic baslanmamaliydi’’ diye sonlandirdi sozlerini.
Evet, bir altgecit insaatinin henuz bitmemis oykusu. Ve oyku kahramanlarinin tumu magdur. Bu oykunun acaba mutlu bir sonu olacak mi?