Güncelleme Tarihi:
Kovid-19 salgınının yayılmasını önlemek için geçen yıl "Evde kal" mottosuyla uygulanan sokağa çıkma kısıtlaması döneminde İstanbul'dan görülebilen Uludağ, bir yıl sonra aynı noktadan fotoğraflandı.
Açık havada İstanbul'un yüksek kesimlerinde izlenebilen Uludağ manzarası, tam kapanma sürecinin Marmara Bölgesi'nde hava kirliliğine olumlu yansımasının ardından kentin bazı noktalarından görülmeye başladı.
YAZ VE BAHAR AYLARINDA ULUDAĞ'IN GÖRÜLME İHTİMALİ ARTIYOR
İstanbul Teknik Üniversitesi (İTÜ) Uçak ve Uzay Bilimleri Fakültesi Meteoroloji Mühendisliği Bölümü Dr. Öğretim Üyesi Deniz Demirhan, AA muhabirine, optik sorun yoksa bir cismin görülebilmesindeki önemli etkenin mesafe olduğunu söyledi.
Mesafelerde atmosferik katmanların belirleyici olduğunu anlatan Demirhan, bu katmanların cisimden kişiye gelen radyasyonu kırabildiğini, yön değiştirmesine olanak sağladığını ya da hiç ulaştırmadığını ifade etti.
Bu durumda optik parametrelerin işin içine girdiğine dikkati çeken Demirhan, şöyle konuştu:
"Bu atmosferik katmanın içerisinde neler var ki bu optik parametreler işin içerisine giriyor? Öncelikli atmosferik katman içerisinde kirleticiler olabilir. Ne gibi kirleticiler? Biz şehir merkezinden bahsettiğimiz için öncelikli olarak kükürtdioksit, azotdioksit, ozon ve partiküller madde dediğimiz, 2,5 mikrometre boyutundaki küçük partiküller maddeler ya da PM10 dediğimiz 10 mikrometre çapındaki küçük partiküller maddeler olabilir. Tabii bir de meteorolojik parametreler söz konusu, yani sıcaklık değişimi. Çünkü sıcaklık değişimi de o görüntünün size ulaşıp ulaşmamasını etkiler. Tabii ki nem de buradaki en önemli parametrelerden bir tanesi. Diğeri rüzgar. Eğer rüzgar oradaki kirleticileri başka bir yöne hızlı bir şekilde taşıyorsa meteorolojik ve bölgesel koşullar sebebiyle oradaki atmosferde kirletici daha az olur. Ya da nem başka bir yere hızlıca taşındığı için bu bölgede atmosferdeki kırıcılığı etkileyen parametreler başka bir yöne taşınmış olur. Bu da sizin görüşünüzü arttırabilir."
"GÖRÜŞ MESAFEMİZİ ETKİLEYEN EN ÖNEMLİ PARAMETRE HAVA KİRLİLİĞİ DEĞİL"
Bu konuda Polonya'da yapılan bir araştırmadan örnek veren Demirhan, "Kükürtdioksit, azotdioksit, ozon, PM10 üzerine çalışmışlar. Sıcaklığın etkisini bununla ilişkilendirmeye çalışmışlar. Yani yaz aylarını ve kış aylarını ayrı ayrı incelemişler. Burada demek ki yaz ya da kış aylarında mıyız buna da bakmamız gerekli. Çünkü bu da optik bir parametre ve bizim görüşümüzü etkileyen bir parametre." değerlendirmesini yaptı.
Kışın görüş mesafesinin azalabildiğinin altını çizen Demirhan, "Kışın partiküller maddeler ya da atmosferdeki kirleticiler bizim görüş mesafemizi daha fazla azaltır. Kış aylarında hava kirliliği varsa bizim Uludağ'ı görme ihtimalimiz biraz daha azalır. Fakat yaz ayında aynı koşullarda hava kirliliği varsa bizim Uludağ'ı görme ihtimalimiz partiküller madde miktarına bağlı olarak daha fazladır. Çünkü atmosferdeki partiküller madde ne kadar çok olursa olsun görüş mesafesiyle ilişkisi oldukça düşük. Kirleticilerin görüş mesafesini yaz aylarında etkileme ihtimali biraz daha düşük. Yani yaz ayında Uludağ'ı görüyorsak burada bakmamız gereken asıl parametre 'kirleticiler azaldı' noktası değil, buradaki meteorolojik parametreler. Sıcaklıkta bir değişim yok, Uludağ ile bizim aramızdaki mesafede önemli bir değişim yok. Rüzgar koşulları iyi, çünkü kirleticileri başka bir yere taşıyor. Nem çok yüksek değil. Öncelikli olarak kirleticilerden önce bizim meteorolojik koşullara bakmamız gerek." diye konuştu.
Kovid-19 salgını kapsamında uygulanan kısıtlama ve tam kapanma süreçlerinin kentlerin hava kalitesini önceki dönemlere oranla olumlu etkilediğini aktaran Demirhan, "Pandemi döneminde endüstriyel faaliyetler geçmiş dönemlere oranla azaldı. Trafiğe çıkan araç sayısı azaldı. İnsanlar daha az seyahat ettikleri için özel otomobilleriyle çıkanların sayısı da nispeten azaldı. Toplu taşımayla olan ulaşım azaldı. Dolayısıyla atmosfere salınan kirleticilerde de önemli bir azalma oldu. Bu tabii ki atmosferdeki görüş mesafesini ya da kirletici miktarını etkileyecektir." dedi.