Güncelleme Tarihi:
Milattan önce 478 yılında Pers İmparatorluğu ile Batı Anadolu ve Ege Denizi çevresinde bulunan Kent Devletleri arasında uzun yıllar süren savaşın sonunda, Yunanlılar tarafından her zaman özgürlüğü hatırlatması amacıyla Apollon'a sunulmak üzere inşa edilen Yılanlı Sütun için harekete geçildi. Sultanahmet Meydanı'nda asırlardır duran ve ilk halinden bugüne birçok parçası eksilen eser için restorasyon ve konservasyon çalışmaları başlatıldı.
"ANIT BİRBİRİNE SARILMIŞ 3 YILANDAN OLUŞMAKTA"
Yılanlı Sütun'un restorasyon ve konservasyon çalışmalarına başladıklarını belirten İBB Kültür Varlıkları Daire Başkanlığı Projeler Müdürlüğü Müdür Yardımcısı, Yüksek Mimar İrem Bülbül, "Yılanlı Sütun'un restorasyon ve konservasyon çalışmalarına başladık. İstanbul'daki en önemli tunç eserimiz bu. Anıt birbirine sarılmış 3 yılandan oluşmakta. Üzerinde normal şartlarda yılan başlarını görmemiz gerekiyor ama onlar 16-17'nci yüzyıla kadar varlığını sürdürmüş ve daha sonra tahrip olmuş. 19'uncu yüzyılda yapılan bir kazıda da yılanbaşlarından bir tanesi bulunuyor ve Arkeoloji Müzesi'ne götürülüyor" dedi.
İBB Miras ekibi olarak Sultanahmet Meydanı'nda çalışmalar sürdürdüklerini dile getiren Bülbül, "Buradaki anıtların çevresinde metal bir koruyucu alanımız var. Etraflarında özgün kotu, eski orijinal zemini de görebiliyoruz. Zeminin ve yan duvarların ortaya çıkartılması ve koruyucu alanın restore edilmesiyle başlıyoruz. Sütuna yönelik olarak metaldeki korozyonu, özgün patinayı koruyarak tamamen konservatif bir müdahale gerçekleştiriyoruz" ifadelerini kullandı.
ÇATLAKLARA MÜDAHALE EDİLECEK; RENGİ KORUNACAK
Zaman içerisinde sütun üzerinde oluşmuş çatlaklara da müdahale edileceğini söyleyen Bülbül, "Yüzeyindeki kirlilikleri alıyoruz, bazı alanlarda çatlaklara küçük müdahalelerde bulunacağız. Yeşil rengi ve patinası tamamen korunacak. Hava şartlarının el verdiği müddetçe çalışmalar 1 ay içinde tamamlanacak" diye konuştu.
İSTANBUL HAFIZASINA BÖYLE YER ETMİŞ
Yılanlı Sütun'un bir müzede korunmasına ilişkin detaylar hakkında bilgi veren İrem Bülbül, "Pek çok anıtın replikası yapılarak, orijinalinin müzede sergilenmesi durumları söz konusu olabiliyor. Burası için şu anda öyle bir karar yok. Bu karar Koruma Kurulu'na da danışarak alınması gereken, daha ciddi bir karar. İstanbul hafızasında bu haliyle yer etmiş bir anıt" dedi.
MİNİMUM MÜDAHALE MAKSİMUM KORUMA İLKESİYLE ÇALIŞMALARI TAMAMLAYACAĞIZ
İBB Miras ekibinde Konservatör-Restoratör olarak görev yapan Nazım Can Cihan ise, "Burada 6 ila 10 kişilik bir ekiple çalışmaları sürdürüyoruz. Alan dar olduğu için çalışan sayımız günlere göre değişiyor. Arkadaşlar beden duvarında yeni yapılmış olan sıvanın sökümünü gerçekleştirdi ve sonrasında derz açılımı yapıyorlar. Ben de Yılanlı Sütun'un kendisi üzerinde zaman içerisinde oluşmuş olan kirlilik ve bazı boya akıntılarını temizlemeyle uğraşıyorum. Genel bir temizliğin ardından kapsamı bir konservasyon ve restorasyon çalışmalarına minimum müdahale maksimum koruma ilkesiyle çalışmalarımızı tamamlayacağız" ifadelerini kullandı.