İstanbul'daki bu hastane adamı hasta eder

Çürümüş kolonlar, pas tutmuş banyolar, moloz alanına dönen hastane bahçesi, açıkta duran atıklar ve mikrop yuvasına dönen tuvaletler… Burası kaderine terk edilmiş köhne bir bina değil, İstanbul’un en önemli hastanelerinden biri olan Üsküdar Devlet Hastanesi. İnternet sitesinde ‘uluslararası standartlarda hizmet’ verdiği belirtilen hastane sağlıklı bir insanı bile hasta edebilecek dercede mikrop yuvasını andırıyor. 1950 yılında ‘polis prevantoryumu’ olarak hizmete açılan Üsküdar Devlet Hastanesi, 1978 yılından itibaren ‘Polis Hastanesi’ adıyla hizmet vermeye devam etti.

ÜSKÜDAR DEVLET HASTANESİ'NDEN KARELER

2005 yılında Üsküdar Devlet Hastanesi ismi verilen ve 29 polikliniği ile günde ortalama 2500, yılda ise 900 bin hastaya hizmet veren hastane, 1999 depreminden sonra adeta kaderine terk edilmiş. En son 1985 yılında yılında güçlendirildiği belirtilen Üsküdar Devlet Hastanesi zayıflamış kolonları, dökülmüş sıvaları, çatlamış duvarları ve paslı demirleri ile adeta faciaya davetiye çıkarıyor. Radikal Gazetesi'nden İdris Emen'in gezip çektiği fotoğraflar, Üsküdar Devlet Hastanesi’nin içler acısı halini ortaya koydu.

Banyo ve tuvaletler mikrop yuvası

İstanbul’un en önemli hastanelerinden biri olan 263 yataklı hastanede yer olmadığı için poliklinik servisi prefabrikten yapılmış. Yüzlerce hastanın muayene için sıra beklediği poliklinik servisinin havalandırma sistemi yok. Koridorlarda bulunan inşaat malzemeleri, gelişi güzel yığılmış tıbbi cihazlar ve tuvaletlerin önüne bırakılan yatak çarşafları ilk bakışta dikkat çekiyor. Laboratuvarda kullanılmış tıbbi malzeme atıkları, siyah poşetler içinde kapının önüne yığılmış. Normalde bunların özel konteynerler içinde toplanıp tıbbi atık bölümüne alınması gerekiyor. Aksi durumda barındırdığı virüsler nedeniyle diğer hastaları tehdit ediyor. Yatan hasta servislerinin içinde bulunan banyolarda demir aksam pas tutmuş, tuvaletler tıkanmış, sabun, peçete gibi hijyenik malzemeler ise yok. Hastanenin hemen hemen bütün tuvalet giderleri bozuk. Koku hastaneye yayılmış, tuvalet ihtiyacını gidermek bir yana, görüntüye bile tahammül edilemiyor. Personel ve hastane yönetimi için kullanılan tuvaletleri de geziyoruz. Onlardaki durum hastaların kullandığına nispeten daha iyi görünüyor. Yönetim katı tuvaletlerinde en azından peçete, sabun ve el havlusu bulunuyor.

Hastane bahçesi moloz alanı

Tüm kötü görünümüne rağmen yılda 1 milyona yakın hastaya hizmet veren hastanede 6 ay önce tadilat yapılmaya başlanmış. Ancak güvenliğe ya da hijyene yönelik bir tadilat yok. Kapı pencere gibi sadece görünümü bir anlamda zevahiri kurtarmaya yönelik çalışmalar yapılıyor. Tadilat için kullanılan inşaat malzemeleri hastane koridorlarına yığılırken, tadilat sırasında ortaya çıkan molozlar rastgele hastane bahçesine dökülmüş. Açıkta kalması tehlikeli olan tıbbi atıklar için hastanenin acil servisinin hemen bitişiğinde küçük bir baraka yapılmış. Fakat tıbbi atık barakası yeterli büyüklükte olmadığından atıklar etrafa saçılmış. Üstelik atıkların bulunduğu alanın tıbbi atık bölümü olduğunu gösteren herhangi bir uyarı levhası da bulunmuyor.

Üsküdar Devlet Hastanesi'nin tek sorunu temizlik değil. Hastanenin yemekhane, konferans salonu, hasta yatış servisi ve acil servisinin yer aldığı blokta manzara vahim. Binanın kolonları açığa çıkmış. Kolon içindeki demirlerin pas tutmuş halleri özelliğini yitirdiği izlenimi veriyor. Bina içindeki koridorlarda ise sıvalar dökülmüş ve duvarlarda boylu boyunca çatlaklar görülüyor.

Hastane yönetimine binanın depreme dayanıklılık raporu soruldu. 11 aydır görevde olduğunu belirten Başhekim Recep Aydın henüz böyle bir raporun varlığından haberi yok. Çalışmaların devam ettiğini, hastanenin bu kötü görünümden kurtarmak için uğraştıklarını belirtiyor. Resmi açıklama yapamayacağını da kaydeden Aydın, tuvaletlerin durumu için de kanalizasyon sistemin de sorun olduğunu, tuvaletler yenilense bile sistem değişmedikten sonra sorunun çözülmediğine dikkat çekiyor.

‘İnceleme başlatıldı’

Üsküdar Devlet Hastanesi'nin yenilendiğini ve bu sebeple temizlikte bazı sorunlar yaşandığını kabul eden İstanbul Anadolu Kuzey Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreterliği konuyla ilgili yaptığı açıklama şunları dile getirdi: “Üsküdar Devlet Hastanesi binası eski bir yapı olduğundan yenileme çalışmaları hızla yapılmakta olup bu çalışmaların hizmeti aksatmayacak şekilde, aşama aşama yapılmasına özen gösterilmektedir. Bu sebeple hastane içerisinde tadilatta olan bölümler zaman zaman göze çarpmaktadır. 2013 yılı için Sağlık Bakanlığı Sağlık Hizmetleri Genel Müdürlüğü Hastane Enfeksiyonları Bilimsel Danışma Kurulu’nun yaptığı değerlendirmede, ulusal hastane enfeksiyonları sürveyans ağı verilerince Üsküdar Devlet Hastanesi’nin enfeksiyon yayılma hızının Türkiye ortalaması ile paralel seviyede olduğu gözlemlenmiştir. Temizlikle ilgili tarafımızca inceleme başlatılmıştır.’’