Güncelleme Tarihi:
Koronavirüs tedbirlerinin kademeli olarak kalkmasıyla birlikte bireysel araç kullanımında artış yaşandı. Günlük yaklaşık 4 buçuk milyon aracın yollarda olduğu İstanbul'da özellikle bazı semtlerde hava kirliliği arttı.
"ARTIK İSTANBUL'DA HAVA KİRLİLİĞİNİN ANA KAYNAĞI TRAFİK EMİSYONLARI"
Havanın partiküler madde olarak ciddi bir tehdit altında olduğunu söyleyen Uluslararası Hava Kirliliği Önleme ve Çevre Koruma Birliği Başkanı Prof. Dr. Selahattin İncecik, "İstanbul'da 1990'lı yıllara kadar hava kirliğinin temel kaynağı konutlardaki ısınma, trafik ve sanayiydi. Ancak günümüzde bu sıralama değişti. Trafik ilk sırada yer almaya başladı. Artık İstanbul'da hava kirliliğinin ana kaynağı trafik emisyonları. Şu an İstanbul'da 4 buçuk milyon araç var. Bu araçların 3 buçuk milyonunu otomobiller oluşturuyor. Bu otomobillerin büyük bir kısmı da dizelli araçlar. Aynı zamanda İstanbul'da meteorolojik faktörlerin hava kalitesi üzerinde olumsuz etkilerini biliyoruz. Ancak bu olumsuz etkiler her zaman olan hadiseler değil. İstanbul'daki genel resme baktığımızda havanın partiküler madde olarak ciddi bir tehdit altında olduğunu söyleyebiliriz" dedi.
"MECİDİYEKÖY, ZİNCİRLİKUYU, BAĞCILAR VE SULTANGAZİ'DE HAVA KİRLİLİĞİNİN ARTTIĞINI GÖREBİLİYORUZ"
Prof. Dr. İncecik, sözlerine şu şekilde devam etti:
"İstanbul'un topografyası düz olmaması ve her semtteki nüfus yoğunluğunun farklılaşması İstanbul'da bazı bölgelerde trafik yoğunluğuna neden olabiliyor. Bu nedenle İstanbul'un bazı bölgelerinde ciddi bir hava kirliliği gözlenebiliyor. İstanbul'da hava kirliliğinin yoğun olduğu yerler ise Mecidiyeköy, Zincirlikuyu, Bağcılar ve rüzgara açık olmayan yerlerden biri olan Sultangazi gibi yerlerde hava kirliliğinin arttığını görebiliyoruz. Ancak rüzgara açık olan yerlerde hava kirliliği seviyeleri çok düşük oluyor. İstanbul'da hava kirliliğinin düşük olduğu yerler arasında Kadıköy ve Üsküdar diyebiliriz"
Pandemi sonrası İstanbul'un hava kalitesinde ciddi bir bozulma meydana geldiğini belirten Prof. Dr. İncecik, "Pandemi ile hava kirliliği artışının nedenini trafiğe çıkan araç sayısının iki kat artması. Eskiden yılın birkaç ayında partiküler maddenin yüksek olduğu görüyorduk, ancak şimdi neredeyse yılın tamamında partiküler maddenin yükseldiğini görüyoruz" dedi.
"HER YIL 7 MİLYON İNSAN HAVA KİRLİLİĞİ NEDENİYLE ERKEN ÖLÜMLE KARŞI KARŞIYA KALIYOR"
Prof. Dr. İncecik, "Dünya Sağlık Örgütü'ne (DSÖ) göre her yıl 7 milyon insan hava kirliliği nedeniyle erken ölümle karşı karşıya kalıyor. Kirli havayı soluduğumuz zaman akciğerlerimiz kirli havadan birebir etkileniyor. Vatandaşlar trafiğin yoğun olduğu Mecidiyeköy, Zincirlikuyu, Bağcılar gibi yerlerde beklerken mutlaka maske takmalı. Yine trafik yoğunluğunun fazla olduğu zaman dilimi içerisinde dışarıda çok bulunmamak gerekir. Bu riskler en çok solunum rahatsızlığı olan bireyler için geçerli. Aynı zamanda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Ulusal Hava Kalite İzleme Ağı tarafından güncel olarak paylaşılan hava kirliliği raporlarına vatandaşlar sürekli bakmalı. Merkezin web sitesine girerek bulundukları semtte hava kirlilik oranını görebilir. Vatandaşlar raporda özellikle kırmızı renkte olan bölgelerden kaçınması lazım" ifadelerini kullandı.