Güncelleme Tarihi:
“Üç büyük şehirde CHP’nin başını çektiği sorunlu ve şüpheli ittifakın sonuç alması elbette analiz edilmelidir. İstanbul, Ankara, İzmir büyükşehir belediyelerinin CHP’nin yönetimine geçmesi, Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’ne güvensizlik olarak görülmemelidir. CHP’nin ulaştığı sonuçlar abartılmamalıdır. İttifak halinde aldıkları oy Cumhur İttifakı’nın çok gerisindedir. Milletimizin verdiği karara kuşkusuz riayet eder, saygı duyarız. Sandığa yansıyan tertemiz ve şaibesiz iradeye sonuna kadar sadakat gösteririz.
YSK’NIN TARİHİ GÖREVİ
15 Temmuz gecesi hainlerin lehine kadeh kaldıran şahsın Edirne’ye belediye başkanı olmasını, sırf sandıktan çıktı diye ahlaken kabul edemeyiz. Ne yapalım, seçildi diyerek komünist şarlatanlığa göz mü yumalım? Ne diyelim, varsın ‘Tunceli de Dersim olsun’ kepazeliğine sessiz mi kalalım? YSK İstanbul’daki sandık yolsuzluklarına bigane kalamaz, Türkiye’nin kaderiyle oynayamaz. YSK şekilde meşru ve hukuki bir destek alacak mıdır? İçişleri ve Adalet Bakanlıklarıyla birlikte MİT ve emniyet birimleri lazım gelen bilgileri paylaşıp olağanüstü itiraz sürecinin sağlıklı ve vicdanen isabetli bir netice vermesine katkı sunacaklar mıdır? Varsayalım ki, FETÖ’cüler tespit edildi. Buna rağmen YSK seçim yenileme kararı almazsa, 15 Temmuz’da şehit düşen 251 vatan evladının yüzüne mahkeme-i kübrada nasıl bakılacaktır? YSK’nın 7 asil 4 yedek üyesi zillete göz yumamaz. İstanbul’da seçim tekrarı beka meselesidir. Nitekim İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı’nın, elektronik veri tabanı ve altyapılarında inceleme ve araştırma yaptırmaya kalkışması safiyane bir idari tasarruf olarak görülemez. Bu acelecilik neye yorulmalıdır? İstanbul Büyükşehir Belediyesi veri tabanının kimin eline geçeceği meçhuldür.
Bu gelişmeler karşısında Türkiye ittifakından bahsetmek kafamızdaki soru işaretlerini çoğaltmıştır. Ülke bazlı, coğrafya tabanlı siyasi bir ittifak olmaz, olamaz. Bizim ittifakımız vatan ve millet sevgisinde erimiş AK Partili kardeşlerimledir. Cumhur İttifakı siyasi kaygı ve gayelerle kurulmamıştır. Sayın Cumhurbaşkanımızın Türkiye ittifakıyla neyi kastettiğini elbette bilemeyiz. Ancak konunun istismar edildiğini de görüyor ve çok yakından takip ediyoruz.”
SALDIRININ KABULÜ MÜMKÜN DEĞİL
MHP Lideri Devlet Bahçeli, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’na yapılan saldırı ile ilgili olarak özetle şunları söyledi: “Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’na bir şehidimizin cenaze namazına katılmak için gitmiş olduğu Akkuzulu Mahallesi’nde karşı karşıya kaldığı olaydan memnuniyet duymak mümkün değildir. Bu bir siyasi partinin hele hele iktidar partisinden sonra Meclis’te sayısal çoğunluğu bulunan bir siyasi partinin liderine yapmak yakışık almaz, kabulü mümkün değildir. Ama bir bilgi olarak söylüyorum. Bir siyasi partinin lideri nereye nasıl gideceğine kendisi araştırmalı, danışmanlarına sormalı, parti yöneticileriyle görüş alışverişinde bulunulmalı. Ve ondan sonra da eğer gitmeyi çok uygun bir zemin olarak görüyorsa her türlü ihtimalin de tedbirini alarak gitmesi lazımdır.
Bu durumu İçişleri Bakanı çok yönlü incelemeli. Köy halkı dinlenmeli. CHP’ye bakış nasıl, emniyet güçlerinin ‘şu eve alalım orada gerilimi düşürelim’ dediği zaman ev sahibi dahi ‘bunu buraya almayın’ diyor ise bunları kamuoyu ile paylaşın. Sayın Uğur Dündar bu konuyu bir incele lütfen.”