Güncelleme Tarihi:
Emniyet Müdürleri kararnamesiyle beş ilin emniyet müdürleri değişti. Kahramanmaraş Emniyet Müdürü Doğan İnci Adana’ya, Niğde Emniyet Müdürü Salim Cebeloğlu Kahramanmaraş’a, Gümüşhane Emniyet Müdürü Ömer Faruk Karataş Niğde’ye, Polis Başmüfettişi Celal Taşçı ise Gümüşhane’ye atandı. En çarpıcı değişiklik ise İstanbul’da oldu. 15 Temmuz darbecilere karşı koyan İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan Emniyet Genel Müdür Yardımcısı oldu. Yerine ise 21 yıl önce ilk FETÖ raporunu hazırlayan ekipten Zafer Aktaş getirildi. 15 Temmuz’da darbeciler tarafından başından vurulan, Devlet Övünç Madalyası sahibi Emniyet Terörle Mücadele Daire Başkanı Turgut Aslan da Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanlığı’na atandı.
FETÖ’nün darbe girişiminde Jandarma Genel Komutanlığı’nda darbeciler tarafından rehin alınan Aslan, başından vurularak ağır yaralanmıştı. Koruması şehit olan Aslan, öldü sanılarak darbeciler tarafından bırakılmıştı. Geçirdiği operasyonlarla hayata tutunan Aslan, tedavisinden 5 ay sonra gözlerini açabilmiş ve “15 Temmuz için, FETÖ’nün ihanetine kanıt aranıyorsa, kanıt benim” demişti. Aslan’a 15 Temmuz’da milli irade ve demokrasiyi savunmak için gösterdiği kahramanca mücadeleden ötürü Devlet Övünç Madalyası verilmişti.
FETÖ’NÜN EMNİYET’E NASIL SIZDIĞINI TEK TEK ANLATMIŞTI
Zafer Aktaş, Emniyet’teki FETÖ tehlikesine daha 1999 yılında yazdığı raporla şöyle dikkat çekmişti: “Fetullah Gülen’in son zamanlarda ordu, polis ve MİT’e sızma faaliyetlerine ağırlık verdiği bilinmektedir. Sızmalardan Emniyet’in en çok İstihbarat, Bilgi İşlem, Personel birimleri hedef yapılmıştır.”
Emniyet teşkilatına sızan Fetullahçı yapılanmayı ortaya çıkartmak için 1999 yılında Ankara Emniyeti’nde bir çalışma başlatıldı. Başında emniyet müdürleri Osman Ak ve Cevdet Saral’ın olduğu özel bir çalışma grubunun saha elemanları ise istihbarat deneyimi olan başkomiserler Zafer Aktaş ve Mahmut Çorumlu’ydu. Bu ekip tarafından hazırlanan 79 sayfalık raporda şu önemli tespitler yapıldı:
‘ABİ’LER RAPORDA
“Fetullah Gülen, hasım cepheyle ilgili istihbarat faaliyetlerini ihmal etmemektedir. Fetullah Gülen’in son zamanlarda ordu, polis ve MİT teşkilatları arasına sızma faaliyetlerine ağırlık verdiği bilinmektedir. Zira, ışık kışlalarında özenle yetiştirilen ışık süvarileri, ağabeyleri tarafından yönlendirilerek bu birimler için açılacak imtihanlara özenle hazırlanarak sızma faaliyetleri içerisine girdikleri alınan bilgilerdendir. Sızmalardan Emniyet Teşkilatı’nın en çok İstihbarat, Bilgi İşlem, Personel birimleri hedef yapılmıştır.”
‘TELEKULAK’ KUMPASI
Teröristbaşı Fetullah Gülen’le ilgili suç duyurusu 21 Nisan 1999’da Ankara Devlet Güvenlik MahkemesiBaşsavcılığı’na (DGM) yapıldı. Bazı suçların affını öngören tasarı 18 Nisan’dan önce işlenmiş suçları kapsamasına rağmen, bu daha sonra 23 Nisan’a uzatıldı. Yani bir anda sihirli bir el devreye girmiş, Fetullah Gülen ve elemanları paçayı kurtarmıştı. Hemen ardından karşı operasyon başladı. Ankara Emniyet Müdürü Cevdet Saral, yardımcısı Osman Ak ve Fetullahçılarla ilgili gizli çalışmayı yürüten diğer görevliler 8 Haziran 1999’da görevden alındı. ‘Telekulak’ adı altında başlatılan ‘kumpas’ soruşturmasıyla görevden el çektirildiler, yargılandılar, pasif görevlerde bırakıldılar. Merhum Necip Hablemitoğlu, Fetullahçı yapılanmayı anlattığı “Köstebek” adlı kitabında bu durumu şöyle yorumlamıştı: “Cevdet Saral ve ekibini ‘yok etmek’ için ciddi bir planın uygulamaya konulduğu ortaya çıkıyor. Emniyete de açık açık ‘Fetullah Hoca’ya uzanan eller kırılır’ mesajı veriliyor olsa gerek.”
DÖNÜM NOKTASI 15 TEMMUZ
15 Temmuz’daki hain darbe girişiminin ardından emniyette işler tersine döndü. Polis başmüfettişi olarak görev yapan Zafer Aktaş aktif göreve alınarak Muş Emniyet Müdürlüğü’ne getirildi. Daha sonra Adana’ya atanan Zafer Aktaş dün de İstanbul’un yeni emniyet müdürü oldu. Mahmut Çorumlu ise Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Daire Başkanı olarak görev yapıyor.
GERÇEK TELEKULAKÇI
O günlerde Aktaş ve arkadaşlarına telekulak kumpasını kuranların ise bugün bir kısmı tutuklu, bir kısmı ise firari. Bunlardan FETÖ’cü Hurşit Uçak en son Erzurum İstihbarat Şube Müdürü’ydü. FETÖ yapılanması içindeki önemli isimlerden biriydi. Meslektaşlarını “Telekulakçı” olarak tasfiye ettiren Hurşit Uçak, Erzurum’daki yasadışı dinlemeleri yapan isimdi.
15 TEMMUZ’DA KÖPRÜDEKİ DİRENİŞİN SİMGELERİNDEN
Mustafa Çalışkan, Emniyet içindeki FETÖ tehlikesine dikkat çektiği için örgütün hedefi olmuştu. FETÖ yüzünden yıllarca atıl görevlerde kaldıktan sonra İstanbul’a atandı. 15 Temmuz gecesi beraberinde az sayıda polisle birlikte darbecilerin karşısına dikilmişti. O gün yanındaki koruması şehit düştü.
Mustafa Çalışkan meslek hayatı boyunca FETÖ’cü yapılanmaya karşı duran bir isimdi. Özellikle Emniyet teşkilatındaki bu tehlikeye dikkat çekiyordu. Bu da FETÖ’nün hedefi olması için yeterliydi. Ergenekon operasyonları döneminde telefonları FETÖ’cü polis şefleri tarafından dinlemeye alındı. Telefonları önce ‘Ergenekoncu’, sonrasında da ‘organize suç örgütü’ kılıfı uydurularak dinlendi. 2008-2009 yılları arasında telefonları kesintisiz dinlenmişti. Telefonlarının dinlenmesini talep eden ise dönemin İstanbul İstihbarat Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer’di. Mustafa Çalışkan o yıllarda Batman’da görev yapıyordu ancak FETÖ’nün hedefindeydi.
17-25 ARALIK SONRASI
Yıllarca FETÖ’cüler nedeniyle geri planda kalan Mustafa Çalışkan 17-25 Aralık’taki kumpas operasyonlarının ardından İstanbul Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’ne atandı. 2 Eylül 2015’te İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ne getirildi.
FETÖ mücadelesindeki kararlılığıyla dikkat çekiyordu. Bu kararlılığın en büyük göstergesi ise 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimi sırasında oldu. Boğaziçi Köprüsü darbe girişiminin başladığı ilk yerdi. Mustafa Çalışkan bunu duyar duymaz korumaları ile birlikte köprüdeydi.
KÖPRÜDEKİ KONUŞMA
Mustafa Çalışkan, polis telsizini ele geçiren darbecilere, “Akıllı ol, Türk insanına sıkıyorsun. Hiçbir Türk geri adım atmaz. Bütün tanklar teslim oldu, sadece siz kaldınız” diye seslendi. Sabaha karşı köprüdeki darbecilerin tümü etkisiz hale getirildi. Mustafa Çalışkan o gece korumalarından Münir Alkan’ı şehit verdi. Mustafa Çalışkan, darbe girişimi sırasında gösterdiği kararlılıktan ötürü Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ın da güvenlik bürokrasisinde kıymet verdiği isimlerin başında yer aldı. Darbe girişiminden sonra da İstanbul’da yüzlerce FETÖ operasyonun yürütülmesinde imzası vardı.
Akademik kariyeri de bulunan Mustafa Çalışkan, 2010’da İstanbul Üniversitesi Adli Tıp Enstitüsü Sosyal Bilimler Anabilim Dalı Yüksek Lisans programını bitirdi. 2012 yılında Anadolu Üniversitesi Açıköğretim Fakültesi Adalet Meslek Yüksekokulu’ndan mezun oldu. 2016’da Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Felsefe ve Din Bilimleri Anabilim Dalı Din Sosyolojisi Bölümü’nde doktorasını tamamladı. 29 Mayıs 2020’de ise Üniversitelerarası Kurul Kararı ile sosyoloji alanında doçentlik unvanını kazandı.
DOÇENT UNVANLI 5 KİTABI VAR
Mustafa Çalışkan’ın Madde Bağımlılığının Biyo –Psiko-Sosyal ve Hukuksal Analizi, Kutsal Günlerin Suç Olgusu Üzerine Etkileri, İstanbul’da Suçla Mücadelenin Niteliksel Dönüşümü ve Branşlaşmaya Tesiri, 15 Temmuz Kıyam(et) Gecesi ve Milli Vuruş isimli kitapları da bulunuyor. (Toygun ATİLLA)