Güncelleme Tarihi:
FATİH Camisi’nin arka kapısından Malta Çarşısı’na doğru yürüdüğünüzde, İstanbul’un göbeğinde bambaşka bir dünyanın kapıları açılıyor önünüzde. Caddenin başından itibaren sanki İstanbul’un değil, Şam’ın ya da Halep’in bir mahallesine giriyorsunuz. Sağlı sollu dükkânların hepsinde Arapça tabelalar göze çarpıyor, her yerden Arapça konuşmalar yükseliyor, hatta çarşıda duvara yapılan grafitiler bile Arapça! Savaştan kaçan Suriyelilerin İstanbul’a geldikten sonra hızla yerleşmeye ve iş kurmaya başladığı yerlerden biri Malta Çarşısı. Çarşıda esnafın yarısından çoğu Suriyeli, çarşıda kalan 3-5 Türk esnafsa müşterilerin çoğu Suriyeli olduğu için yanlarında Arapça bilen Suriyeli çırak çalıştırıyor.
ŞAM’IN EN İYİ DONDURMACISI
‘Al Hayr Lokantası’, ‘Taiba Kuyumcusu’, ‘Al Raii Kasap’, ‘Yasemin Sham Parfümcüsü’, ‘Şam Şerif Tatlıları’, ‘Al Sayed modern Lübnan fırını’, vs… Suriyelilerin açtığı dükkânlardan sadece bazıları.
Kahvecinin yanında ‘Abdu Abdo tatlıcısı’, onun yanında da ‘Al Raii Kasap ve Hamur İşleri’ var. Al Raii’nin sahibi Selahattin Muhammed (35), üç yıl önce eşi ve üç çocuğuyla Şam’dan İstanbul’a gelmiş. “Burayı iki ay önce açtık, eti Suriye usulüne göre satıyoruz, daha çok koyun eti ağırlıklı. Bize daha çok Suriyeliler geliyor, ama Türk bir müşteri de bir kere gelirse bir daha bırakmıyor” diyor. Muhammed, çarşıdaki çoğu esnaf gibi emlak ve kira fiyatlarındaki artıştan şikâyetçi: “Burası çok pahalı, ev fiyatları da dükkân fiyatları da çok artmış durumda. Bizden önceki Türk kiracıların ödediğinin en az iki-üç katını ödüyoruz. Mesela buranın fiyatı önceden 1600 liraydı, benden 5000 lira istediler.”
Biraz ileride ‘Omaya’ dondurmacısı bulunuyor, Semir Hafız, “Burası Suriye’nin en ünlü dondurmacısıydı, şimdi burada şube açtı” diyor. Gerçekten de seyahat sitelerine baktığınızda birçok yerde Omaya için ‘Şam’ın en iyi dondurmacısı’ yazıyor. ‘Al Sayed modern Lübnan fırını’nın sahibi Muhammed , iki yıl önce Hama şehrinden gelmiş, fırını ailesiyle birlikte işletiyor. En fazla Suriye lavaş ekmeği çıkarıyorlar. Muhammed de artan kiralardan şikâyetçi: “Burada dükkân kiraları çok pahalı, örneğin biz bu fırına aylık 7000 lira ödüyoruz ama önceden kirası 2000 liraydı.”
KALFALAR DA SURİYELİ
Çarşıda kalan ender Türk esnaftan baharatçı Nevzat Temel, Suriyeli bir çırak çalıştırdığını belirterek, “Suriyelilerin gelmesi bizim için çok iyi oldu çünkü piyasayı hareketlendirdiler, artık Türk’ten çok Suriyeli müşterim var” diye konuşuyor.
Erkek berberi Cengiz Fındıklı’nın yanında çalıştırdığı üç kalfa da Suriyeli. Fındıklı, “Müşterilerin çoğu Suriyeli olunca Suriyeli kalfa çalıştırmak daha mantıklı” görüşünde.
Aksa Kuruyemiş’in sahibi Hidayet Güven de Filistinli bir çırak çalıştırıyor: “Kirası beş kat artan yerler var. Türkler artık kiralayamıyor, Türk kiracısı olanlar da onları çıkarıp Suriyeli alıyor.”
Semir Hafız - İpek Yezdani
TİCARETİ ÇOK SEVİYORLAR
Çarşıyı beraber gezdiğimiz Suriyeli Türkmenlerin eski lideri ve Suriye Ekonomik Formu Derneği Genel Koordinatörü Semir Hafız, “Suriyeliler Türkiye’ye geldikten sonra ilk altı ayda çok bocaladılar, ama ticareti çok sevdikleri için müthiş bir enerjiyle iş yapmaya koyuldular” diyor. Çarşının ortasında Halep’in ünlü ‘Bonce ve Mevid Kahvecisi’ var. Hafız, “Burası Suriye’de 1950’den beri olan, Halep’in en ünlü kahvecisiydi. Şimdi burada şube açtılar, Türk, Suriye ve Fransız kahvesi satıyorlar” derken, dükkân sahibi Rami Abdullah talebini “Burada geçimimizi sağlıyoruz. Çalışma izni de aldım, Türk devletinden tek bir şey istiyorum, o da vatandaşlık” diye dile getiriyor.
SON 24 SAATTE YAŞANANLAR